Şti. tarafından 551 sayılı KHK'nın 149. maddesine dayalı olarak TR 2009 06008 B numaralı patente tecavüz edilmediğinin tespiti talep edilmiş ve mahkemece de bu talep kabul edilmiş ise de; 551 sayılı KHK'nın 149/4. maddesinde ''Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen dava, patentten doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.'' hükmü yer almaktadır. Bu durumda, karşı davada patente tecavüz edilmediğine ilişkin tespit talebi yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabul hükmü kurulması doğru olmamış, karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün karşı davada davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti'nin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı davada davacı ... İnş. San. ve Tic. Ltd....
Davacı taraf, 2014/02480 sayılı “fosfor zeminli çini ve seramik yöntemi” buluş başlıklı patentin müvekkili adına TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalının bu patent kapsamındaki ürünleri izinsiz ürettiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise TPE nezdinde 2015/05746 sayı ile tescilli patenti lisans yoluyla kullandığını ve üretimlerinin bu patentten dolayı tecavüz oluşturmayacağını savunmuştur. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf davalı üretimlerinin kendisine ait patent kapsamındaki ürünler olduğunu ileri sürdüğüne ve davalı tarafından dava konusu ürünler üretildiğine göre davalı tarafa husumet düşmektedir....
Hüküm özetinin ilan edilmesine yönelik düzenleme 551 sayılı KHK'nın 137/f maddesinde yer almakta olup,bu hüküm patentten doğan hakları tecavüze uğrayanların açacakları hukuk davaları ile ilgili bölümde yer almaktadır. Patentten doğan hakları tecavüze uğrayanların, lehlerinde verilen hükmün ilanını istemeleri mümkündür.Anılan KHK'da, mahkemece verilen hükümsüzlük kararlarının ilan edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, mahkemece hükmün ilanına da karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle, davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davacı vekili her ne kadar müvekkilinin Türk Patent nezdinde tescilli ... no.lu ("...")...
Dava tarihinde yürürlükte olan 551 sayılı KHK'nın 149. maddesinde "Menfaatı olan herkes, patent sahibine karşı dava açarak, fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir. Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen davanın açılmasından önce, kendisinin Türkiye'de giriştiği veya girişeceği sınai faaliyeti veya bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin patentten doğan haklara tecavüz teşkil edip etmediği hakkında, patent sahibinden görüşlerini bildirmesini noter aracılığı ile talep edebilir. Bu talebin patent sahibine tebliğinden itibaren bir ay içinde patent sahibinin cevap vermemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi kişi tarafından kabul edilmemesi halinde, menfaat sahibi bu maddenin birinci fıkrasına göre dava açabilir." hükmüne yer verilmiştir....
nin ... sayılı patentin 3. kişilere devrinin önlenmesi ve patentten doğan ve SMK'dan kaynaklanan haklarını Davalı/Karşı Davacı ... A.Ş.'ne karşı ve davalı/karşı davacının satış yaptığı yerli ve yabancı şirketlere karşı dava sürecinde kullanılmasının engellenmesine karar verilmiştir. Mahkemece kararda; "patentten doğan ve SMK'dan kaynaklanan haklarını Davalı/Karşı Davacı ... A.Ş.'...
davalıya ait patentin 3.kişilere devrinin önlenmesi, davalıya ait patente lisans verilmesinin tedbiren önlenmesi ve davalı yanın patentten doğan haklarını müvekkiline karşı ileri sürmesinin önlenmesi için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
ten kaynaklı haklara tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, marka hakkına tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle 2.000,00 TL maddi, tasarımdan kaynaklı haklara tecavüz nedeniyle 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davalının markasına tecavüz teşkil eder bir eyleminin bulunmadığını, dava konusu katalogların eser mahiyetinin bulunmadığını, müvekkilince hazırlanan kataloğun davacıya ait katalogdan farklı olduğunu, benzerliklerin zorunluluktan kaynaklandığını, davacıya ait faydalı modelini süresinin dolması nedeniyle hükümsüz kılındığını, dava konusu ürünlerin harcıalem olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Dosya, davalının, davacıya ait ... tescil numaralı markasından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 06/10/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; "TECAVÜZ AÇISINDAN; Davalının kullanımının, davacı markasıyla ayniyet teşkil eder şekilde ya da benzer olmadığı, işaretsel açıdan farklılığın mevcut olduğu, Davalının, markasını tescil ettirdiği şekilde kullandığı, Tescilli olduğundan farklı şekilde ve özellikle Davacı markası ile iltibas yaratacak ve Davacı markasına yaklaştırarak, yanaşma iradesi gösterecek biçimde kullanmadığı, taraf markalarının görsel olarak farklı oldukları ve ayrıştıkları, Davacı fiili kullanımının, markanın tescilli halinden farklı olduğu, Davacının, 29. Sınıf kapsamı içinde yer alan “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).”...
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin TPE nezdinde tescilli 2001/00121 sayılı "Ekskavatörlerin ve benzeri ekipmanın dişleri için akuplaj" başlıklı buluşun sahibi olduğunu, davalı tarafın talep konusu buluşu yasal düzenlemelere aykırı olarak üretip ve satışını yaptığının öğrenildiğini, 2012/53 D. İş sayılı dosya ile yapılan keşifte davalıya ait işyerinde dava konusu buluşa tecavüz teşkil eden bir ürüne rastlanmamış ise de davalı firmadan satın alınan ürün incelendiğinde müvekkilinin buluşu taklit edilerek üretildiğinin görüldüğünü ileri sürerek, patentten doğan haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması, men'i ve ref'ini, tecavüze konu ürünlerin ve araçların toplatılması, şekillerinin değiştirilmesi, mümkün değilse imhasını, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir....