WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 17/01/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirket ortaklığının ilk kuruluş sırasında İnançlı İşlem kapsamında esasen 420 olduğunun tespiti ile adına tescilini, şirketin uğradığı zarar toplamının da hesaba katılarak 2005 yılından bu zamana kadar hiçbir kar dağıtmaması nedeniyle dağıtılmayan kar payının mahkeme marifetiyle belirlenmek suretiyle tespitini, ortağı olduğu şirkete alınan hammade, tüketilen elektrik ile fatura edilen mamul madde arasındaki aşırı oransızlık, şirket sermaye ve kazançlarının şahsi amaçlarla kullanılması, şirket varlıklarının şahıs firmasına veya şahsa dolaylı veya doğrudan aktarılması, şirketle haksız rekabet yapılması ve faturasız satışlar nedeniyle şirket hesaplarına girmeyen kazançlar nedeniyle uğranılan zararların hesaplanarak...

    -TL olduğu, davacının davalı şirketteki sermaye payının 35.000,00.-TL olup, 1400 hisseye tekabül ettiği, davacının taahhüt etmiş olduğu esas sermaye payının davalı şirket ana sözleşmesinde nakden taahhüt edilen sermaye payının itibari değerinin 1/4'ünün şirket tescilinden önce ödendiği, geri kalan 3/4'ünün ise şirket genel kurulunun alacağı kararlara göre şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak davacının taahhüt ettiği sermayenin geri kalan 3/4'ü olan 26.250,00.-TL tutarında sermaye payının davacı tarafça davalı şirkete ödendiği ile ilgili olarak bir bilgi ve belgenin olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. TTK'nın 638/2 maddesine göre; her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....

      Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; Davacı vekili; müvekkilinin ...’de hissedar olduğunu, şirket müdürü olan dava dışı ...’in şirkete ait taşınmazları satış göstererek davalıya devrettiğini, bu satışların bedelsiz olduğunu taşınmazların tapu kaydının iptali ile şirket adına kaydını talep etmiştir. Sakarya .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile dosyanın ticari dava olduğundan bahisle 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçen mahkememize devrine ve gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ticari davalardır....

        Buna karşın alacaklılara karşı sınırlı sorumlu olan ve şirket için sermaye yatırımcısı konumu ön plana çıkan komanditer ortağın ortaklık kârından elde ettiği pay Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca iştirak hisselerinden doğan kazançlar zümresine dahil olan menkul sermaye iradı hükmündedir. Olayda davacının adi komandit şirketin komandite ortağı olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten kâr payı elde ettiği, davacının adi komandit şirketteki ortaklığı nedeniyle ticari işletme bünyesine limited şirketten intikal eden kâr payını şahsi ticari kazanç olarak elde ettiği ihtilafsızdır. Bu nedenle davacının ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının davalı şirket ve şirket müdürü ... ile ilgili olarak davalı şirketin kötü yönetildiği, kayıt dışı kazanç elde edildiği ve kayıt dışı kazancı şirket ortaklarının bilgisi dışında şirket müdürü ...'...

            Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; Davacı vekili; müvekkilinin...hissedar olduğunu, şirket müdürü olan dava dışı...’in şirkete ait taşınmazları satış göstererek davalıya devrettiğini, bu satışların bedelsiz olduğunu taşınmazların tapu kaydının iptali ile şirket adına kaydını talep etmiştir. Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir....

              in diğer davalı şirketin muhasebesicisi olup, elden borç para verdiği yönünde delil sunmadığı gibi ticari defter ve kayıtlarında bu yönde kayda rastlanmadığı, başlatılan takibe davalı şirket tarafından itiraz edilmeyip kabul edilmek suretiyle kesinleştirildiği, davalı şirketin basiretli bir tacir ve aynı zamanda davalı şahsında müddebir meslek mensubu olarak VUK.'nun nakit tahsilat ve ödemelerin tevsik edici belgeler ile kanıtlanması gerektiği yolundaki 332 sayılı tebliğine aykırı davranıldığı, davalılar arasında yapılan borçlandırma işleminin davacı - davalıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı tasarruflar olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalı şirketin diğer davalı ...'e borçlu olmadığının tespiti ile Şişli 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/14341 esas sayılı dosyasındaki takibin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....

                Şirketi adını aldığı, murisin şirkette çalıştığını, aslında aynı şirket olduğunu, bu şirketlerin paylarının genel muvazaa nedeniyle TBK 19 maddesi gereğince davacıların miras payları oranında iptali ile miras paylarına oranında adlarına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde miras payı oranında tazminatın davalılardan tahsiline, onun da mümkün olmaması halinde saklı payları oranında tenkise karar verilmesini , ayrıca murisin adına kayıtlı olan İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, İsmet Paşa mah. 4540 ada, 3 parsel üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak sureti ile davalı oğlu T8'u vekil tayin ettiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak sureti ile muvazaalı bir şekilde İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, İsmetpaşa mah. 4500 ada, 3 parsel, 36,37,38,39,40 ,44 nolu dükkanlar ile aynı yer 2 nolu ve 16 nolu bağımsız bölümlerin davalı T9 yani diğer davalının eşine muvazaalı olarak devredildiğini belirterek muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile davacılar...

                in 4 hisseyi müvekkiline devrettiğini, noterde hisse devri sözleşmesi yaptıklarını, bu tarihten sonra müvekkiline herhangi bir kar payı veya başka bir ödemenin yapılmadığını, hisse devrinin ticaret siciline bildirilmediğini, tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin ortaklığının ve hissesinin tespitine, kar payının tespiti ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, şirketin eski ve yeni ortaklarına karşı açtığı birleşen dosyada ise, şirket ve şirketin ortağı olan davalı kişilerden alacaklarının ödenmesi isteminde bulunulmasına rağmen taleplerinin reddedildiğini iddia ederek şirket özvarlığının tespiti ile kar payının 28.09.2006 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  A.Ş arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı şirket kayıtlarının incelenmesi kararı doğrultusunda dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunda; 6102 sayılı TTK'nun ile HMUK’nun 222. maddesi amir hükümlerine göre davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait yasal ticari defterleri delil kudretine haiz olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; 30.03.2016 tarihi ile 31.12.2016 tarihi itibariyle de davacının davalı Movs A.Ş.'de kalan asıl alacak bakiyesi tutarının 10.218.81 TL olduğunun tespit edildiği, davacı şirket ile davalı Movs Danış. Tic....

                  UYAP Entegrasyonu