Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 22/03/1976 gün ve 1/1 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince delil tespiti giderleri de yargılama giderlerinden sayılmaktadır. Mahkemece anılan kurala aykırı olarak tespit giderlerinin dava konusu tazminat tutarına dahil edilmesi ve bu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/58 Esas KARAR NO : 2022/350 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 29/01/2020 KARAR TARİHİ : 13/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya sigortalı araçta yolcu olduğunu, 19.10.2019 tarihinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını, 1.000,00 TL geçici iş gücü, 4.000,00 TL sürekli iş gücü kaybını davalıdan talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule uygun başvuruda bulunulmadığını, kazaya ilişkin somut bir delil bulunmadığını, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, sigorta şirketinin faizden sorumlu olmadığını, davanın reddini talep etmiştir....
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 20/10/2015 KARAR TARİHİ : 03/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/10/2013 tarihinde, sürücü ... idaresinde bulunan ve davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ... plakalı araç ile sürücü ... idaresinde bulunan ... plakalı motosikletin karıştıkları kaza sonucunda, motosiklette yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş gücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 200,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, maddi tazminat yönünden kabulün yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;davalı kurumun müvekkiline 2007 yılı Aralık ayına ilişkin 35.808,66 TL fatura gönderdiğini ve elektriğin kesilmesi üzerine taraflar arasında ihtilaf oluştuğunu, müvekkilinin menfi tespit davası açtığını, dava sonucunda müvekkilinin 4.574,65 TL borçlu olduğu, 31.234,01 TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, karar içeriğinde faturanın herhangi bir dayanağı olmadığı varsayıma dayalı olarak hazırlandığının belirtildiğini, davacının bu afaki miktarı ödeyemediği için elektriğinin kesildiğini ve bu nedenle arazisindeki...
ın yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarların, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Milas 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2018 Esas sayılı dosyasında bulunan ve kazadan sonra düzenlenen tıbbi belgelere göre davacılar ... ve ...'ın herhangi bir lezyon patolojiye rastlanmadığı tespit edilmiş olup bu durumda trafik kazası nedeni ile bedensel bir zararı oluşmayan davacılar ... ve ...'ın manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacılar vekili ve davalı ...'in istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Kadastro Mahkemesinin 17/06/2002 tarih ve ... sayılı ve 21/06/2004 kesinleşme tarihli kararıyla anılan parsellerin niteliğiyle adına tescillerine karar verildiğini, müvekkilinin bu şekilde ortaya çıkan zararından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca ...nin sorumlu olduğunu belirterek, anılan parsellerin rayiç bedellerinin belirsiz alacak yoluyla tespit edilip, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı ...den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğiyle ve davanın harca esas değerini 10.000,00.-TL göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir....
Mahkemece 08.11.2020 tarihli celsede isabetli olarak tespit davasının tazminat davasına dönüştürülemeyeceği belirtilmiş olmasına ve davacı vekilince sunulan 03.12.2020 tarihli dilekçesiyle davadaki amacın başka bir anlatımla talep edilenin uyarlama yoluyla faiz oranın ve bu orana göre miktarının tespiti olduğunun ifade edilmesine ve davanın tespit davası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına esasen devredilenin icra takibine konu alacaklar olup, ihtilaf konusunun devre konu olmadığı ve olmasının da mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin göre artık davaya açıldığı şekilde bakılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacıların, HMK 125. maddesine göre seçimlik hakkını takip konusu alacakları devreden bankaya karşı tazminat davası olarak kullandığı ve davanın konusuna ve bulunduğu aşamaya göre tazmini gereken bir alacağın bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile...
Ayrıca tespit davalarındaki, tespit işlevi eda davalarında da vardır. Eda davalarındaki, eda bölümü ise tespit davalarında yoktur. Tespit davası eda davasının öncüsü durumunda olmakla beraber, eda davası aynı konudaki tespit davasını da içeren daha geniş kapsamlı bir davadır. Temlik işlemi bir edim niteliğinde olduğundan ve tespit davaları da hukuki nitelikleri gereği bu ve benzeri edimlerden yoksun bulunduğundan HMK 125.maddesinin tespit davalarında uygulama alanı bulması söz konusu değildir....
Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....
Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3274 ve 3275 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacıların murisi adına tespit edilmiş ise de Hazinenin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacıların murisi adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise davacılar veya murisleri değil “......