WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... tarafından mahkemece belirlenen kusur durumu ve davacının dava dilekçesindeki talebi dikkate alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, davacı tarafça mahkemece hükme esas alınan kusur durumunun yerinde olmadığı ve hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının az olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur. Kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağında davacının asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece mahallinde keşif yapılarak keşif esnasında görgü tanığı ....'in beyanının alındığı ve tanığın davacının komşusu olduğunu, ışıklarda butona basarak yeşil yanınca geçiş yaptığını belirttiği ve trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen ........

    Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

      Ancak, 21/05/2008 düzenleme tarihli sulh-ibra ve feragatname isimli belgenin davacıyı kapsamadığı gibi cenin durumunda bulunan davacı adına alındığı belirtilen herhangi bir tazminat tutarı olmadığının da anlaşılmasına göre davacının maddi ve manevi tazminat istemi hakkında delillerin toplanarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile sulh-ibra ve feragatname isimli belgenin düzenleme tarihinde cenin durumunda bulunan davacıyı da kapsadığı kabul edilerek yazılı şekilde davanının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmek suretiyle bozulduğu, Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde hesap bilirkişiden alınan 18/12/2014 tarihli raporda davacının maddi tazminat alacağının 64.991,60 TL olarak tespit edildiği ve davacı vekilinin 28/01/2015 tarihli celsedeki beyanında bu rapora bir diyecekleri olmadığını beyan ettiği halde; davalı vekili itirazı üzerine alınan 07/04/2015 tarihli raporda işlemiş devrenin ileri çekilmek suretiyle maddi tazminat...

        Dosyanın tetkikinde; Dava dışı sigorta şirketi tarafından davacılara 360.000 TL ödeme yapıldığını dava dilekçesinde belirtilmiş ise de buna ilişkin dekontun ve tam ödeme tarihinin tespit edilmediği, mahkemece öncelikle dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı ve tarihinin tespit edilip buna göre davacıların murisinin kazadan sonra ölüm tarihine kadar geçen sürüye ilişkin olarak geçici iş görememezlik, ölüm tarihinden ise, destekten yoksun kalma tazminatının ödeme tarihi itibariyle tespit edilip sigorta şirketi tarafından her bir davacıya yapılan ödeme ile karşılaştırılıp ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda davacılarının zararını tamamen karşılanıp karşılanmadığını öncelikle tespit edilmesi gerektiği, yapılan bu tespit sonucunda davacıların zararının tamamen karşılandığı ve bakiye maddi tazminat alacağının bulunmadığı tespit edilmesi halinde bu sonuca göre karar verilmesi gerektiği, Mahkemece yapılan tespit sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin...

        Davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; davacının karıştığı trafik kazasında, davalı sürücü ...'ın tamamen kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının 3 ay süre ile geçici işgöremezliğinin, %31.2 oranında sürekli işgöremezliğinin oluştuğu dikkate alınarak, davacının duyduğu elem, acı ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla, davacının yaralanmasının ağırlığı, tarafların karşılıklı ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, MK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi ve 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dikkate alınarak, davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davalı ... aleyhine açtığı maddi tazminat davasının KABULÜNE; davalı ... Hesabına açtığı maddi tazminat davasının ( ......

          Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı menfi tespit, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinde bulunarak dava açmış, dava tümüyle reddedilmiştir. Mahkemece davacının menfi tespit ve maddi tazminat miktarları üzerinden hesapladığı vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, ancak reddedilen manevi tazminat için vekalet ücretine hükmedilmemiştir....

            kabul edilmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Davacı vekili tarafından ibraz edilen serbest meslek makbuzları üzerinde herhangi bir dosya numarasının yazılmadığı ve hangi ceza dava dosyasının vekalet ücreti ödemesine ilişkin olduklarının anlaşılamadığı dikkate alındığında, tazminat isteminin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilerek, anılan serbest meslek makbuzlarının davacı tarafça dosyaya sunulup sunulmadığı ve sunulmuş olmaları halinde evrak üzerinde hakim havalesinin bulunup bulunmadığının araştırılarak, bahse konu serbest meslek makbuzlarının tazminat isteminin dayanağı olan ceza dava dosyasına ilişkin olduklarının tespit edilememesi durumunda maddi tazminat hesabına dahil edilemeyeceği, ceza dava dosyasına ilişkin olduklarının tespit edilmesi halinde ise 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm...

              Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı 04.07.2017 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce meydana gelen kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun tespiti için dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, 20.08.2020 tarihli kusur raporunda davalı sürücünün %100 kusurlu, olduğu tespit edilmiş, tarafların itirazları ile dosya ATK gönderilmiş düzenlenen 25.01.2021 tarihli raporda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup bu hali ile davalı %100 kusurlu olarak kabul edilmiştir....

                giderilmeden hüküm kurulduğunu, davacının tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını belirtilerek Yerel mahkemenin 05/07/2018 tarihli, 2018/136 E. ve 2018/202 K. sayılı ilamının maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair hüküm fıkrası ile sınırlı olmak üzere yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak maddi tazminat talebinin reddine, istinaf itirazı dışında kalan manevi tazminat yönünden onanmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu