-TL tutarındaki borca, borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açtığını, tarafından açılan işbu ilamsız icra dosyasına alacaklı tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, öncelikle işbu davada hukuki yararının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, genel haciz yoluyla ilamsız takibe süresine yapılan itiraz üzerine takip duracağını, takibin dayanağı belge itirazın kesin kaldırılmasını sağlayan belgelerden ise borçlunun itirazdan sonra menfi tespit davacı açmakta hukuki yararı olduğunu, Yargıtay kararlarında, genel haciz yoluyla takibe itiraz eden borçlunun takip dayanağı belgenin İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olmaması halinde menfi tespi davası açmakta hukuki yararının bulunumadığını kabul ettiğini, davacının işbu davada hukuki yararının olduğunun kabul edilmesi için davalı-alacaklının elinde bulunan belgenin İİK'nın 68. maddesinde yazılı belgelerden olması gerektiğini, alacaklı müvekkili tarafından açılan icraki...
Kaldı ki Adli Tıp Kurumu ihtisas daireleri tarafından verilen bir kısım raporlar da da aynı gerekçe ile kişideki maluliyet oranının %60 oranında daha az olması nedeni ile bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenemeyeceği şeklinde görüş belirtilmiş olup iş bu dosyada da İstanbul ATK ihtisas dairesi 30/01/2019 günlü raporunda belirtilen gerekçeler ile davacı için Maluliyet tespi işlemleri yönetmeliğine göre çalışma gücü kaybının belirlenemeyeceğini de belirtmiştir. Öte yandan maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğinin 23. Maddesi ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan; çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespiti ile ilgili tüm hükümler yürürlükten kaldırılmış olup bu tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ise yürürlükten kaldırılmamıştır....
Davacı yan arasın muhtemel bedelinden (bu bedeli hiç bir şekilde kabul etmiyoruz.) sovtaj değerini düşürmek suretiyle zararını tespi ettiğini iddia etmekte olup böyle ufak hasarlı bir kaza için bu hesaplamanın yapılması mümkün değildir. davacı yan, seçimlik hakkını kullanırken kötü niyetli davranmıştır. türk medeni kanunu kötü niyeti korumadığı gibi, hakların açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeninin korumadığını açıkça belirtmiştir. davacı tarafın zararalarının 24.458,75 euro olduğunu iddia etmelerine rağmen bu zararın tazminine yönelik talepte bulunmak yerine farklı bir hesaplama yönetmi kullanarak daha az bir tazminat talep etmeleri davacı tarafın sundukları faturaya güvenmediklerini açık bir şekilkde göstermektedir. Davacı tarafın sunduğu ekspertiz raporunu, faturayı ve faturadaki bedeli çok fahiş olup hiç bir şekilde kabul etmiyoruz. böylesine hafif bir kazadan böylesine bir fatura düzenlenmesi ancak kötü niyetle açıklanabilir....
Dava Tarihi İtibarıyla Alacak Tutarının Tespi: Hesap Tarihi itibariyle hesaplanan davacı banka alacağına hesap kat tarihinden dava tarihine kadar taksitli ticari krediler için %23,22 ,... ve KMH için % 30,24 oranında Temerrüt Faizi ve faizin % 5 BSMV'i tahakkuk ettirilerek hesaplanan toplam alacak tutarı aşağıda gösterildiği gibi hesaplanmaktadır; Davalı Bankanın Dava dışı borçlu ...'ün kullandığı İpoteğe konu konut kredisi dışındaki ticari kredilerden dolayı 03.03.2014 Dava tarihi itibariyle 31.671,59 TL asıl alacak, 8.136,93 TL İşlemiş Faizler ve 406,85 TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 40.215,36 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup; Davaya konu; Resmi Şekilde düzenlenen İpotek sözleşmesine göre ; ... İli ... İlçesi ... Mevki 21921 parsel 1.Bodrum kat, 2 nolu bağımsız bölümde bulunan daire üzerinde ... kayıt tarih ve ... yevmiye no ile Borçlu; ... tarafından alacaklı ... Bankası A.Ş.'ne F.B.K. 1.derecede 110.000,- TL olarak tesis edilen ipotek belgesinin 1....
marka 2014 model ve BEYAZ renk kamyonet (BB Van) araç satın aldığını, satın alınan tarih itibari ile halının değerinin 64.994,00 TL.olduğunu, müvekkiline ait 16 J 1252 plakalı aracın 18/09/2015 tarihinde Ankara-Polatlı istikametinde giderken müvekkilinin aracının hiçbir neden yokken aniden stop ettiğini ve gösterge lambalarını kontrol ettiğinde hiçbirinin yanmaması ve aracın çalışmaması üzerine aracı ilgili servise çektirdiğini, araçtaki arızanın kaynağının tepitine ilişkin Ankara 10.Sulh Hukuk Mah'nce araç üzerinde delil tespiti işlemi yapıldığını ve araçtaki bu arızanın imalat hatasından kaynaklandığını ve gizli ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, araçta meydana gelen değer kaybı ve araçtan mahrum kalma bedelinin tespit edilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı ...AŞ vekilinin 18/02/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde beyan ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tespi...
Aracın satın alınmadan önce bu hususların görlmüş olmsı ve aracın bu özelliklerine göe fiytı tespi edilmiş olması nedeni ile bu parçaların yenilenme bedelinin satıcıdan talebi yerinde görümemiştir. Yine tespit raporunda eksikliği belirtilen vites kutusu yağı, grup mili dış keçe, sızdırazlık contası gibi parçaların da aracın bakımı sırasında kontrol edilip yenilenmesi gereken parçalardır. Zira her ikinci el araç satın alan kişinin aracın satın alınmasından sonra bu bakımları yaptırıp ileride sorun çıkarabilecek arızaların önğne geçmek için bazı para değişiklikleri, yeni yağ ilavesi gibi bakımları yaptırması olağan olup bu bakım masraflarının satıcında talebi uygun değildir. Zira yapılan bu bakımlar aracın gizli ayıplı olduğunu göstermemektedir....
Sayılı dosyalarıyla menfi tespi davaları açıldığı, söz konusu takiplere dayanak kıymetli evraklarla ilgili Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğu ve davacı Hüsnü TAÇ ile Sadık Taç hakkında Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/44 E. Sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, açılan dava ve soruşturmaların, dava konusu icra takibini ve alacaklıların sıra cetvelindeki durumunu etkileyeceğinden anılan davaların sonucunun kesinleşmesine ve akabinde Aydıın İcra Müdürlüğü'nün 2015/46011 E. Sayılı dosyasınca yapılan 21.06.2017 tarihli sıra cetvline itirazlarının kabulü ile işbu sıra cetvelinin iptal edilerek yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir . Mahkememizce dosya arasına alınan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/44 E. 2017/336 K. Sayılı kararı üzerinde yapılan incelemede ilgili kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 2017/1618- 1755 E/K. Sayılı kararıyla kesinleşmiş olduğu, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/44 E. 2017/336 K....
ye yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, açık artırma tutanaklarında satılan malın ne olduğunun yazılmadığını, bu itirazın da hükümde dikkate alınmadığını, teminat muafiyetine sahip olmayan alacaklıdan teminat alınmaksızın ihaleye katılmasının ihalenin feshi sebebi olduğunu, haciz koydurmuş alacaklı bir kişi ise veya birden fazla kişi olmasına rağmen, alacağı ilk sırada ise, bu durumda alacağı, taşınmazın muhammen bedelinin %20'si kadar veya ondan fazla olması halinde artırmaya katılabilmek için teminat göstermekle yükümlü olmadığını, ilk derece mahkemesinin bu itirazı da gerekçeli kararında nazara almadığını, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan dosyaların birleştirilmesine yönelik talebin reddi kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, menfi tespi davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, takip borçlusu müvekkilinin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığını, bu konuda İstanbul Anadolu 9....
Hesaplanan iki değerin ortalaması ise 2.098,98 TL. olup kaza tarihi itibariyle ( 25.06.2015) ile aracın 15 günlük araçtan yararlanamaması nedeniyle davacının uğradığı kazanç kaybının 2.100,00-TL net olduğu tespi iştir. Bilirkişi raporunun hukuki değerlendirmesi ve nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere bilgi ve takdirlerinize arz olunur..." şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık kazanın gerçekleşmesindeki kusur dağılımı, davacıya ait araçta oluşan hasarın onarım bedeli, aracın değer kaybı zararına uğrayıp uğramadığı ve miktarı, yalnızca davalı araç maliki ve sürücüsü yönünden ise aracın kullanılmadığı dönem için davacının kar kaybı zararı oluşup oluşmadığı ve miktarının tahsili talebi noktalarında toplanmaktadır. 2-İstinaf ilamında davalı işleten ve araç sürücüsünün kazanın oluş şekline yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve gerektiği takdirde tanık beyanlarının alınarak keşif yapılması yönünde eksiklik bulunduğu belirtilmiştir....
un trafik kazası sonrasında 32 haftalık gebe olan annesinin ölümü sonrası anne karnında fetal distres tespit edildiği, acil sezeryan ile doğduğu, şu ah hafif tip serebral palsi olduğu, arazının kalıcı nitelikte olduğu ve buna göre maluliyetinin %15,2 olup kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, ayrıca 6 yaşında girince çocuk psikiyatrisi tarafından zeka seviyesi tespi yapılarak sonucuna göre tekrar değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, hükme esas alınan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27.11.2020 tarihli raporunda zihinsel gelişiminin yaşıtlarıyla uyumlu olup normal zihinsel gelişim derecesinde olduğu gerekçesiyle yaralanmasının sürekli iş göremezlik niteliğinde olmadığının belirtildiği anlaşıldığından davacı ... ... ... hakkında anılan raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru değildir. 2-Mahkemece hükme esas alındığı anlaşılan 28.07.2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda, davacı ... ... ...'...