Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı adına tescilli markanın "ŞAHİN YUVASI KÖŞK" biçiminde olmasına karşılık davalı kullanımının "KÖŞK KEBAP SALONU" biçiminde olduğu, davacı markasında bütün kelimelerin aynı punto ile yer alması, "Şahin Yuvası" ibaresinin üstte konumlandırılması ve marka örneğinde bulunan "Köşk" ibaresinin hizmetin sunulduğu yeri belirten bir adlandırma olarak algılanabilecek olması nedenleri ile davacı markasının asli unsurunun "Şahin Yuvası" veya "Şahin Yuvası Köşk" ibarelerinin bütünü olduğu, buna karşılık davalı kullanımındaki asli unsurun "köşk" ibaresinden oluştuğu, asli unsuru "Şahin Yuvası" veya "Şahin Yuvası Köşk" ibareleri olan davacı markası ile asli unsuru "Köşk" olan davalı kullanımın yiyecek ve içecek sunulması hizmetlerinin ortalama tüketicisi nezdinde bütün olarak değerlendirildiğinde bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimali yaratabilecek derecede benzer olmadığı, davalı kullanımının davacı adına tescilli markadan doğan haklara...
markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, davalının tecavüz nedeniyle elde ettiği kazancı gösterir herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle TBK'nın 50/2 maddesi hükmüne göre tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacının “...” ve “......” markalarına davalının tecavüzünün tespiti ile men'ine, takdiren 10.000 TL maddi 5.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı taraf vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur....
+ŞEKİL" ve ....... tescil numaralı markaların, marka başvurusun yaptığını, ....... tescil numaralı "......" ibareli markanın davalı adına tescilli olduğunu, her iki marka incelendiğinde davalı markasının müvekkili markası ile birebir aynı olduğunu, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalının bu eylemi sebebiyle müvekkilinin markadan doğan haklarının ihlal edildiğini iddia ederek, davalı yana ait ....... "......" ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinin talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 24/02/2022 tarihli dilekçesi ile, dava konusu iddia ve taleplerinden koşulsuz ve şartsız olarak davadan feragat ettiklerini beyan ederek feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate yetkili olduğu ve talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin feragati nedeniyle, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HD'nin 19.09.2008 tarih 7547/10251, 05.02.2009 tarih 10891/1293, 14.11.2008 tarih 11505/12839, 04.02.2010 tarih 2008/10134-2010/1274 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere davacının markaları hükümsüz kılınmadıkları sürece, davacı ile dava dışı kişi adına tescilli markaların asli unsuru olan ibareler üzerinde her iki marka sahipleri yararına da kazanılmış hak gerçekleşmiş olduğu, o halde davacının “...” işaretinden oluşan marka başvurusunun seri marka yaratma amacıyla mı, yoksa dava dışı kişi adına tescilli “...” markasıyla yakınlaştırarak iltibas yaratma ve haksız yararlanma amacıyla mı yapıldığının tartışılması gerektiği, bunun sonucunda, dava konusu başvurunun seri marka oluşturmak amacı taşıdığının belirlenmesi halinde, başvurunun reddi sonucuna ulaşılmasının önceki tescilli markadan doğan kazanılmış haklar ilkesine uygun düşmeyeceği, bu itibarla mahkemenin kabulü açıklanan gerekçe ile de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 3....
Kimya'ya ait TPMK nezdinde tescilli ...... sayı ile tescilli "......" esas unsurlu markaları açısından tescilli olduğu sınıflarda dikkate alındığında, ortalama bilinç seviyesine sahip tüketici nezdinde bütünsel algılamamada benzer olduğu, iltibasa yol açabileceği" belirtilmiştir. Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yazılarak, bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak, davalı kullanımının kendi tescili kapsamında olmayıp, davacının marka tesciline yakınlaştırma suretiyle kullanıldığı, davalı firma tarafından dava dosyası içerisine sunulan 2019 ve 2019 yılları kurumlar vergisi beyannameleri ile 30/09/2020 üçüncü dönem geçici vergi beyannameleri üzerinden brüt satış karlılığı üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamalar göre, davalı firmanın "......" marka ürün satışından kaynaklı olarak 1.354.663,23 TL karlılığı bulunduğu belirtilmiştir....
nın 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davalının tescilli markadan doğan yasal haklarını kullanmasının önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı şirketin Ankara 5....
Sınıflarında davacı adına tescilli olduğu, “.......” ibareli "....." görselini içerir ...... tescil numaralı markanın Mal ve Hizmet Sınıflandırmasına İlişkin Tebliğ’in 43. Sınıfında davacı adına tescilli olduğu, “.......” " ......." görselini içerir ...... tescil numaralı markanın Mal ve Hizmet Sınıflandırmasına İlişkin Tebliğ’in 43. Sınıfında davalı adına tescilli olduğu, Bakırköy ..... Fikri Haklar ..........
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/31 KARAR NO : 2023/93 DAVA : Markadan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 10/02/2022 KARAR TARİHİ : 22/03/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka'dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil ......
Bakanlığı adına 2011/44193 sayı ile tescilli “... ... ...” markasının kapsamında kaldığı, dolayısıyla bu kullanımların, davacı adına tescilli markadan doğan hakları ihlal etmediği, aksinin kabulü halinde dahi davacının sesiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gibi davalıların kullanımının, davacı markasının tescilinden önce başlaması sebebiyle davacı adına tescilli markadan doğan hakları ihlal etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalıların kullanımlarının davalılardan ..., ... ve ... ......
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 07.05.2004 tarihinden geçerli olmak üzere 25. ve 35. sınıflarda tescilli 2004 12723 sayılı "KAYRA" markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin dava konusu 2011/81546 sayılı "KAYRA" ibareli marka başvurusunun aynen 2004 12723 sayılı marka gibi 25 ve 35. sınıfları kapsadığını, müvekkilinin önceki markasından kaynaklı kazanılmış hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2011 81546 sayılı "KAYRA" ibareli marka başvurusunda, davalının 2004 12723 sayılı "KAYRA" ibareli önceki tarihli markasının devamı mahiyetinde bir başvuru olduğundan; davalının bu markadan kaynaklı müktesep hakkı bulunduğu ve başvurunun 25. sınıf ile 35.06 alt grubunda tescilinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....