Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dava bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;davacı şirket ortağı tarafından açılan davada davalı şirket müdürünün muvazaalı işlemler yapmak suretiyle şirketi zarara uğrattığından bahisle öncelikle tapu iptali olmadığı takdirde taşınmazların bedellerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş olup ;dava mahiyeti itibariyle şirket müdürünün sorumluluğu davasıdır. Davanın tarafları arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan ticari işletmeyi ilgilendiren bir dava olması ve şirketler ile ortakları arasındaki ilişkinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesi nedeniyle, uyuşmazlık konusu davanın TTK.nun 4/a maddesi kapsamında mutlak ticari davalardan olduğu, dolayısıyla anılan kanunun 5. maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğu (Yargıtay 11....

Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı borçlu şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2009 yılı ticari defterlerine göre davalı ... tarafından 04.05.2009 tarihinde dava dışı borçlu şirkete 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) tutarlı havale gönderilmiş olduğu, gönderilen havale dava dışı borçlu şirketin defterinde kayıtlı olduğundan muvazaa iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir....

    nin müvekkiline hakarete varır sözlü tutum içerisine girdiğini, davalı şirketin ortağı ve aynı zamanda çalışanı olan müvekkilinin şirketten ayrılmak zorunda kaldığını, Bağ-Kur priminin ödenmediğini, müvekkilinin toplumsal ve ticari itibarının ciddi biçimde zedelendiğini, 19/07/2018 tarihinde kâr payının dağıtılmaması, sermayeye ilave edilmesine ilişkin karar alındığını, bu genel kurulun iptali için Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas üzerinden dava açıldığını, buna rağmen bugüne kadar yine kâr payı dağıtılmadığını, müvekkilinin diğer ortaklarla ortaklığı devam ettirmesinin mümkün.../.... e-imza e-imza e-imza e-imza .../...olmadığını, şirketin ... Şubesinin kapatıldığını, müvekkilinin davalı şirket için çektiği kredinin şirket tarafından ödenmediğini, müvekkil adına kayıtlı ... marka aracın satılarak parasının şirkete aktarıldığını, şirket müdürü olan ...'...

      olmayan şirket ortağı davacı ...’ye atanan kayyımın onayı olması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden yapılan temlik ve tescillerin yolsuz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının öncelikle yolsuz tescil nedeni ile iptali ile şirket adına tesciline, olmadığı takdirde muris muvazaası nedeniyle iptali ile payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....

        Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          ndeki %50 şirket sermaye payının, boşanma davasının kesinleşmesine müteakip vekil edeni ...' a devredileceği karşılıklı olarak kararlaştırıldığını, Polatlı Aile Mahkemesinin de boşanma protokolünü esas alarak aynı doğrultuda karar verdiğini, davalının, boşanma protokolüyle devretmeyi taahhüt ettiği, ancak bugüne kadar devre yanaşmadığı şirket sermaye payının vekil edeni adına devir ve tescili için işbu davayı açma zorunluluğu olduğunu, davanın konusunun, şirket sermaye payının devrine ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki evlilik birlikteliği içerisinde edinilen ve davalı adına kaydettirilen şirket hissesinin, boşanma protokolü doğrultusunda davacı adına devir ve tescili talepli davalarda, Yargıtay ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, davacı şirket müdürü olan davalı ...'ın şirket mallarını muvazaa yaparak kendine ait şirketin üstüne geçirmesi nedeniyle yapılan işlemin iptali istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2019/213 Esas 2021/29 Karar DAVACI : VELİSİ : VEKİLİ : DAVA : Şirket Hisse Devrinin İptali, Hisse Payının Tescili DAVA TARİHİ : 12/11/2018 KARAR TARİHİ : 21/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023 Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali, hisse payının tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Şirketi'nin kurucu ortağı olan ...'nın mirasçısı olduğu, şirket hissesinin murisin vefatının ardından müvekkiline ve müvekkilinin annesi olan ...'...

                kapsamında mutlak ticari dava değildir....

                  Sözleşmeyi şirket adına o tarihte şirket yetkilisi olan ... imzalamış olup davacı-birleşen davanın davalısı Recep ile Şahap’ın el ve işbirliği halinde oldukları dosya kapsamıyla kanıtlanamamıştır. Davalı-birleşen davanın davacısı şirket bedelsizlik ve muvazaa iddialarını ispatlayamamıştır. Öyle olunca mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...) gerekçesi ile hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; asıl dava dosyasında alacak, birleşen dava dosyasında ise sözleşmenin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Asıl dava dosyasında; Davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu