Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava muvazaa tespiti davası olup işe iade davası olmadığından mahkemenin karar başlığına dava türü olarak “işe iade” davası yazılması ve fesih yapılmadan işe iade davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı yönünde gerekçe oluşturulması hatalı ise de mahkemenin muvazaa bulunmadığı konusundaki gerekçesi isabetli olup netice olarak davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacının açtığı işe iade davasının kabulle sonuçlandığı, davacının davalı Şirket nezdindeki işine iadesine karar verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/2095 Esas, 2019/1401 Karar sayılı kararı ile davacının 5 aylık brüt ücret tutarı 35.524,90 TL işe başlatmama tazminatı ile 4 aylık ... ücret ve diğer haklar tutarı olan 22.620,56 TL boşta geçen süre ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine kesin olmak üzere karar verildiği, davacı tarafından yasal süresinde keşide edilen işe iade başvurusu talepli ihtarnamenin işverene tebliğ edildiği, davacının işe başlatılmaması üzerine, işe iade kararına istinaden davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 4 aylık boşta geçen süre ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatı yönünden ... 11....

      İş Mahkemesi’nde işe iade davası açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini, taraflarca dava temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, sonrasında davacı tarafından davalı şirkete işe iade başvurusu yapıldığını, davalı tarafça davacının 02.11.2017 tarihinde işe başlaması yönünde davet gönderildiğini, davacının samimi olmayan işe davet çağrısına uygun olarak 02.11.2017 tarihinde işyerine gittiğini, işe gittiğinde sadece muhasebe şefi Mustafa SAYGI’nın işyerinde olduğunu, davacıya işe iade olacağı konusunda bilgi bulunduğunu, hangi gün ve saatte işe başlanacağının bilinmediğinin bildirildiğini, davacının işe başlamak için muhatap bulamadığını, davacının eski masasında bilgisayar bulunmadığını, dağınık bir şekilde dosyaların yer aldığını, davacının Mustafa SAYGI’ya iyi niyetli olarak telefonla yetkili kişileri aramasını söylediğini, davacının işe başlamasıyla ilgili sağlıklı bir bilgi alınamadığını, bunun üzerine işe iade şartları oluşmadığından davacının işyerini terk ettiğini, davalı tarafın işe...

      İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

      İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/6. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. / İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

      İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yaralanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih 4857 sayılı Yasa'nın 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir fesih sonucunu doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşe davetin davacıya tebligat mevzuat hükümlerine uygun yapılması gerekir....

      Noterliği’nin 27/10/2021 tarih ve 22662 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe davet ihtarının gönderildiğini, ancak diğer taleplerin kabulünün taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacının işe iade yanında işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminatı taleplerinde ısrarcı olması nedeni ile görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, kabul edilmiş bir işe iade talebi var iken davacının boşta geçen süre tazminatında ısrarcı olmasının işeiade talebinde samimi olmadığını açıkça ortaya çıkardığını, davacıya gönderilen işe iade ihtarında iş sözleşmesinin kaldığı yerden devam edeceğinin açıkça belirtildiğini, eski pozisyonunda ve aynı ücretle işine devam edeceğinin de belirtildiğini, bu süreçte davacının yerine insan kaynakları uzmanının alınmadığını, şifai görüşmelerde davacının işe iade davetini kabul etmeyeceği anlaşılınca 01/11/2021 tarihinde yeni bir insan kaynakları uzmanının iş akdine de davacının işe geri dönmesi umudu nedeni ile iki aylık deneme süresi konulduğunu savunarak davanın...

      Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir....

      Mahkemece, davacı işçinin Mahkemenen 2011/482 E.-2011/1072 K. sayılı kesinleşmiş işe iade kararı doğrultusunda yasal süre içinde işe iade edilmesi için iadeli taahhütlü mektupla başvuruda bulunduğu, mektubun işverene 02/04/2012 tarihinde ulaştığı halde 1 aylık yasal süre içinde davacının işe başlatılmadığı, bu nedenle 02/05/2012 tarihinde feshin gerçekleştiği, açıklanan sebeplerle davacının işe iade dosyasında tespit edilen miktarlarda işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının bulunduğu, hükme esas alınan 18/09/2013 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların doğru ve yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde boşta geçen süre ücretine yasal faiz talep ettiğinden talep dikkate alınarak en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken doğrudan yasal faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir....

        Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

        UYAP Entegrasyonu