ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/801 Esas KARAR NO : 2021/795 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/08/2016 KARAR TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin şirket sermayesi 100 paya ayrılmış olan davalı firmanın, 25 paya sahip (paya karşılık gelen bedel 12.500,00.-TL dır.) ortağı olduğunu, davalı firma, çeşitli ebatlarda kutu karton makinası imal eden, Türkiye'de bu konuda ilk 2-3 e giren, yılda ortalama en az 7 adet makine üretme kapasitesi ve pazarı olan, yurt dışında ...' da (... Ltd Şti) temsilcisi olan, yurtdışında ... ve ...'...
Buna karşın alacaklılara karşı sınırlı sorumlu olan ve şirket için sermaye yatırımcısı konumu ön plana çıkan komanditer ortağın ortaklık kârından elde ettiği pay Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca iştirak hisselerinden doğan kazançlar zümresine dahil olan menkul sermaye iradı hükmündedir. Olayda davacının adi komandit şirketin komandite ortağı olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten kâr payı elde ettiği, davacının adi komandit şirketteki ortaklığı nedeniyle ticari işletme bünyesine limited şirketten intikal eden kâr payını şahsi ticari kazanç olarak elde ettiği ihtilafsızdır. Bu nedenle davacının ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
İptali talep edilen 19/02/2017 tarihli sözleşmenin konusunun anonim şirket hisse devri ile devir, teslim, tescile ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerine ilişkin olduğu, davacının işbu davaya konu talebinin de şirket ortaklığının devri ve bu devre ilişkin düzenlenen sözleşme uyarınca yapılan devir ve tescillerin muvazaalı olarak diğer davalılara devredilmesine dayandığı, dolayısıyla eldeki davanın 6102 Sayılı TTK.nun 329 ve devamı maddeleri kapsamında anonim şirkete, şirket ortaklığına ve şirketteki pay devirlerine ilişkin bulunduğu, aynı kanunun 4. maddesi kapsamında kaldığı, TTK'nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmakla HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddi ile dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10....
Mahkemece toplanan delillere göre: “mahcuzların davacı şirket ait olduğunun sunulan fatura ve diğer evraklardan anlaşıldığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Takip borçlusu, davacı şirkette %50 pay ile ortak iken, payının tamamını 21.02.2007’de yakın akrabalarına devrederek şirketten ayrılmış görünmektedir. Takibe dayanak çekler ise 31.11.2009 ve 31.12.2009 tarihlidir. Genel kural, limited şirketlerde şirket ortağının şahsi borcundan ötürü bile şirket mal varlığına gidilememesidir. Dolayısıyla eski ortağın borcu nedeni ile de davacı şirketin mal varlığına gidilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte davacı şirketin, eski ortağı üzerinden borçlanma yoluna giderek alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı hareket etmesi ihtimali de bulunmaktadır....
nda da dubleks bir dairenin de verilmesi nedeniyle tüm terekenin davacı mirasçıdan mal kaçırmaya yönelik davalı ikinci eşe devredildiği sonucunu ortaya koyduğu, sadece şirket hisselerinin davalı ikinci eşe hastalığı sırasında bakımını üstlenmesinden dolayı intikalini sağlamak olmayıp, diğer mahkemedeki tenkise konu taşınmazlarda düşünüldüğünde davacı ilk eşten olan kızından murisin mal kaçırma sebebiyle bu şekilde bir temlikte bulunduğu, gerçek iradesinin davacıdan mal kaçırma olduğu, limited şirketteki hisse senedi devrinin menkul mal niteliğinde kabul edilemeyeceği, davacının muris terekesinde 1/4 miras hissesi bulunduğu gerekçesiyle davalı ...hakkında açılan davanın kabulü ile muris ...'nin davalı şirketteki 4800 hissesinin davalı ...'ye devrinin muvazaa nedeniyle davacının 1/4 miras hissesi oranında iptali ile, 1200 hissenin davacı ... adına şirket pay defterine dercine, açılan davanın niteliği gereği murisin iddia edildiği gibi ikinci eşi ...'den olan kızı ...'...
Anonim Şirketi adına tescili istemine ilişkindir.Öncelikle belirtilmelidir ki; TTK'nın 644.maddesi atfı ile 555.maddesi gereğince, şirketin zarara uğraması halinde tazminatın şirkete ödenmesini talep etmeleri şartı ile şirket ortaklarının dava açmaya hakları olduğu gibi muvazaalı işlemden dolayı zarar gören şirket ortağının da taşınmazın tapusunun iptali ile şirket adına tescilini talep etmeye hakkı da bulunmaktadır. Görülmekte olan davada, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacıların şirket yönetiminde bir görevlerinin bulunmadığı, şirket ortağı oldukları göz önüne alındığında, davacıların işbu davayı açmaya aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır....
Davalı şirket ortağı ... davada taraf değildir. Davacının paylarını devir alacağına yönelik bir kabulü de dosyada bulunmamaktadır. Buna göre hükümde "davacının hissesine isabet eden 255.455,13 TL ortaklıktan çıkma payının davalı şirket ortağı ...'ten tahsili ile davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiş ise de çıkma payının davada taarf olmayan ortaktan tahsiline karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; re'sen tespit edilen hükümdeki kanuna aykırılık nedeniyle istinaf yoluna başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden,kararın kaldırılarak "Davanın kabulüne , davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının payına isabet eden 255.455,13 -TL ortaklıktan çıkma payının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 4....
(4) Şirket sözleşmesi ile sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri ön görüldüğü takdirde devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunması bile onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren 3 ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır." şeklinde hüküm düzenlendiği anlaşılmıştır. Bir payın devri şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay sahipleri defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Pay devrine muvafakat edip etmemek şirket genel kuruluna ait bir yetkidir. Bu itibarla şirket müdürü pay devri ihbarını bu hususta nihai merci olan şirket genel kuruluna hemen intikal ettirmek zorunluluğundadır....
CEVAP VE SAVUNMA : Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hisse devri nedeniyle ödenen bedel belli olduğundan işbu davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, hisse devir bedeli yönünden davacının kendi muvazaasına dayanmasının mümkün olmadığını, davacının genel kurul iptali davasına ilişkin hak düşürücü süreyi geçirdiği için muvazaa iddiasında bulunarak genel kurul kararının iptalini talep ettiğini, açılan davada bu nedenle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının mevcut olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : -Dava konusu şirkete ait ticaret sicil kaydı ile şirket ana sözleşmesi -Ankara 33....
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı Yaşasın Turizme ait taşınmazın 1/4 payının davalı ...’a 40.000,00 TL bedelle satıldığı, dava dışı şirket tarafından davalı ...’e yapılan satışın muvazaa nedeni ile iptali için açılan davanın “satış bedelinin gerçeğe yakın bir bedel olduğu, şirket için zararlandırma unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine” dair verilen kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, şirket tarafından açılan davada verilen hükmün şirket ortakları yönünden de bağlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle, davalı ... Sicil Müdürlüğü yönünden husumetten, diğer davalılar yönünden esastan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....