TBK. 49 md. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların TBK. 54 md. maddesi gereğince maddi tazminat ve TBK. 56 md maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Somut davada dava dilekçesine göre, davalı ... sürücüsü olduğu araç, davacının aracına çarparak aracının hasarlanmasına sebebiyet vermiştir....
hangi ticari amaca hizmet ettiği ve adi ortaklığa ne gibi bir fayda sağladığı bilinmeyen Otomobil adlı şirketin ibra edilmesi işleminin hem TBK m. 626 ve hem de TBK m. 630/f.l'in atfıyla uygulanacak olan TBK m. 506....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacının alacağının varlığı ve miktarın belirlenmesi yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti sunduğu 05/10/2021 tarihli raporda " Davalı şirketin alacaklı temerrüdüne düştüğü ve öne sürdüğü gerekçelerin TBK mad.106/I çerçevesinde haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin TBK m.125/1 çerçevesinde aynen ifayı talep edebileceği"görüşü bildirilmiştir. Davalı tarafça yapılan teknik itirazların değerlendirilmesi, sözleşme maddelerinin yorumlanması ve ...'deki risk kısmının açıklanması için ek rapor düzenlemek üzere dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin sunduğu 31/01/2022 tarihli ek raporda " Kök rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, Kök bilirkişi raporumuza yönelik itiraz ve beyanlarının, yapılan inceleme, tespit ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı " görüşü bildirilmiştir....
Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacının alacağının varlığı ve miktarın belirlenmesi yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti sunduğu 05/10/2021 tarihli raporda " Davalı şirketin alacaklı temerrüdüne düştüğü ve öne sürdüğü gerekçelerin TBK mad.106/I çerçevesinde haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin TBK m.125/1 çerçevesinde aynen ifayı talep edebileceği"görüşü bildirilmiştir. Davalı tarafça yapılan teknik itirazların değerlendirilmesi, sözleşme maddelerinin yorumlanması ve ...'deki risk kısmının açıklanması için ek rapor düzenlemek üzere dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin sunduğu 31/01/2022 tarihli ek raporda " Kök rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, Kök bilirkişi raporumuza yönelik itiraz ve beyanlarının, yapılan inceleme, tespit ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı " görüşü bildirilmiştir....
K.. aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile tevdi mahalli belirlenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 31/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, haksız şikayet nedeniyle açtığı davada lehine tazminat hükmedildiğini, davalı tarafından ödeme yapıldıktan sonra kararın bozulduğunu, bu nedenle ödenen parayı iade etmek istediğini belirterek, tevdi mahalli tayini talep etmiştir. Mahkemece, bozma sonrası verilen kararın henüz kesinleşmediği, bu aşamada davacının hukuken korunması gerekli bir menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir....
Dosya ATK ya tevdi edilerek trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu hazırlanmıştır. Dosya davacıların maluliyet oranının belirlenmesi için ATK ya tevdi edilmiş ise de, bildirilen eksikliklerin tamamlanması için dosya mahkememize geri çevrilmiştir. GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır. KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur....
"; "kefalet düzenlenme tarihi" başlığının yanına "02.08.2012"; "medeni durumu" başlığının yanına "evli" yazdığı GÖRÜLMEKLE TBK m. 584 hükmünce aranan "eş rızası"na rastlanmadığından bu kefaletin, emredici kurala aykırılık nedeniyle TBK m. 27/I hükmünce kesin hükümsüz (geçersiz) sayılabileceği; ancak bankacılık yönünden yapılan değerlendirmede de belirtildiği üzere davalı gerçek kişilerin, asıl borçlu -------Şti.nin ortakları olduğu tespit edilir ise bu halde TBK m. 584/III hükmünce geçerli bir kefalet için eşin rızasının aranmayacağı kanaatine varılabileceği, - 33. sayfasında davalılardan -------- el yazısıyla "Kefalet türü" başlığının yanına "müteselsil kefil"; "kefalet düzenlenme tarihi" başlığının yanına "02.08.2012"; "medeni durumu" başlığının yanına "evli" yazdığı; ancak "kefil olunan azami miktar" başlığının yanına br şey yazılmadığı GÖRÜLMEKLE TBK m. 583/I ve 586/I hükmüne göre "Kredi Genel Sözleşmesi"nin 33. sayfasında TBK m. 583/I hükmü gereğince azami miktarın elle yazılmaması...
Mahkememizin 21/09/2020 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları ve dosya incelenerek icra takibinde yapılan kısmi ödemelerin TBK mad. 100 gereğince mahsubu talep edildiğinden öncelikle bankanın hesap kat ihtarnamesine konu kredi alacaklarını açıkça tespit edilmesi, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki tahsilatların TBK mad. 100'e göre mahsup edilmesi, takip tarihi itibariyle nakit ve gayrinakit alacakların asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV olarak belirlenmesi, takip tarihinden dava tarihine kadar yapılan ödemelerin TBK mad. 100'e göre bu alacaklardan mahsup edilmesi, dava tarihinden sonra ödeme yapılıp yapılmadığının banka kayıtlarınca tespit edilmesi, gayrinakit alacakların nakte dönüşüp dönüşmediğinin belirlenmesi, nakite dönüşenlere ilişkin tazmin tarihi ve tazmin edilen bedelin belirlenmesi yapılarak nihai olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar...