WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazların harman yeri iken 442 sayılı Köy Kanunu hükümlerine göre köy yerleşim alanı olarak ayrıldığını ve davalı köy adına tescilinin yapıldığını, ne var ki 442 sayılı Köy Kanununun Ek 12.maddesine göre Maliye Bakanlığından uygun görüş alınmadığını, bu şekildeki tescilin yolsuz olduğunu, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazların harman yeri iken 442 sayılı Köy Kanunu hükümlerine göre köy yerleşim alanı olarak ayrıldığını ve davalı köy adına tescilinin yapıldığını, ne var ki 442 sayılı Köy Kanununun Ek 12.maddesine göre Maliye Bakanlığından uygun görüş alınmadığını, bu şekildeki tescilin yolsuz olduğunu, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazların harman yeri iken 442 sayılı Köy Kanunu hükümlerine göre köy yerleşim alanı olarak ayrıldığını ve davalı köy adına tescilinin yapıldığını, ne var ki 442 sayılı Köy Kanununun Ek 12.maddesine göre Maliye Bakanlığından uygun görüş alınmadığını, bu şekildeki tescilin yolsuz olduğunu, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 6 no’lu bağımsız bölümünün davalı tarafından aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip neticesinde 21/11/2017 tarihinde alacağına mahsuben davalı bankaya ihale edildiğini, ne var ki takip aşamasında icra emrinin usulsüz tebliği nedeniyle iptaline ilişkin ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/849 Esas sayılı dosyasında açtığı davanın kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verildiğini, davalı adına ihale ile oluşan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 6 no’lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacı tarafın kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, icra takibi sırasında yapılan iş ve işlemlerin usulüne uygun olduğunu, yapılan ihalenin kesinleştiğini, ihalenin feshi davası açılmadığını, ... 2....

          ... tarafından tasarruf edildiği halde davalı ... adına tescilin haksızlığa yol açtığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda dava dışı ...’ye ait olan hisselerin tamamını 04.04.1997 tarihli ve 1967 yevmiye numaralı resmi senet ile satın aldığını, ancak daha sonra Tapu Müdürlüğünce 02.05.2017 tarihinde yapılan hisse oranlarının düzeltilmesi işlemi sonucunda dava dışı ...’nin taşınmazda 1/60 payının daha ortaya çıktığını, ...’nin hisselerinin tamamını satın alması sebebiyle sonradan ortaya çıkan bu 1/60 hissenin de kendisine ait olması gerektiğini, ancak dava dışı ...’un 1/60 hisseyi dava dışı ...’ya, ...’nin de davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, davalı adına olan tescilin yolsuz oluştuğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 1/60 payının iptali ile adına tescilini, ayrıca taşınmaz üzerinde bulunan tüm takyidatların kaldırılmasını istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı,140 ada 44 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Keorg kızı Vasiliki'nin yasal mirasçıları adına yapılan tescilin iptali amacıyla, davalı tarafından açılan dava neticesinde,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1973/486 Esas, 1983/693 Karar sayılı ilamı ile “kayıt maliki Vasiliki ile adlarına tescil olunanlar arasında bir yakınlık bulunmadığı” gerekçesiyle taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, 4721 sayılı Medeni Kanunu'nun 501. maddesi gereğince mirasçı bırakmadan ölen kişilerin mallarının Hazineye geçeceğini, anılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, kaydında “...” şerhi bulunan taşınmazların 5737 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince mahlulen vakfına intikal etmesi gerektiğini dava konusu taşınmazın kaydında da “vakıf “şerhi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür bir iddia ile davacının ihalenin usulsüzlüğünden bahisle İcra İflas Kanununun 134. maddesi hükmüne göre, ihalenin feshi isteyebileceği gibi ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmasına da yasal bir engel mevcut değildir. Cebri icra yoluyla ve açık arttırma suretiyle yapılan satışlar sonucu bir taşınmazın satın alınması halinde dahi, Türk Medeni Kanunu’nun 1024. maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir. Davalı ihaleye katılan sıfatını taşıyor ise, olayı bilen, hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişidir. Bu kişinin iktisapta üçüncü kişi sayılmasına olanak yoktur. O halde, kaydın illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açıktır....

                  Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, aynî haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de illîlik prensibinin bir sonucu olarak geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı Hazine tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....

                    Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, aynî haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de illîlik prensibinin bir sonucu olarak geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı ... tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu