Hükme esas alınan 17.11.2020 tarihli kusur raporunun emsal Yargıtay kararlarına göre 32 yıl formülüne göre hazırlandığı, kusur raporunda kaçınılmazlık oranının ve davalının kusur oranının usulüne uygun şekilde belirlendiği, hükme esas alınmasında isabetsizilk bulunmadığı, pnümokonyoz meslek hastalığında kaçınılmazlığın bulunduğu, dış tavan hesabı için hesap bilirkişi raporu aldırılmasında isabetsizlik bulunmadığı, kurumun talep edebileceği miktarın dış tavanı aşamayacağı, emsal Yargıtay kararlarında meslekte kazanma gücü kaybı oranının (sürekli iş göremezlik derecesinin) %60’ın altında kaldığı durumlarda, emsallerine göre sigortalının daha fazla efor harcamak suretiyle de olsa çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması olası bulunduğundan, 60 yaş sonrası yönünden pasif dönem zarar hesabı yapılmaması gerektiğinin belirtildiği, kurumun talep edebileceği miktarlar belirlenerek taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu, ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından...
Somut olayda, davacı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için alınan bilirkişi raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işçinin işten ayrıldığı tarihteki maluliyet oranı olarak %5,59 üzerinden kusur tespiti ile hesaplama yapıldığını; 18.07.2017 tarih, 004262 sayılı Kocatepe SGM Sağlık Kurulu Kararı’nda sigortalının maluliyet oranının %12,3 olarak belirtildiğini hesaplamanın bu oranlamalar dikkate alınarak yapılması gerektiğini; kusur tespiti ve hesaplama olarak iki ayrı uzmanlık gerektiren her iki alan için aynı ve tek bir bilirkişinin kusur tespiti ve hesaplama yapmasının hatalı olduğunu; raporda kaçınılmazlık oranının %100 tespit edilerek davalı işverene %0 kusur atfedilmesinin sigortalı işçinin yakalandığı meslek hastalığı olgusu ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işverene hiçbir kusur atfedilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 15/03/2019 tarihli rapora karşı itiraz ettiklerini yeniden rapor aldırılması talep ettiklerini ve varsa SGK’dan ilgili müfettişlik raporunun celbi taleplerinin de yerine getirilmediğini...
Bu durumda mahkemece; kaza tespit tutanağı ile mahkemece alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde İTÜ Trafik kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. 3-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir....
DAVA Davacı vekili, davacı şirketin imalat ve ihracat işi yapan bünyesinde çok sayıda işçi çalıştıran bir şirketin olduğuu, davacı şirketin tüm işçilerin yasal haklarını koruduğunu ve ödediğini, işçilerin meslek hastalığına yakalanması sebebiyle yargı yoluna başvurduğu ve bazılarının da SGK'ya başvurduğunu, meslek hastalığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, işçilerin meslek hastalığına yakalanmadığını iddia ettiklerini, davalı işçiye %15 oranında maluliyet oranının tespit edildiğini, bu rapora itiraz ettiklerini, SGK müfettiş raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, davalı işçinin maluliyet oranının tespiti ile tespit edilecek maluliyet oranına göre davalının geçici iş göremezlik gelirine ve sürekli iş göremezlik gelirinin belirlenmesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı ... plaka nolu araç ile, davalı Kooperatif tarafından trafik sigortalı olan .... plaka nolu aracın ve dava dışı .... plaka nolu aracın ışık kontrollü kavşakta maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza sonrasında müvekkili şirketin sigortalısı 06 C 1800 plaka nolu aracın hasar görmesi nedeni ile toplam 7.049,97-TL nin sigortalıya ödendiğini, kazadan sonra tutulan tutanakta kazaya karışan araç sürücülerinin birbirini ışık ihlali yapmış olmakla itham ettiklerinin görüldüğünü, bu nedenle trafik kazası tespit tutanağında kusur tespit yapılamadığını, kusur oranının tespit edilememesi de göz önünde bulundurularak hasar bedelinin %33'üne tekabül...
, uzman bilirkişi marifetiyle tespiti yapılmış herhangi bir kusur değerlendirmesinin olmadığını, kaza neticesinde düzenlenen ------ da açıkça görüldüğü üzere; meydana gelen kazaya ilişkin olarak her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, dolayısıyla; iş bu davada; kusur oranına göre rücu ilişkisinin söz konusu olabileceği düşünüldüğünde, tarafların kusur oranının uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, kaldı ki; trafik kazası tespit tutanağında, araç sürücü -------- alkollü olduğuna dair hiçbir tespite yer verilmediği hususu da sabit olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan tetkik sonucunda, kan testi “etanol” üzerinden yapılmış olup, promil değeri tespit edildiğinde vücuttaki alkol oranının yasal sınırın altında olduğunu, o halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt ( münhasıran ) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiğini, ------ sayılı dava dosyası üzerinden düzenlenen ----...
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;davaya konu zararlandırıcı olayın SGK Tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, davacının yaralanması nedeniyle tespit olunmuş bir maluliyetinin dosya da bulunmadığı, Kurum memurlarının 2.9.2010 tarihli cevabında davacının maluliyet oranının tespiti için Kuruma başvurusunun bulunmadığının mahkemeye bildirildiği, tarafların olaydaki kusur dağılımına dair iş güvenliği uzmanlarından alınmış bir raporun dosyada olmadığı, davacının Kurum müfettişlerince alınan 29.7.2008 tarihli beyanında özetle iş kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin söz konusu olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. İş kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davalarında sigortalıda oluşan sürekli iş göremezlik oranının, sigortalıya bağlanan peşin sermaye değeri ile tazminatın miktarını doğrudan etkilediği söz götürmez....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/22 D. iş sayılı dosyasında, mahallinde keşif yapılarak düzenlendiği bildirilen 09/07/2014 tarihli tespit raporunda, davacı yayaya %25 ve davalıya trafik sigortalı araç sürücüsüne %75 oranında kusur atfedildiği ve bu raporun hakem heyetince hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili, cevap dilekçesinde bahsedilen kusur tespit raporuna itiraz ederek kusur raporu alınmasını talep etmiş, hakem heyeti kararına yönelik itiraz dilekçesine eklediği 20/09/2017 tarihli kusur raporunda ise davacı yayaya % 75 ve araç sürücüsü %75 oranında kusur atfedilmiş olup, İtiraz Hakem Heyetince dosyada kaza tespit tutanağı yer almamakta ise de, davacının sunduğu kusur tespit raporunun, kaza tespit tutanağının içeriğinin incelendiği ve mahallinde keşif yapılarak düzenlendiği gerekçesiyle, davalının kusur oranına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir....
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir....