WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının sermaye koyma borcu 18/01/2012 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilen sermaye artırımından kaynaklanmakta olup bakiye sermayenin tescilinden itibaren en geç 3 yıl içinde ödenmesi ana sözleşmenin 6. maddesinin açık hükmü gereğidir. O halde bakiye sermaye borcunun vadesi 18/01/2012’den itibaren 3 yıl olup, bu süre 18/01/2015’te dolduğu, bu tarih itibariyle ...’ın temerrüde düştüğü, bunun üzerine şirket tarafından ...’a ödenmeyen sermaye taahhüt borcunun yatırılması için 13/01/2016 tarihli ihtarnameyle 1 aylık süre içinde borcun ödenmesine ilişkin çağrıda bulunduğu, Sicil Gazetesinde 08/02/2016 tarihli nüshasında sermaye taahhüdünü ödeme çağrısı yapılmış olduğu, bu çağrıya uyulmaması üzerine İzmir .......

    nin davalı şirketten alacağı olduğu ve bu alacağın sermaye koyma borcuna karşılık takas edildiği, bu nedenle borcu olmadığı cevabına rağmen dava dışı Bagis Gıda Ltd Şti.'nin sermaye artırım taahhüdünün yerine getirdiğine dair dosyaya sunulmuş bilgi ve belgede bulunmadığı, davacının hisselerini satın aldığı Bagis Gıda Şti.'...

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket tarafından davacılara gönderilen ihtar üzerine davacıların sermaye taahhüdüne ilişkin anaparayı ./.. -2- ödedikleri, davalı şirket yönetim kurulunca kısmi ödeme yapıldığı gerekçesiyle 14.02.2007 tarihli 23 nolu kararı ile ...'ın, 24 nolu kararı ile de ...'ın ıskatına karar verildiği, davacıların ıskat edilen paylarının 01.03.2007 tarihinde ortaklar ...'a, ...'e ve ...'...

        483.maddesi gereğince limited şirket ortağının sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen ortağın şirketten ıskat edilmesi mümkün olduğu ve davalı şirket tarafından yapılan ıskat işleminin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından davalı şirketin ... tarihli ve ... tarihli müdür kararlarının batıllığı ve yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          tereddütten uzak şekilde net olarak ispatlanması gerektiği, ancak dosya kapsamına sunulan ve incelenen gerek ticari kayıtlar, gerek taraflar arasındaki yazışmalar, gerekse SPK cevabi yazıları ile davalıların davacı şirketin sermaye artırımına gitmesi suretiyle hisselerinin %94'ünün sermaye koymak suretiyle devralınacağına dair taahhütte bulunduklarını gösteren bir kayıt ve belge bulunmadığı, yapılan kısmi ödemenin neye ilişkin olduğu belirsiz olduğu gibi tek başına sermaye koyma taahhüdünü de ispatlamayacağı, ikinci bilirkişi raporunda geçici kapalılık süresince davacı şirketin zararının 1.869.175,58 TL olduğu tespit edilmiş ise bu zararın davalıların taahhüdünü yerine getirmemesi iddiasıyla arasında illiyet bağı bulunmadığı, tespit edilen söz konusu zararın davalıların sermaye koyma taahhüdüne aykırı davranması veya başkaca bir kusurundan kaynaklandığına ilişkin somut bir ispat ta bulunmadığı, davacı şirketin lisansının SPK tarafından iptal edilmesinin de davalıların kusur ve sorumluluğundan...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/74 Esas KARAR NO : 2021/453 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/01/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Ltd. Şti.’nin %10 hissedarı olduğunu, 09.12.2019 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında şirketin mevcut olan 300.000,00 TL sermayesini 600.000,00 TL’ye yükseltildiğini, sermaye arttırımında hissesine düşen 30.000,00 TL’nin ödenmesi ile ilgili olarak şirketin sorumlu müdürü... tarafından 2018 yılından itibaren adına ödenmesi gereken aylık kar payı, maaş veya huzur hakkı bedellerinin ödenmediğinden, mağduriyetinin giderilerek hem şirket sermaye arttırımında iştirakinin sağlanabilmesini ve el konulan alacaklarının verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/440 Esas KARAR NO: 2024/118 DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ: 20/06/2023 KARAR TARİHİ: 14/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili 20/06/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, davalı şirketin %50 ortağı olduğunu, şirketin diğer ortakları ---------- (%25) ve --------- (%25) pay sahibi olup, şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre --------- isimli kişinin şirketi temsil ve ilzam etmekte olduğunu, müvekkili şirketin, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortak --------- isimli kişiden bilgi alamadığı gibi, şirket bilançoları ve kayıtları, ortak olan müvekkili şirkete gösterilmediğini, bu konuda defalarca yazılı ihtar çekilmesine rağmen anılan şirket yöneticisinin tüm kayıtları gizlediğini, davalı...

                Ayni sermaye olarak konabilecek mal varlıkları TTK'nın 342. maddesinin birinci fıkrasında belirtilmiştir. Bu maddede; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı kanunun 343. maddesinde ise; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

                  ye geçişinin ardından tüm sermaye borçluları için ... 407. maddesi ve devamında yer alan sermaye borcunun ifasını sağlayabilecek hukuki imkanlarının kullanılması olanağının mevcut bulunduğu, dolayısıyla davacı şirketin fiilen bu anlamda zararının olmadığı gerekçesiyle, 1.115,87 TL kasa açığı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, kanuni halef sıfatıyla ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kasa açığının, apel ödemelerinin yerine getirilmemesi sebebiyle uğranılan zararın ve grup şirketi Standart Elektrik Sanayi A.Ş.'ye ticari dayanaksız aktarılan paranın yönetim ve denetim kurulu üyelerinden tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece kasa açığı bedelinin tahsiline karar verilmiş, diğer talepler reddedilmiştir. Davacı anonim şirket, ...’nun 269. maddesi uyarınca borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle sorumlu bulunup, ortakların sorumluluğu ise taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır....

                    den pay devralmak suretiyle 6.000 adet ve 15.000.000 TL nominal değerli pay sahibi olduğunu, ödemelerin pay bedellerine mahsuben sermaye borcu için yapılmış ödemeler olduğunu iddia ettiğini, davacı 2.400.000 Euro'yu ..... şerhi ile havale ettiğini, davacının şirket ortağı olup, toplamda 15.000.000 TL olan sermaye borcuna mahsuben ödemeyi yaptığını, bu durum davacının havaleyi gönderirken dekonta düştüğü şerh, tarafların aralarındaki yazışmalar, e-mailler, ticaret sicil kayıtları ve ticari defterlerle sabit olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete 6.000 adet ve 15.000.000 TL nominal değerli hisselerle ortak olduğu ve takip-dava konusu 2.400.000 Euro tutarındaki ödemelerin sermaye borcuna mahsuben yapılan ödemelerin geri istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu