Mahkemece, fesih tarihinin 07.11.2003 olduğu davalı tarafça ileri sürülen fesih gerekçelerinin 6 günlük hak düşürücü sürede kullanmadığı işe iade davasındaki “ davalı işverenin iş akdini haklı sebeple feshettiği kanaati oluşmakla” ibaresinin kesin hüküm niteliğinde olmadığı, iş akdinin haklı sebeple olsa bile şekli şartlarına uygunsuzluk açısından geçersiz fesih oluşturduğu, isteklerin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık işe iade davası sonunda mahkemece iş akdinin haklı olarak feshedildiği hususundaki tespitin daha sonra açılan davada bağlayıcı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının,...2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu işe iade davası sonunda 2003/815 E., 2005/16 K. No.lu 26.01.2005 tarihli karar ile iş akdinin haklı sebeple feshedildiği tespiti yapılarak işe iade isteminin reddine karar verilmiş; Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu da onanarak kesinleşmiştir....
Davalı T9 cevap dilekçesinde özetle; Ramoil firmasıyla imzalanan sözleşmeden anlaşılacağı üzere işe iade talebinin muhatabının Ramoil firması olduğunu, davacının Ramoil firmasının işçisi olduğunu haricen öğrendiklerine göre iş akdinin feshinde kanuna aykırılık olmadığını, özlük dosyasının celbinin gerektiğini, davacının kıdem süresine göre işe başlatmama tazminatı olarak 8 aylık ücretin kabulünün mümkün olmadığını, boşta geçen süre için davacının işten ayrılmasından sonra yeniden işe başlayıp başlamadığının tespitinin gerektiğini, işçinin işe iade talebinin samimi olması gerektiğini, ücret konusunda uyuşmazlık olması halinde emsal ücret araştırılması yapılmasının gerektiğini bildirerek işe iade talebinin reddini savunmuştur....
Yargıtay'ın son uygulamaları dikkate alınarak işe iade davalarında yol ücreti dikkate alınmamış ve emsal yemek ücreti eklenilmek sureti ile giydirilmiş ücretin 4.364,00 TL olduğu tespit edilmiştir. ......
Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir....
Davalı vekili işe iade ile ilgili mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra davacının işe iade başvurusu olmadığını, sendika sekreteri ve avukatı ile gelerek tuttukları tutunağın tek taraflı ve düzmece olduğunu sonradan düzenlenmesinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının süresinde işe başlatılması için müracaat ettiği işyeri müdürüne müracaat ettiği, ancak işe başlatılmadığı, işe iade kararı ile belirlenen tazminat ve alacaklara hak kazandığı, bunların tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı gerekçesi ile itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir....
İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. Hatta, yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsali işçilere sağlanmış olan ücret artışlarından da işçinin yararlandırılması gerekir. Ayrıca bu davet şartsız olmalı ve bazı koşullara bağlı tutulmamalıdır. İşçi eski coğrafi işyerine davet edilmelidir....
Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/ 29383 E, 2008/ 27243 K.)....
İş Mahkemesinde açılmış olan 2011/926 E. 2012/567 K. sayılı davada verilen işe iade kararının Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin ... E. ve 2014/3307 K. sayılı kararı ile onandığını, kesinleşen işe iade kararının 20.03.2014 tarihinde tebliğ alındığını, yasal süresi içinde ... Noterliğinin 21.03.2014 tarih 8922 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete işe iade için başvuruda bulunulduğunu, davalı şirkete gönderilen işe iade başvuru ihtarının 24.03.2014 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, İş Kanunun 21/1 maddesi gereği davalı şirket tarafından bir aylık yasal sürede müvekkilinin işe davet edilmediğini, davalı şirket tarafından işe iade için belirtilen bir aylık sürenin sonunda 24.04.2014 tarihinde müvekkilinin ... Şubesi İBAN: ......