cesedin başında yaklaşık 17 dakika beklediğini ve bu süre içerisinde herhangi bir yaşam emaresi göremediğini beyan etmesi; dosya kapsamında ölümün hangi aracın çarpması sonucu gerçekleştiği hususunda teknik bir tespit bulunmuyor ise de, dosya kapsamından ve özellikle tanık beyanlarından aradan geçen 17 dakikalık süre sonrası meydana gelen ikinci çarpma olayı ile ölüm arasında illiyet bağı net olarak tespit edilemediğinden ve bu suretle sanık ...'...
in yaralanması şeklinde meydana gelen olayda; kaza ile meydana gelen ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu yönündeki tespiti içeren İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25/09/2013 tarihli raporu; ölenin akciğer kanseri olduğuna ve yapılan otopsi işlemi neticesinde elde edilen bulgulara göre ölümün künt göğüs travmasına bağlı çok sayıda kot kırığı ile birlikte pnömotoraks ve gelişen komplikasyonlar sonucunda meydana geldiğine ilişkin tespitleri içermesiyle yeterli görüldüğünden, kazadan önce akciğer kanseri tedavisi gördüğü tespit edilen ölen ...'...
in içkisinden izinsiz içtiği, maktulün de buna tepki göstermesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, sanığın evine giderek av tüfeğini alıp olay yerine geldiği, iki defa ateş ederek kaçtığı, sol uyluk ve sağ diz kapağından ayak bileğine kadar isabet alan ve ağır yaralanan Şeref ‘in hastanede öldüğü, otopsi raporunda ölümün av tüfeği saçma tanesi yaralanmasına bağlı tibia, fibula kemik kırıkları ile birlikte büyük damar yaralanmasına sonucu meydana geldiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, kullanılan silahın etki mesafesi ve meydana gelen yaranın niteliği hastaneye kaldırıldığı, müdahale edilmesine rağmen otopsi raporunda belirtilen yaranın niteliğine nedeniyle ölümün meydana geldiği, ölümün bu yaralamaya göre doğal sonuç olduğu, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde yaralama sonucu ölümün meydana geldiği kabul edilen mahkumiyet hükmüne yapılan istinaf...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılama sonunda, sanığın yüklenen suçu işlediği sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, tanık anlatımları, olay yeri tespit tutanağı katılan beyanları değerlendirildiğinde ölümün sanığın eylemi neticesinde meydana geldiğine, sanığın kusurlu olduğuna, ölüm ile sanığın eylemi arasında illiyet bağı bulunduğuna,beraat kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Yasa ve anasözleşme hükümlerine göre davalı tarafça, ölümün öğrenilmesi halinde, mirasçıların adreslerinin tespit edilerek, kendilerinin 3 ay içinde temsilci tayin ederek başvurularının sağlanması yönünde uyarılmaları gerektiği, kooperatif tarafından bu yönteme uyulmadığı gibi davacıların taleplerinin de dayanaksız şekilde reddedildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 143 numaralı.... motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi 49. sırasında kayıtlı muris Z.. C.. kooperatifteki hak ve borçlarının 1163 sayılı Yasanın 14. maddesi delaletiyle anasözleşmenin 16. maddesi gereğince mirasçılar lehine devam ettiğinin tespiti ile davacıların miras payarı oranında üyeliğin tesciline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölümün ve Ölüm Tarihinin Tespiti KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 05.07.2011 gün ve 9460-11514 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddede; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin ve bu mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörülmüştür....
Şöyle ki; 1- Dava, sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; verilecek karardan hukukları etkilenecek olan 1955 doğumlu Firdevs Ceylan’ın mirasçısı olabilecek kişilerin davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. 2- Kabule göre de; mahkemece 1955 doğumlu Firdevs’in ölü olduğunun kabul edilmesine rağmen ölüm tarihinin tespit edilememesi nedeni ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de kişinin öldüğünün tespit edilmesi durumunda ölüm tarihinin gün, ay ve yıl olacak şekilde belirlenmesinin zorunlu olduğu da dikkate alınarak bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi mahkemece adı geçenin ölü olduğunun tespiti için yeterli araştırmanın da yapılabildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay 8....
SGK Teftiş Raporunda ve mahkemece üç ayrı heyetten alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi davacılar murisinin herhangi bir kusur veya sorumluluğunun tespit edilemediği, iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılacak herhangi bir işlem olmadığının değerlendirildiği, müteveffanın vefatı ile sonuçlanan iş kazası olayında işveren kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin söz konusu olmadığı, kaza ile ilgili işveren şirketin 5510 sayılı kanunun 21.maddesinin 1.fıkrası gereğince sorumluluğunun bulunmadığı, ölümün doğal olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davalı T5 harçtan muaf olduğu halde yerel mahkemece harca hükmedilmesi hatalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat ve menfi tespit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davacıların eşi/babası ...'in kullandığı banka kredisine teminat amacıyla davalı tarafından Hayat Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde ölümün gerçekleştiğini, davalının sigortalı murisin AIDS nedeniyle öldüğü ve zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapmayı reddettiğini, murisin tek ölüm sebebinin AIDS olmadığını belirterek murisin ölümünün hayat sigortası kapsamında kaldığı ve davacıların kredi ilişkisi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların ödediği 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Seferihisar sahilinde bulunan ... isimli işyerini sanığın işlettiği, işyerinin önünde Boxser marka oyun makinesinin bulunduğu, gece vakti 00.30 sıralarında, ölen 9 yaşındaki Ege Gönlümgezer’in kafenin önünden ayağı çıplak bir şekilde, ıslak kum zemindeki makinenin önünden geçerken ayağı takılarak oyun makinesine temas ederek düştüğü ve öldüğü, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre ölümün “ölümün vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı meydana gelmiş olduğunun” oy birliğiyle mütalaa edildiği, olay yeri inceleme raporuna göre sokak lambasından kaçak olarak kablo çekilen oyun makinesinin, plaj duşlarının yer aldığı zemini her zaman ıslak olan yere 3,5 metre uzakta olacak şekilde...