Davacı iş sahibi vekili; davalının diş hekimi olduğunu, davalı ile 28.01.2010 tarihinde 4 adet implant diş yapımı ile, 26.11.2011 tarihinde 5 adet porselen diş ve çıt çıt alt köprü yapımı konusunda anlaştıklarını, implantların yapım bedeli olarak 2.000 euro (5.666,00 TL) ve köprü ve porselen diş yapımı için de 1.750,00 TL davalıdan alınan makbuz ile ödendiğini, davalının implant yapımına ehil olmadığını söyleyerek işyerine diş hekimi Dr... adında bir dişçi ve yanındaki yardımcısını getirterek davalının işyerinde implantların o kişiler tarafından takıldığını, implant dişlerin ikişer kez düşerek müvekkilinin 7-8 kez ağzından tekrar ameliyat edildiğini, müvekkilinin 4 yıldır diş yapımı dışında 7-8 kez ameliyat olduğunu, müvekkilinin çok eziyet çektiğini ve halen de sıkıntılarının devam ettiğini, davalının dişleri mesleğine uygun olarak yapmayarak müvekkiline verdiği zararlar için 5.666,00 TL implant yapımı, 1.750,00 TL porselen ve çıtçıtlı köprü yapımı karşılığı ile...
Davanın açıldığı tarih itibarıyla Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, "Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı unvanındaki personel" olarak tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi niteliğindeki diş tedavisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalılar yüklenicidir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı diş hekimleri ... ve ...'ya diş tedavisi için başvurduğunu, yapılan muayene neticesinde diş protezi yapılmasına karar verildiği ancak; müvekkilinin davalı diş hekimlerinin hatalı uygulamasından kaynaklı olarak ağzında çıkan yaralar neticesinde yemek dahi yiyemediğini ve yapılan hatalı uygulamanın düzeltilebilmesi için tekrar tedavi masrafı yaptığını belirterek 4.860,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....
Bu kimseler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur," aynı Kanun'un Ek-7.maddesinde ise "Diş protez teknisyenleri; sahip oldukları diploma veya belgelerin hak kazandırdığı unvanlardan başkalarını kullanamazlar, hastalarla doğrudan doğruya mesleki ilişkiye giremezler, laboratuvarlarında münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçleri bulunduramazlar, ek 4'üncü maddenin belirlediği sınırlar dışında herhangi bir çalışma yapamazlar, tavsiyede bulunamazlar, yukarıdaki fıkra hükmüne aykırı hareket eden diş protez teknisyenleri, 41'inci madde hükümlerine göre cezalandırılır" düzenlemesi karşısında; belgeli diş protez teknisyeni olan ve hastaya müdahale veya muayane yaptığına dair bir tespitte bulunmayan sanığın, diş ünitinin bozuk olduğunu savunması karşısında; işyerinde yapılan denetim sonucu ele geçen bir adet diş ünitinin, suç tarihi itibariyle münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereç...
Davacının diş tedavisinde Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin 31. maddesinde belirtilen kıymetli maddelerden kullanılmadığı anlaşılmış olup, davacıya, diş tedavisi için yapmış olduğu harcamaların, Türk Diş Hekimleri Birliği'nin o yılki diş tedavileri ücret tarifelerindeki bedellere göre ödeneceği açıktır. Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 20.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yönlendirip Malatya İdare Mahkemesinde dava açtırması için hastalara telkinde bulundukları kabulüyle mahkumiyet kararları verilmiş ise de, Malatya Devlet Hastanesi'nin 06/02/2008 tarihli yazısına göre Kasım 2006 tarihine kadar diş polikliniğinin tamiratta olduğundan hastanede diş çekimi dışında tedavi yapılamadığı, dosya arasında mevcut tedavi evraklarından yapılan tedavilerin diş çekimi olmadığının anlaşıldığı, yine dinlenen tanıkların sanık doktorlara çevresindeki kişilerin tavsiyesiyle özel muayenehanesinde muayene olduklarını, devlet hastanesindeki sevk işlemlerini sanıkların yapmadıklarını beyan ettikleri, dosyada mevcut "hastanın diş muayene isteği" adlı belgeler üzerindeki serbest diş hekimlerine sevklere ilişkin kaşedeki isim ve imzaların sanıklara ait olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların savunmasının aksine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanığın beyanlarında diş hekimi olduğunu ve suça konu maddelerin ele geçirildiği ... plakalı aracın başkaları tarafından diş kliniğine müşteri götürüp getirmekte kullanıldığını savunması karşısında; sanığın suç tarihi itibariyle diş kliniği olup olmadığının araştırılarak, ...plakalı aracın araç kayıt bilgileri de getirtilip diş kliniğinde kullanılmak üzere tahsis edilip edilmediği ve suç tarihinde sanık dışında başka kişi veya kişilerin bu aracı kullanıp kullanmadıklarının ve sanık adına ya da varsa klinik adına tahsisli başka bir araç olup olmadığının da tespiti ile gerektiğinde bu kişiler de dinlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
deki diş tabiplerinin ihtiyaç duyduğu malzemeleri temin ettiğini, müvekkilinin rakibi olan ve aynı ticari alanda faaliyet gösteren davalının müvekkili hakkında özel hayatı ile ilgili suç isnadı içeren gazete haberlerini ...' de müvekkilinin diş tabibi olan müşterilerine e-posta yoluyla göndermek suretiyle müvekkili ve işletmesi hakkında kötüleyici beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin ticari itibarını zedelemeye yönelik ve haklı bir neden olmaksızın bu haberlerin yayılmaya çalışılması kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunu, müvekkili bir suçtan mahkûm olsa bile mahkûmiyete ilişkin bilginin müşteri çevresine yayılmaya çalışılmasının “lüzumsuz yere incitici beyanlarda bulunmak” kapsamında haksız rekabet olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ileri sürerek haksız rekabetin tespit ve önlenmesine, uğradığı manevi zarar sebebiyle 6.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUKÎ SÜREÇ 1.Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2015 tarihli ve 2015/2451 Esas sayılı iddianamesi ile, sanığın markete giderek 16 adet diş fırçası ile 2 adet diş macununu montunun içerisine saklayarak çıkmak istediği sırada farkedilip görevlilerce yakalandığı ve bu şekilde sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 35. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. 2.Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2015/86 Esas, 2016/355 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ... hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanığın temyiz isteği; kararı temyiz ettiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR 1....
Olayda, 104 daireden oluşan sitedeki bir dairede diş tedavi merkezinin faaliyete geçmesi nedeniyle işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, İdare Mahkemesince Diş Tedavi Ünitesinin hangi abone grubunda yer aldığı, "konut" grubunda mı, "konut dışı" grupta mı olduğu hususu incelenmeksizin karar verildiği görülmektedir. Diğer taraftan, dosyanın incelenmesinden 104 dairesi bulunan ilgili sitedeki bir dairede Diş Tedavi Ünitesinin bulunması nedeniyle işlem tesis edildiği anlaşılmakta ise de, davacı tarafın temyiz dilekçesinde 104 daireli sitedeki 3 işyeri nedeniyle işlem tesis edildiğinin belirtildiği görülmekte olup, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin tesisine neden olan konut dışı abone statüsünde başkaca abonelerin bulunup bulunmadığı hususunun da araştırılması gerektiği açıktır. Bu durumda, kararın eksik incelemeye dayalı olarak verildiği anlaşılan bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir....