WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ...tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde tespitten önceki tarihte açılan tescil davası, davaya konu olan 104 ada 13 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmış, davacı ... tarafından 103 ada 10 ve 104 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak açılan dava da iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...'un davalarının kabulüne; dava konusu 104 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, dava konusu 103 ada 10 ve 104 ada 18 parsel sayılı taşınmazların ise davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu süre geçtikten sonra, tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2. madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut olayda; davacı ... İdaresi tarafından davanın 30 günlük askı ilan süresinden sonra 5 yıllık süre içinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve mera komisyon kararının iptali ile birlikte taşınmazın orman olduğu iddiasıyla tescilinin istendiği anlaşılmakla, mülkiyet uyuşmazlığı söz konusu olduğundan, davanın adli yargı yerinde çözülmesi gerekirken, uyuşmazlığın idari işlemin iptaline ilişkin olduğu değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Mahkemece, davanın reddine karar verildiği halde, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı taraf, çekişmeli taşınmazı 01.07.2007 düzenleme tarihli senet ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tespit tutanağının incelenmesinden taşınmazın tespitinin 16.02.2007 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde; dava; tespitten sonraki satın alma ve zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, kararı inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu halde bu husus maddi hata sonucu göz ardı edilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmış olmakla dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda, dava sırasında tespit tutanağının kesinleşmediği ve tespitten önceki haklara dayandığı anlaşılmakla, davanın Çubuk Kadastro Mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Çubuk Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.04.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesinin 17.04.2017 tarihli ve 2015/7741 Esas, 2017/2488 Karar sayılı ilamıyla; “Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmez. Kanunlarımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; öncelikle taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı sorulup saptanmalı, bundan sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur. 3....

            DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kaydı, kadastro tutanak örnekleri, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır....

            Bu durumda dava, kadastrodan önceki nedene ve tapu kaydına dayanmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesine göre harita ve krokiye dayanan kayıt kapsamlarının harita ve krokisine göre belirlenmesi zorunludur. Ancak mahallinde yapılan keşifte tapu kaydının kapsamı, varsa harita ve krokisi uygulanarak belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece tapu kaydının dayanağı haritası varsa getirtilmek suretiyle mahallinde yapılacak keşifte 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca uygulanarak kapsamının belirlenmesi, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek, davanın tespitten sonraki hakka dayalı olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava başlangıçta tespite itiraz davası olarak Vezirköprü Kadastro Mahkemesinde açılmış, uyuşmazlığın davacı ile davalı ...’ya ait parsel arasındaki yol olduğunun belirlenmesi ve maddi hatanın giderilmesi sonucu anılan yer Kadastro Mahkemesinin 12.03.2008 gün ve 2007/216 Esas, 2008/34 sayılı kararıyla, uyuşmazlığın yola ilişkin bulunduğu bu yer hakkında kadastro tutanağının düzenlenmediği, bu nedenle Kadastro Mahkemesinin görevi olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, sözü edilen görevsizlik kararı 25.04.2008 tarihinde kesinleşmiştir....

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, dava dilekçesi içeriğinden davanın tespit öncesi nedenlere dayalı olarak açıldığı, Dairemizce de iddia ve savunmanın bu yönde değerlendirildiği ve davacının tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın ayrıca dava açılabileceğinin anlaşılmasına göre iddia ve savunma tespit öncesi nedenlere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.maddesi uyarınca 264.60 TL para cezası ile aşağıda yazılı bakiye red karar düzeltme harcının düzeltme isteminde bulunandan alınmasına, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak dava açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Anılan yasa maddesinde yer alan düzenleme, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağına ilişkindir. Bir başka ifade ile hakkında tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında açılacak davalar, bu düzenlemede yer almamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu