Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davacıya ait kesinleşen işe iade dosyası ile sendika üyesi olduğuna dair üye kayıt fişine dosya arasında rastlanılmamıştır. İşçinin sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarih tespit edilip sendika üye kayıt fişi ve işe iade dosyası temin edilerek eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
, "alıcının adresten taşınmış olması" nedeni ile tebliğ edilmemiş olduğu, akabinde işe iade ihtarını, Kartal 8....
gönderildiği, ancak "alıcının adresten taşınmış olması" nedeni ile tebliğ edilmemiş olduğu, akabinde işe iade ihtarını, Kartal 8....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....
Gerekçe: Mahkemece davacının yargılama sırasında işe başlatıldığından, işe iade ile işe başlatmama tazminatı alacağı talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, işe iade davası netice olarak bir tespit davası olup tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece bu husus gözetilmeden davacının boşta geçen süre ücretinin miktar olarak belirlenip tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır....