Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu ..., gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı vekili, feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası işe başvuran davacının işe başlatılmadığını belirterek, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır....

      Noterliği’nin 02.04.2019 tarih ve 4104 yevmiye nolu ihtarnamesi ile işe iade başvurusu yapıldığını, davalı işverenlikçe ihtarnameye cevap verilmediğini ve hangi kaleme ilişkin olduğuna dair bir açıklama yapılmadan “TKB ödeme” açıklamasıyla 114.012,52 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacının işe başlatılmadığı için kıdemine 4 ay daha eklenmesi gerektiğini, 2019 yılı Mayıs ayında alması geren ücreti üzerinden kıdem ve ihbar tazinatının yeniden hesaplanarak davacıya ödenen tutarlar mahsup edilmek suretiyle fark kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, 7039 sayılı Yasa uyarınca işe iadenin mali sonuçlarının işe iade davasında tespit edildiğini bu nedenle davacıya ödenen tutarın öncelikle 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer sosyal haklar alacağına bakiye kısmın işe başlatmama tazminatı ile aynı anda muaccel olan kıdem ve ihbar tazminatına orantılı olarak mahsup edilmesi gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bakiye kıdem ve ihabr tazminatı ile işe başlatmama...

      Dosyada mevcut SGK kayıtları ve hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının, işe iade davası öncesinde 04.01.2016 tarihine kadar davalılar nezdinde çalıştığı, 04.01.2016 tarihindeki fesihten sonra ve İşe iade davası devam eder iken 04.04.2016 tarihinde işe başlatıldığı görülmektedir....

      Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı hâlde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması hâlinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21 nci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. 2....

        Kesin hükümde, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat miktarı davacının 5 brüt maaşı olarak belirlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme Kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş gürü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Davalı tarafça, davacı hesabına 27.07.2012 tarihinde 88.626,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir....

        Maddesi gereğince yasal tazminatları ödenerek feshedildiğini, davacını açmış olduğu işe iade davası sonucunda verilen işe iade kararı gereği davacının önceden çalışmış olduğu şubeye en yakın şube olan Ankara Şube Müdürlüğü'nde 4 gün içerisinde işe başlamak üzere işe davet edildiğini; davalı işverenin davacıyı süresinde davet ettiğini ancak davacının işe başlamayacağını bildirdiğini, davacının işe davet edilirken TİS göz önüne alınarak önceki zamları uygulanmak suretiyle 1.538,38 TL aylık net ücretle işe davet edildiğini, davacının işe davet edilmesine rağmen işe başlamamasından dolayı işe başlatmama tazminatını talep edemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

          İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

            DAVA 1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığını, davacının işe iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, usulüne uygun işe iade başvurusuna rağmen davacının davalı tarafından işe başlatılmadığını bunun üzerine kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmesi amacıyla icra takibi yapıldığını, söz konusu takibe davalının itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığını, davacının işe iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, usulüne uygun işe iade başvurusuna rağmen davacının davalı tarafında işe başlatılmadığını, bunun üzerine işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu...

              UYAP Entegrasyonu