Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKÎ SÜREÇ Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 233 üncü maddesinin birinci fıkrası, 50 ve 52 nci maddeleri uyarınca 1.800,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafinin temyiz istemi, sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi, erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiği vesaire ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Sanığın, son bir yıldır resmi nikahlı eşi olan katılan ve müşterek çocuklarını terk edip evden ayrıldığı, arayıp sormadığı, onlara bakmadığı ve bu suretle aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçunu işlediği, sanığın savunması, katılanın beyanı ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak Yerel Mahkemece kabul olunmuştur....

    Çünkü 6352 sayılı Kanunla değişik 5521 sayılı İş Mahkemeleri 1’inci maddesinde yapılan “birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” yönündeki değişiklik dikkate alınarak çıkarılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğinin 20.11.2011 tarih ve 2783 sayılı Kararıyla, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davalara bakmakla görevlendirilen iş mahkemeleri ayrı ayrı belirlenmiştir. Somut olayda, hizmet tespiti istemine ilişkin olarak ve İş Mahkemesinde açılan davada, anılan HSYK tarafından alınmış karara dayalı olarak Mahkemece verilen karar niteliği itibarıyla bir görevsizlik kararı olmayıp, dava dosyasının ilgili mahkemesine gönderilmesi niteliğindedir. Gönderme kararlarının temyize tabi olmadığı hususu ise, izahtan varestedir.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden davalı ...Tekstil İşleme San. Tic. Ltd....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının zarar gördüğü tarih itibariyle gerçek zararı tespit edilmemiştir. Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceğinden mahkemece tarafların iddiaları çerçevesinde delilleri toplanıp ehil bilirkişiler vasıtası ile yeniden keşif ve inceleme yapılarak ödeme yapılan sigorta dosyasındaki veriler de göz önüne alınarak davacının uğradığı gerçek zarar miktarı tespit ettirilmeli, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı da mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

            Ancak; Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunun, suç tarihine göre uzlaştırma kapsamında bulunmayan TCK'nın 232/1 maddesinde düzenlenen kötü muamele ve 86/2, 3-a-e maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçları ile birlikte işlendiği iddia edildiğinden, CMK'nın 253/3. maddesine göre uzlaşma kapsamında bulunmadığı, ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın kasten yaralama ve kötü muamele suçlarından beraat etmesi karşısında, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu yönünden, CMK'nın 254. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜMLER :... 3....

                Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; mahkemece yapılan keşif sonucu anılan bilirkişi raporuna göre davacının, davalının kendi taşınmazına dikmiş olduğu ağaçlar nedeniyle hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan zararının bulunduğu saptanamamış, zarar ispatlanamamıştır. Bu durumda yukarıda değinilen ilkelere göre davacının komşuluk hukukundan kaynaklanan bir zararı tespit edilemediğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I....

                    SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜM : Beraat TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I....

                      UYAP Entegrasyonu