Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşverenin sorumlu tutulabilmesi için, kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi olmalıdır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 45. maddesinde de açıklandığı gibi; (1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmaz. (2) İş kazasının veya meslek hastalığının işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşması halinde de işveren, Kuruma karşı sorumlu hâle gelir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/473ESAS - 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dosyasının incelenmesinde, kurum kayıtlarına 15/03/2010 tarih ve 4117943 sayı ile giren bağkur sigortalılık belgesinde Bafra Ziraat Odasına 32692 sicil numarası ile 26/05/2009 tarihinde kayıt olduğunu ve bununla ilgili 29/05/2009/18 sayılı Yönetim Kurulu kararının bulunduğunun anlaşıldığını, ancak 20/06/2009 tarih ve 8146599 sayı ile kurum kayıtlarına giren bağkur sigortalılık belgesinde ise Bafra Ziraat Odasına 32692 sicil numarası ile 26/05/2009 tarihinde kaydının bulunduğunun bildirildiğini, muafiyet belgesinde ise aylık ortalama gelirinin 300,00 TL olduğunun beyan edildiğini, bahsi geçen tutarın 2009 yılı 1 döneminde muafiyet kapsamında olduğunu, muafiyet kapsamında bulunan sigortalıların 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası...

Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

İş kazası veya meslek hastalığından ötürü geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya Kurum tarafından yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu almış olması şartıyla geçici göremezlik ödeneği verilir (5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m. 18; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu m.16). Geçici göremezlik ödeneğinin amacı sigortalının çalışamadığı süre içindeki ücret kaybını kısmen gidermek amacını taşımaktadır. 20. İş kazası geçiren ya da meslek hastalığına tutulan sigortalı Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından tedavi altına alınmakta, sağlığına kavuşması için gerekli tüm tıbbi yardımlar sağlanmakta, bu arada sigortalıya geçici göremezlik ödemesi yapılmaktadır....

    Davalının yetki itirazı yerinde değildir. 4958 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 24/1. maddesinde yapılan değişiklikten önce ve değişiklikten sonra yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 24. maddesine göre kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın hak sahiplerine gelir bağlanması mümkün iken meslekte kazanma gücünü % 50'den az kaybetmiş olan murislerin hak sahiplerinin bu sigorta kolundan ölüm gelirinin bağlanması mümkün değildi....

    Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüştür.Bu maddede, "yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler" olarak ifade edilen harcamalar içinde geçici göremezlik ödeneği ve tedavi gideri de bulunmaktadır. Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....

    sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu ... sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu ... sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu ......

      sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu ... sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu ... sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu ......

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2019/270 2021/54 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

        Dava, 07/01/2011 tarihinde meydana gelen kazası sonucu, sürekli göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ve tedavi giderinin 5510 sayılı Yasa'nın 21. maddesine dayalı olarak davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın, İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu başlığını taşıyan 21. maddesinin 4. fıkrası, " kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir" hükmüne amirdir. Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır....

          UYAP Entegrasyonu