gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece eksik harcın ikmal ettirilmesi ve yapılan yargılama neticesinde; davacıların davasının kabulü ile, ....., 544 parsel için tespit edilen 29.111,70-TL tazminat alacağının kararın kesinleşme tarihi olan 21/07/2010 tarihinden itibaren; ....., 2516 ada, 11 nolu parsel için tespit edilen 20.300,40-TL. tazminat alacağının kararın kesinleşme tarihi olan 05/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine," karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/174 Esas KARAR NO : 2022/917 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 17/04/2020 KARAR TARİHİ : 16/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... mühendisliği öğrencisi olduğunu, düzenli çalıştığı bir işi olmadığını, menkul, gayrimenkulünün de bulunmadığını, müvekkilinin yargılama harç ve giderlerini ödeyecek gücünün olmadığını, ... tarihinde ... plakalı araçla seyir halinde iken davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 18/07/2019 NUMARASI: 2016/1 (E) 2019/693 (K) DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ: 29/03/2022 Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin eşi tarafından sevk ve idare edilen ... plaka sayılı aracın, plakası tespit edilemeyen TIR'a çarpmamak için sola manevra yaptığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek 01/02/2014 tarihinde meydana getirmiş olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle, ... plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan ... Şirketi aleyhine Ankara 9....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "tazminat" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat davasının kararın kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK'nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir....
Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1- İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalı veya hak sahiplerinin zarar tutarlarının hesaplanmasında sigortalının kusuru oranında tespit olunan zarardan indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Kusur raporlarının, 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu (4857 sayılı İş Kanunu'nun mülga 77. maddesi) ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/863 Esas KARAR NO : 2018/33 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİH İ : 30/12/2016 KARAR TARİHİ : 18/02/2018 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .../.../... tarihinde davalılardan ...Ltd. Şti adına kayıtlı olan ve ... ... sevk ve idaresindeki ... ... ... plakalı araç Aksu bölgesinde stabileze yolda seyir halinde iken ... ... ile konuşmak için durup beklemesi sırasında müteveffa ...'ın tekerleğin bulunduğu bölgeye gelmesi ve sohbetin bitmesinden sonra yola devam etmesi sonucu tekerleğin altında kalarak vefat ettiğini, davacıların müteveffanın anne ve babası olduğunu, kaza ile ilgili olarak Antalya ......
ın alkollü olduğunu bu nedenle olay yerini terk ettiğini, şirketlerinin tazminat ödeme yükümlüğünün bulunmadığını, davacının davasına dayanak olarak sunduğu tek taraflı tespit raporunun kabul edilemeyeceğini, haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinin zorunlu haller dışında kimliğinin tespit edilmesini engellemek için terk etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün gerekçeli karar başlığında ''Haksız tutuklama nedeniyle tazminat'' olarak yazılması, Kabule göre de; Davacının 26.09.2012 – 09.10.2013 tarihleri arasında tutuklu kaldığının tespit edilmesi halinde nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı...
Bilirkişiler ---- tarihli ek raporunda sonuç olarak; Mahkemenin bilirkişiyi görevlendirme ve inceleme tutanağına bakıldığında mahkemenin dava ile ilgili ------ dava tarihine kadar inceleme yapılması konusunda görevlendirme yapıldığı. Davacı vekilinin tazminat hesabında üretilen dava konusu ürün minimum üretim miktarını beden ve renk miktarı üzerinden hesaplanması talebi değerlendirildiğinde: Mali bilirkişi olarak davalı ve davacının muhasebe defter ve belgeleri üzeninde yapılan incelmede davalı ve davacının defter ve belgelerinin detay olarak inceleme yapılabilecek ve tespit yapılacak şekilde tutulmadığı Davalı ve davacının muhasebelerinin gerçek adet ve karlılığı göstermediği; Davacının dava dosvasına sunmuş olduğu dava konusu ürünlerin karlılık ve satış fiyatı irdelendiğinde davacının bu ürün satışından ----- ediyorum iddiasında bulunup----------- karlılık beyan etmesi de davacının bu tezini çürüttüğünü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ve ziynet istemi ile lehine hükmolunan maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar ile ziynet tespit talebi hakkında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğin ziynet eşyalarının yarısının kendisine ait olduğuna ilişkin tespit talebinin mahkemece usulden reddedildiğinin ve mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu...