Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

l.l0.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 25. maddesinde ise 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün % 60'ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen sigortalının bu hastalık veya özrü sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacağı bildirilmiştir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir....

    Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....

    İş Mahkemesi Dava, tarım bağkur sigortalılığının tespiti, 6111 sayılı Yasa’dan yararlandırılması ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa, bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde ise esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir. Anılan düzenleme 4956 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. Somut olayda; davacının oda kaydının 10.07.1989-14.04.2008 tarihleri arasında, vergi kayıtlarının 06.07.1989-27.10.1994 ile 19.09.2000-31.12.2000 tarihleri arasında ve 13.09.2000-18.06.2008 tarihleri arasında da esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....

        İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. ... ... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. 2926 sayılı yasanın 6/b maddesi hükmüne göre, “diğer ... ... kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer....

          Davaya konu somut olayda, kurum tarafından dava dilekçesi ile sadece aksi yönde Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yasal faizi ile birlikte iadesi istenilmiş olup, usulüne uygun sunulan bir ıslah dilekçesi olmaksızın beyan dilekçesi adı altında verilen açıklamalar ile tarım bağkur sigortalılığının tespitinin de talep edilmiş olmasına itibar edilerek diğer talepler reddedilirken tarım bağkur sigortalılığının tespitine ilişkin hüküm kurularak talepten fazlaya karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerini bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır. SONUÇ:Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, davalı Kurumdan davacının, 1.8.1980 - 20.8.1996 tarihleri arası talebi olan sürelerin 1479 sayılı Yasa kapsamında bağkur siğortalı olarak kabul edilip edilmediği sorularak, davacıya ait tahsis dosyasının eksiksiz okunaklı onaylı suretinin celbedilerek, dosyaya eklendikten sonra, dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.3.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. 2....

                Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

                Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu