Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrekare birim fiyatına endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, 2) Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle eksik bedel tespiti, 3) Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 75 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, 4) Dava konusu taşınmazdan geometrik durumu, yüzölçümü ve boru hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak nedeniyle değer düşüklüğü oranının %3 olacağı...
Dava konusu ... köyü 125 ada 100 parsel (eski 629 parsel) numaralı taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1- Dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması, 2- Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti 3- Münavebe ürünlerinden buğdayın brüt gelirinden indirilen üretim masrafının, brüt gelirin 2/3’ünden fazla alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından İl veya İlçe Gıda, Tarım...
"İçtihat Metni" Davacı, davalılardan 'ın maluliyet oranının tespiti ile (İş göremezlik durumunun ne zaman sona erdiğinin de tespit edilerek) eski maluliyet oranının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı ve davalılardan A.. H..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslekte kazanma gücü kayıp oranının yeniden tespitine, yeni oran üzerinden tespit olunan maaş uyarınca aylığının arttırılmasına, aradaki farklarında hesaplanarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının 24.03.1989 tarihinden itibaren % 24,2 ‘den % 46’ya çıkarılarak bu şekilde tespiti, tespit olunacak yeni oran üzerinden aylığının arttırılması ve aradaki farkların da hesaplanarak ödenmesi istemlidir....
İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 106 ıncı maddesinde; “Tespit davası yoluyla mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü yer almaktadır. Anılan Yasa maddesi gereğince; bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir. Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın, ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır. 3....
Yargılama sırasında kusur oranının belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınmadığı, İtiraz Hakem Heyetince de kaza tespit tutanağı ve Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası içinde yer alan ifade tutanakları incelendiği,sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün davacı başvuranı taciz ettiği, şıkıştırdığı, paniklettiği ve kazanın da bu yüzden meydana geldiği anlaşıldığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında plakası tespit edilmeyen araca %100 kusur atfedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile reddedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda itiraz hakem heyetince, alanında uzman bilirkişiden olayın meydana geliş biçimi,kaza tespit tutanağı irdelenerek soruşturma belgelerinin de incelenmesiyle kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir....
Mahkemece yapılan tahkikat sırasında alınan raporda davalının takipten sonra talep edebileceği temerrüt faizinin yıllık %72 olduğu tespit edilmiş ise de menfi tespit hükmü yanlış kurulmuştur. Mahkemenin davacının terditli taleplerinden birincisi olan takip tarihinden itibaren hiç bir şekilde temerrüt faizi istenemeyeceği yönündeki talebinin reddi isabetlidir. Ancak takip tarihinden sonra işleyecek temerrüt faizin talep edilen gibi %133 olmadığı, yıllık %72 olması gerektiği gibi hüküm fıkrasının buna ilişkin bölümünün olumlu tespit şeklinde kurulması yanlış olmuştur. Ayrıca talep tarihinde bilirkişi raporunun hesaplandığı tarihe kadar işlemiş faizinde 34,20TL olarak tespiti doğru olmamıştır. Zira davacının böyle bir talebi yoktur....
nun maluliyet oranının tespiti ile 06.07.2007 tarihinde maluliyet aylığına hak kazandığının tespitini talep etmişlerdir. ...'nun kendi adına sigortalılığı bulunmamakta olup, 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olan babası ... 30.05.2010 tarihinde vefat etmiştir. ...'nun 06.10.2010 tarihinde kurumdan maluliyet oranının tespiti için hastaneye sevkini istemesi üzerine kurum sağlık kurulunun 24.02.2012 tarihli kararı ile çalışma gücünün en az %60 kaybettiğine karar verilmiş ve 01.03.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Muris ...'nun babası 30.05.2010 tarihinde vefat ettiğinden bu tarihten önce ...'ya aylık bağlanması imkanı bulunmamaktadır. Bu itibarla 01.03.2012 tarihi öncesi talebin reddi isabetli ise de 01.03.2012 tarihi itibariyle istem konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken anılan tarih sonrası itibariyle de talebin reddine karar verilmesi yerinde değildir....
Ancak; Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; a-Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti,, b-Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %150 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespit edildiği, Anlaşıldığından; Kapatılan 18. Hukuk Dairesi'nin 2016/2028 Esas, 2016/5619 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir....
DAVA Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ... ilçesi, ... köyü 940 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın özel kanun niteliğinde olan 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde yer alan süreler dikkate alınarak yürütülmesini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, aksi takdirde kapitalizasyon faiz oranının %3 ve objektif değer artış oranının en az %700 olarak kabul edilmesini, taşınmaz üzerindeki yapı ve ağaçların cinsi ve yaşı dikkate alınarak değerinin belirlenmesini ve yargılama sonucunda tespit edilecek bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasını talep etmiştir. III....