Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2022 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Kullanım Kadastrosu Tespitine İtiraz KARAR : Fethiye 4....

yerin yol boşluğu olarak gösterildiği ve tescil harici bırakıldığı, dava konusu edilen yerleri gösterir kadastro tespitinden evvel 3 ayrı tarihe ilişkin hava fotoğrafının ve fotogrametri paftasının jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından 01/11/2019 havale tarihli raporuyla zemine uygulandığı ve dava konusu tescil harici bırakılan her iki taşınmazın da eski tarihlerde de yol-yol boşluğu olarak kullanılan yerlerden olmadığının belirtildiği, mahallinde icra edilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların müşterek beyanlarından dava konusu edilen tescil harici bırakılan bu taşınmazların kadastro tespitinden evvel 20 yılı aşkın süre boyunca davacıların kök murisi davacı T9'in babası T3 tarafından kesintisiz ve çekişmesiz bir şekilde harman yeri olarak kullanıldığı, kazanımın kök muris T3 lehine gerçekleştiği, davacı T9'in babası T3 vefat ettikten sonra ise bu kullanımın oğulları T9 ve müteveffa Mehmet ŞAHİNER(davacılar T1 T3 T7 ve T5'ın murisi) tarafından aynı şekilde devam...

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 12.08.1987 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Dava konusu taşınmaz, yörede 1957 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, paftasına devlet ormanı yazılarak tapulama harici bırakılmıştır. Orman kadastrosu ise 1988 yılında kesinleşmiştir. Bu durumda tapulama tespitinin yapıldığı tarihte paftasına orman yazılarak tespit harici bırakılan bir yerin orman kadastrosu yapılıncaya kadar orman olarak kabulü gerekir. Ancak, orman sınırlandırılmasının kesinleşmesi ile orman sınır hattının dışında kalan yerler yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edildiği taktirde kazanılabilir (H.G.K.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, genel arazi kadastrosu sırasında fundalık olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup Yargıtay 20. HD'nin 2013/8321 Esas, 2010/11572 Karar bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 1744 sayılı Yasaya göre seri bazda orman kadastrosu yapılan yerde tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verilmiştir.Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı ...... Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ne var ki; yörede 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen davacı adına tapuda kayıtlı olan dava dışı 218 sayılı parselin kadastro tesbit krokisinde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, bu yerde 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında fundalık ve taşlık arazi niteliğiyle tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. H.G.K.’nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede arazi kadastrosu 1956 yılında 5602 Sayılı Kadastro Yasası yürürlüğü sırasında yapıldığı ve davaya konu taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı tartışmasızdır....

          Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin amacı kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişilerdir....

            Davalı Hazine ise harman yerinin özel mülkiyete konu olamayacağını, 223/5 parsel sayılı taşınmazın da Hazine adına tespit ve tescilinin doğru olduğunu bildirmiştir. Mahkemece; 224/1, 201/1 ve 196/1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı köy adına tesciline, 223/5, 223/1 parsel sayılı taşınmazlar ile tescil harici bırakılan alan hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı köy ve davalı Hazine vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Davacı köy; 223/1 parsel sayılı taşınmazın köylerine ait harman yeri olduğunu iddia etmektedir. Kadastro tespit tutanağı incelendiğinde 223/1 parsel sayılı taşınmazın Ömeroğlu Köyü tarafından kullanılan harman yeri olduğu belirtilerek tescil harici bırakılmıştır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taşınmazın ekilip dikilmediği, imar ve ihyasının henüz tamamlanmadığı, sınırlarının zeminde belli olmadığı ve taşınmazın bu haliyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında yol olarak paftasında gösterilerek tespit harici bırakılan taşınmazın, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince tapuya tescili isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 2006 yılında yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada yol olarak paftasında gösterilerek tespit harici bırakılmıştır....

                DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı,...Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında paftasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle 04.07.2011 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında ... dava konusu yerin kendi parseline de giden yol olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece usule ilişkin Yargıtay Bozma İlamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu