WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile halen yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda sermaye olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortağın alacaklar şirketçe tahsil edilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulamayacağı öngörülmüştür. 6762 sayılı Kanun'un 142. maddesinde alacağın müeccel olması halinde aksi kararlaştırılmadıkça vade gününden, muaccel ise şirket mukavelesi tarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsilinin gerektiği; 6102 sayılı Kanun'un 130. maddesinde ise alacağın vadesi gelmemiş ise aksi kararlaştırılmadıkça vade gününden, muaccel ise şirket sözleşmesi veya esas sözleşme tarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsil edilmesi gerektiği düzenlenmiştir....

    ilişkin olduğu, mahkemece bu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, alacaklının dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisi adına değil, dava dışı borçlu şirkete verilmesi yönünde talepte bulunabileceği, hükmedilecek tazminatın dava dışı şirkete değil davacı şirkete verilmesi gerektiği ileri sürülmüş olmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacının davalı şirkete sermaye koyma borcunu yerine getirmek amacıyla devrettiği şirket malları ile taş ocağı ruhsatının geri iadesine ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, söz konusu mallar ve taş ocağı ruhsatı davacı tarafından davalı şirkete sermaye koyma borcuna karşılık verilmiş olmakla, hukuka uygun şekilde kurulup tüzel kişilik kazanan davalı şirketin mal varlığı haline geldiğinden geri istenmesi mümkün olmadığı gibi davacı vekilinin 25.02.2022 tarihli dilekçesinden de anlaşıldığı üzere protokolün 2. maddesinde belirtilen araçların mülkiyetinin...

      CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanın açtığı davasında haklı olmadığını, Limited şirket ortaklarının sorumluluğuna ilişkin TTK nun 573/II maddesinde " ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerine yerine getirmekle yükümlüdür" denildiğini, limited şirket ortaklarınınsınırlı sorumluluk kapsamında şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde ek ödeme veyan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarını, bu anlamda şirketin 3. Kişilere olan borçlarından dolayı şirket alacaklarına karşı ortağın sorumluluğunun bulunmadığını, 6183 sayılı kanunun 35/1 maddesinin açık olduğunu, bu hususta Yargıtay 11....

      diğer ortakların sermaye taahhütlerini ödedikleri, ortaklar tarafından şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı, ortakların şirketteki alacaklarından mahsup edildiği, davalıların şirketteki alacaklarının nereden kaynaklandığı açıklanmadığı, yevmiye kaydının yapıldığı 05/01/2009 tarihi itibari ile davacı şirkette %34 hisse sahibi ortak olmasına rağmen davacının sermaye borcunun şirketteki alacaklarından neden ödenmediği ve davacının şirketten alacağının bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilemediği, bu durumda şirket ortakları arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı, kaldı ki sermaye artırımının ortakların şirketteki alacağından karşılanacağı hususunda alınmış bir yönetim kurulu kararının da bulunmadığı, dolayısıyla davalı şahısların sermaye borçlarının şirketteki alacaklarından mahsubuna ilişkin kayıtlar ile davacının ortaklıktan çıkartılması hususunda alınan kararın şirket ana sözleşmesine, yasalara ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden...

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, emredici bir düzenleme olan TTK. 481. maddesinde, payların bedellerinin pay sahiplerinden ilan yoluyla isteneceğinin düzenlendiğini, sermaye koyma borcunun şirket tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, oysa bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiği üzere sermaye arttırımı gereği ortaklar tarafından ödenmesi gereken 508.573,72 TL blokenin ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından yatırıldığının sabit olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında devam eden bir çok davada, hakim ortak olan Yönetim Kurulu Başkanının, kendi hakimiyetindeki başka şirketlere para aktardığının, kanuna ve yasaya aykırı Yönetim Kurulu Kararları aldığının, şirket mali defterlerine eksik ve hatalı kayıtlar yapıldığının, şirket mali defter ve kayıtlarının Genel Kurullarda gizlendiğinın, geriye dönük muhasebe işlemleri ile müvekkil aleyhine kar payının azaltıldığının ve müvekkilin şirketten...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, emredici bir düzenleme olan TTK. 481. maddesinde, payların bedellerinin pay sahiplerinden ilan yoluyla isteneceğinin düzenlendiğini, sermaye koyma borcunun şirket tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, oysa bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiği üzere sermaye arttırımı gereği ortaklar tarafından ödenmesi gereken 508.573,72 TL blokenin ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından yatırıldığının sabit olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında devam eden bir çok davada, hakim ortak olan Yönetim Kurulu Başkanının, kendi hakimiyetindeki başka şirketlere para aktardığının, kanuna ve yasaya aykırı Yönetim Kurulu Kararları aldığının, şirket mali defterlerine eksik ve hatalı kayıtlar yapıldığının, şirket mali defter ve kayıtlarının Genel Kurullarda gizlendiğinın, geriye dönük muhasebe işlemleri ile müvekkil aleyhine kar payının azaltıldığının ve müvekkilin şirketten...

            Maddesi gereğince açılan şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluk davasıdır. Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 549 - 553 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 553. maddeye göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK 555. Maddede, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya bir pay sahibinin zararın şirkete ödenmek suretiyle talep edebilecekleri düzenlenmiştir. TTK 556. maddede ise, şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirketi zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir....

              /indirim faturası bulunup bulunmadığı, Ticari defter(ler)deki kaydın belgesinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilemediği, sonuç ve kanaatine varılmıştır. 29.12.2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Verilen yetki ile incelenen davacı şirkete ait 2014-2016-2018-2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 2015 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, Raporumuzun 5.a.2.bölümünde açıklandığı üzere, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yazılmış olup, talimatın bila ikmal iade dönmüş olduğu, Davacı Şirketin, Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi Talebi Yönünden: Raporumuzun Genel Değerlendirme bölümünde açıklandığı üzere, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan ----------Noterliği'nin 10.12.2014...

                Bilirkişi raporunda bir kısım eksiklikler bulunduğundan, davacı tarafın davalı şirket kayıtlarında 34003 fabrika payı hesabında yapılan 215.000,00 TL ödemenin fabrika binasının yapımı için bir sermaye koyma niteliğinde ödeme olup olmadığı, aynı şekilde diğer ortak ... tarafından 217.500,00 TL tutarında fabrika payı niteliğinde ödemesi bulunduğundan diğer ortağa yaptığı bu ödemenin şirket tarafından iade edilip edilmediği, her iki ödemenin fabrika binasının yapımı için şirket ortaklarınca şirkete konmuş sermaye niteliğinde olup olmadığı, davalı şirket kayıtlarında ileri sürülen fabrika binasının yapımı için harcama ve masraf yapıldığını gösterir kayıt bulunup bulunmadığı, ayrıca raporun onuncu sayfasında bir kısım hesap hatalarının bulunduğu, 2018 yılına devirde ortaklara borçlar hesabında 176.443,02 TL tutar gösterildiği, 2018 yılında 50.578,28 TL davacı ödemesinin bildirildiği, davacıya geri iade ödemesi olarak 69.386,55 TL yapıldığının belirtildiği buna karşılık 2019 yılına devrin...

                  Mahkemece, şirketin son üç yılda kâr getirici faaliyetinin olmadığı, sermaye artırımı kararına rağmen ortakların sermaye koyma borcunu ödemedikleri, şirket ortaklarına ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin taahhüde de uyulmadığı, yeni ortak alımı konusunda bir gelişme sağlanmadığı, bu haliyle bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere borca batık şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, somut tedbirler içermediği belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm talep eden şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu