İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/104 Esas KARAR NO : 2023/189 DAVA : asarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı DAVA TARİHİ : 10/05/2023 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin TPMK nezdinde tescilli marka ve tasarımların sahibi olduğunu, davalının kullanımlarının müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi olarak itibarının zedelendiğini belirterek, öncelikle davanın Mahkememizin 2022/173 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve dava sonucunda davalı kullanımlarının müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL itibar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini...
Sayılı davası ile birleştirilmesini, esas dava yönünden davalı yanın, davacının tescilli ve tescilsiz marka haklarına, tescilli ticaret unvanı ve işletme adına karşı gerçekleştirdiği vaki tecavüz nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacak belirsiz olduğundan şimdilik 10.000-TL maddi tazminat ve 30.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.000-TL tazminatın, 6769 Sayılı Kanunun 151/2-c maddesi ile Türk Ticaret Kanununun 56. Maddesi uyarınca hesap edilmek suretiyle tespiti ile ilk eylem tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; davacının marka haklarına, tescilli ticaret unvanına yönelik tecavüzden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Birleştirilmesi talep edilen ... 2. FSHHM' nin ... E. sayılı dosyası fiziken celp ve tetkik edilmiş olup davacının ......
Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/12/2019 tarih ve ......... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin tescilli ... ... esas unsurlu çok sayıda markasının bulunduğunu, davalı Şirket tarafından başvurusu yapılan.....nolu tasarımın 24.04.2018 tarihinde yayınlandığını, söz konusu yayına karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini, yapılan itirazların ... tarafından haksız şekilde reddedildiğini, davalı Şirket tarafından tescil ettirilmek istenen tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını haiz olmadığını, söz konusu tasarımın başka şirketler tarafından kullanıldığını, bu nedenle yeni olmadığını, dava konusu tasarımın davacıya ait marka ve tasarımlarla büyük benzerlik taşıdığını...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar "ÜG ... Süt Ürünleri+şekil" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 29. sınıftaki "..Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. …Patates cipsleri." ile 35. sınıfta yer alan "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için … Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar....
Somut olayda; davacının hak sahibi olduğu markasının tescil ettirdiklerini, davalıların marka ve logosunun davacının marka ve logosunun benzer olduğunu belirterek marka haklarına tecavüzün önlenmesinin talep edildiği, davacının tescilli markaya dayandığı anlaşılmakla marka, markadan kaynaklı haklar, bunların ne suretle kullanılacağı ve korunacağı hususları 556 Sayılı KHK'da düzenlenmiştir. Bu bakımdan, uyuşmazlığın çözümünde 556 Sayılı KHK hükümlerinin ve davalının marka hakkını kullanıp kullanmadığının irdelenmesinin gerektiği aşikardır. (Yargıtay 11....
davacı tarafın davasını ispatlayamamış olduğunu, Mahkemece hiçbir delil ve belge ile ispatlanamayan davada takdiren 5.000,00 TL tazminata karar verilmesinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığını, -Müvekkili şirketin dava konusu kumaş ile ilgili üretim ve ithalat ve satış yapmadığını, hal böyle iken müvekkili firma nezdinde sadece kartelada tespit edilen ürün ile ilgili olarak müvekkiline bir yaptırım uygulanmasının hukuken korunan bir menfaat olmadığını, showroom da bulunan yüzlerce kartelanın içinde davacıya ait tescilli ürüne benzer ürün kartelası bulunmasının ve üretimi yapılmamış, alım satımı, ithalat ve ihracatı dahi yapılmamış sadece kartelanın içinde yer alan bir parça ile müvekkilinin marka tecavüzünde bulunduğu kanaatine varmanın hukuksal bir açıklaması bulunmadığını, -Dosyada bulunan belge, delil, defter incelemesi ve sair tüm yazlı evraklara göre müvekkilinin tescilli ürünleri satın almadığı, bulundurmadığı, satışa sunmadığı sabitken gerekçeli kararda ürünlere el konulmasına...
ispatlayamamış olduğunu, Mahkemece hiçbir delil ve belge ile ispatlanamayan davada takdiren 5.000,00 TL tazminata karar verilmesinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığını, -Müvekkili şirketin dava konusu kumaş ile ilgili üretim ve ithalat ve satış yapmadığını, hal böyle iken müvekkili firma nezdinde sadece kartelada tespit edilen ürün ile ilgili olarak müvekkiline bir yaptırım uygulanmasının hukuken korunan bir menfaat olmadığını, showroom da bulunan yüzlerce kartelanın içinde davacıya ait tescilli ürüne benzer ürün kartelası bulunmasının ve üretimi yapılmamış, alım satımı, ithalat ve ihracatı dahi yapılmamış sadece kartelanın içinde yer alan bir parça ile müvekkilinin marka tecavüzünde bulunduğu kanaatine varmanın hukuksal bir açıklaması bulunmadığını, -Dosyada bulunan belge, delil, defter incelemesi ve sair tüm yazlı evraklara göre müvekkilinin tescilli ürünleri satın almadığı, bulundurmadığı, satışa sunmadığı sabitken gerekçeli kararda ürünlere el konulmasına, satışa sunmasının engellenmesine...
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2023/64 Esas KARAR NO :2024/7 DAVA:Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:09/03/2023 KARAR TARİHİ:18/01/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin hizmet vermiş olduğu yiyecek ve içecek sektöründe, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile sponsorluk ve benzeri anlaşmalar yaparak ... ibareli markalarına haklı bir şöhret ve bilinirlik kazandırdığını, müvekkil şirketin tüm faaliyetlerini usulünce tescilli bulunan tanınmış “...” markaları ile sürdürmekte olduğunu, davalının davacı müvekkil şirketin tescilli markalarında esas durumunda bulunan “...’’ İbaresinin-Markasının Kullanımı ile açıkça İltibas yaratacak şekilde ... sayılı ve “... ...”...
Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/05/2013 gün ve 2009/185-2013/126 sayılı kararı bozan Daire’nin 25/03/2014 gün ve 2013/16858-2014/5753 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkili ... adına tescilli köşe koltuk tasarımının davalı tarafından birebir taklit edilerek veya ettirerek üretmesi, piyasaya sunması, satması, sözleşme akdi için icapta bulunması suretiyle müvekkilinin tescilli iş bu tasarımına tecavüz ettiğini ileri sürerek davalının müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulması ve önlenmesini, tasarımdan doğan haklarına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, tecavüz teşkil eden davalı...
Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/02/2015 tarih ve 2014/85-2015/30 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalı adına TPE nezdinde 37. sınıfta 2012/00582 sayılı, 7 sınıfta 2008/28270 sayılı Kent Asansör + şekil ibareli markaların bulunduğunu, davalının 7. sınıfta adına tescilli markasını tescil olduğu sınıf yönünden kullanmadığını, 37. sınıf yönünden "..." ibaresi üzerinde müvekkilinin, önceye dayalı kullanım ve ticaret unvanından kaynaklı gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli her iki markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....