İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu ve maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Sayın Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, ilk kararda %60'lık kusur oranını temyiz etmeyen işveren şirketin yeniden kusur oranının belirlenmesinde davacı Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın kapsamı naktasındadır. Daire çoğunluğu, ilk kararı temyiz etmeyen ve Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak nedeniyle davalı şirketin kusur oranının en az %60 oranında olacağı, yine ikinci kararı temyiz etmeyerek kesinleşen %10 kusurlu ... ile %1 kusurlu ...'in kusuru ile birlikte davalıların toplan kusurunun %71 oranından aşağı olamayacağı görüşündedir. İlk kararda, davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hakka konu kusur oranı %60 tır. Bozmadan sonra alınan kusur raporunda, bozma ilamına uyulması, ceza davasında mahkum olaması nedenleriyle davalı işveren şirketin kusurunun %10'u müteahhit şirketin yetkilisine verilmiştir. Ceza davasında tüzel kişilere kusur verilememektedir. Bu nedenle şirket yetkilisi kusurlu bulunmuştur....
Dosyanın delilleri, Kartal Sosyal Güvenlik Merkezinin iş kazası tespit, maluliyet tespit raporlaru ile tanık beyanları, iş yeri kayıtları, kusur ve hesap bilirkişi raporlarıdır. Davalı taraf, kazada hiç bir kusurlarının olmadığı, kusurun tamamının yetkisi olmadığı halde cihaz kapağını açan davacıda olduğu itirazında bulunmuş ise de, kusur tespiti teknik bir konu olup, dosyada 2 kez kusur raporu alınmıştır. Raporlarda oransal farklar bulunsa da her iki kusur raporunda da davalı iş verenliği işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini aksattığı konular bulunduğu, aynı raporlarda davacı işçiye de kusur izafe edildiği, ancak bunun mevcut kazada işverenliğin sorumluluğunun tamamen bertaraf edilemeyeceğinde gerek iş kanunu 77. madde gerek 6331 sayılı yasa ve ilgili tüzük, yönetmelikler gereğince tüm tedbirlerin iş verenlik tarafından alınması halinde bu kazanın meydana gelmeyeceği anlaşılmakla davalının kusur oranına itirazlarına itibar edilmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; " Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı firma çalışanı olan sigortalı Cemal Akgül'ün 26/03/2015 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralandığı, kurumca olayın iş kazası olarak kabul edildiği, sigortalı için kurumca 89.119,74 TL'lik ilk PSD'li gelir bağlandığı, 5.468,98 TL tedavi gideri, 3.965,13 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, sigortalının maluliyet oranının kurumca % 41,2 olarak belirlendiği, tekli bilirkişi ve itiraz üzerine alınan bilirkişi heyetinin raporunda davalının kusur oranının % 75, kazalının kusur oranının % 25 olarak tespit edildiği, her ne kadar dosyada ATK tarafından düzenlenmiş farklı oranda bir maluliyet raporu var ise de, sigortalıya gelir kurumca tespit edilen % 41,3 maluliyet oranı üzerinden bağlanmış olup, maluliyet oranının tespitine yönelik mahkeme kararı ve kurum içi düzenlenmiş maluliyet raporları dışında alınan raporlar kurumu bağlayıcı olmadığından % 41,2 maluliyet...
Somut olayda , işçi ile davalı tarafın kusur durumlarının tespiti için alınan kusur bilirkişi heyet raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin hükme esas alınan raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen 18.07/2019 tarihli kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Sigortalı Lokman Yılmaz'ın davalı Ford Otosan A.Ş.'...
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 02/06/2020 tarihli raporunun tetkikinde; dava konusu olayda, sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerine %20 oranında etkili olduğu, davacı yaya ... ' nun %80 oranında kusurlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır. Ayrıca mahkememizce kusur oranlarının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde İstanbul Teknik Üniversitesinde görevli üç kişilik bilirkişi heyetine tevdiiği edilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 09/02/2021 tarihli raporunun tetkikinde, davacı yaya ... ' nun %80 oranında asli kusurlu olduğu, firari sürücünün %20 oranında tali kusurlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır. Mahkememizce maluliyet oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde ......
Dosya içerisindeki belgeler: SGKB İstanbul SGK İl Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ile davacının sürekli işgöremezlik derecesinin %17 olduğu, 20.06.2020 tarihinde kontrol kaydı gerektiği tespit edilerek belirlenmiştir. S.S Yüksek Sağlık Kurulu'nun kararı ile davacının maluliyet oranının %25 olduğu, kontrol gerekmediğine karar verildiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 29.04.2019 tarihli ve 7444 kararı ile davacının maluliyet oranının %32 olduğu belirlenmiştir. Adli Tıp İkinci Üst Kurulu 12.03.2020 tarihli ve 467 kararı ile davacının maluliyet oranının %32 olduğu belirlenmiştir. Tarafların kusur durumlarının tespiti açısından A sınıfı iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik heyete dosya tevdi edilerek 12.04.2017 tarihli kusur raporu alınmış olup, meydana gelen iş kazasında davalı işverenin %90, davacının ise %10 kusurlu olduğu tespit edilmiştir....
Mahkememizce davacının maluliyet durum ve oranının tespiti için dosyanın ATK'ya gönderildiği, ATK tarafından hazırlanan 05/07/2021 tarihli raporunda özetle; "... oğlu, 1985 doğumlu ...’ın 12.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kulak Burun Boğaz, Tablo1a %13.1, Tablo 2’ye göre %8 olarak tespit edildiğine göre; 1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 8 (yüzdedekiz) olduğu, 2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği" şeklinde görüş bildirilmiştir....
Mahkememizce öncelikle tarafların kusur durumunun tespiti ne karar verilmiş ve alınan bilirkişi raporu ile --- tarihli teknik bilirkişi raporuna göre davaya konu---- tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde: Mülkiyeti ---- sigortalı olduğu tespit edilen --- plakalı araç sürücüsü dava dışı ----- % 100 oranında kusurlu olduğu, ---- araçta yolcu konumunda bulunan davacı ----kusursuz olduğu, tespit edilmiştir. Mahkememizce kusur oranının tespitinden sonra davacının maluliyet oranın tespiti için dosyanın ---- tevdi edilmesine karar verilmiştir. ----- tanzim edilen maluliyet raporuna göre , meydana gelen kaza nedeniyle davacı ---- tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı gelişen arızaları sebebiyle ---------- ekindeki ölçüt kapsamında maluliyet derecesinin --- olduğu; tıbbi iyileşme süresinin ise ---- kadar uzayabileceği, belirtilmiştir....
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı, kaldı ise oranı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafın hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalının kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir. Bu bilgiler ışığında, meydana gelen kazada davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, tarafların kazadaki kusuru ve gerçek zarar miktarının tespiti açısından dosya ayrı ayrı rapora tevdi edilmiş olmakla; T.C....