İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların yaklaşık 60 yıldan bu yana babası ve daha sonra babasının vefatı ile kendisinin zilyetliğinde olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında okuryazarlığı olmayan müvekkile bu taşınmazların kendisi adına tescil edildiği kadastro memurları ve aralarında husumet olan o gün ki muhtar tarafından beyan edildiğini, bu beyana güvenen müvekkilin de kadastro tutanaklarına karşı itirazda bulunmadığını ve dava açmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanun'unun 12/3 maddesi'nin; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." şeklindeki düzenleme olsa da, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hükmünü amir olup işbu davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanmayıp müvekkilin kadastro çalışmaları...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada yolsuz tescile neden olan vaka tespit çalışmalarında ölçü krokisinin yapılan tapulama tespitlerine aykırı olarak parsel numaralarının ters verilmesi ve paftanın yine ölçü krokisine göre oluşturulması nedeniyle ters oluşmasından kaynaklandığı, dolayısıyla tespitten önceki bir hukuki nedene değil tespitten sonra fakat kesinleşmeden önceki olay olan kadastro müdürlüğünün hatası vakasına dayanan yolsuz tescilin iptali talebi oldugundan hak düşürücü süre geçmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/son hükmünde benzer durumlar olan maddi hataların düzeltilmesinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının belirtildiğini, haklı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 18, 19, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51 ve 56 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı olan taşınmazlar hükmen davalı ... Kaşıkçı ve paydaşları adına, tescil edilmiştir. Davacı ... ... ve arkadaşları tespitten önceki tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, “imar mevzuatı uyarınca dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tescil edildiğini, imar uygulaması ve işlemine karşı açılacak davalar bakımından idari yargının görevli olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, idari yargı yerinin görevli olduğunun belirlenmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya gibi, hukuki sebeplere dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....
Davacı tarafın sunduğu senet ise tespitten sonra 31.12.1990 tarihinde düzenlenmiş olduğu gibi ayrıca iddianın ileri sürülüş şekli itibariyle de davacının talebi kadastrodan önceki nedene dayalı olmayıp, sonraki harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde temliken tescil, o da olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması istemine ilişkin olduğuna ve kadastro sonrası nedene dayalı davalarda dava açmayı sınırlayan hak düşürücü bir süre bulunmadığına göre 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulama imkanı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ve müşterekleri ile Hazine ve Sarıyer Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 01.12.2010 gün ve 252/328 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu yapılan yerin davacılara ait 122 ada 46 parselin tespitinin yapıldığı 1.8.2007 tarihinde paftasında yol olarak bırakıldığının kabul edilmesi gerektiğine, kadastro tespiti ile kadastrodan önceki zilyetliğin kesintiye uğradığına, bu nedenle tespitten sonra başlaması gereken zilyetliğe eklenmesi mümkün olmadığına, paftasında yol olarak bırakıldığı tarihten itibaren...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının ortaklığın giderilmesi ilamına ve tespitten sonra hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Kanunun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....