Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle; tescil davasında, asliye hukuk mahkemesinin; orman kadastrosuna itiraz davasında ise, kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tapu iptali ve tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 25/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi....

    Mahkemece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne ve birleştirilen taşınmaz bedelinin tespiti ve tescil davasının ise konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası devam ederken kamulaştırma bedeli tespiti ve taşınmazın tescili davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma olduğundan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davası yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi ve kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı davada ise bu davanın bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

      Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde, bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden, ortaklığın giderilmesi davası bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davalarının 6100 sayılı HMK'nin 165/1 maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda; kararı temyiz eden davalılar vekili temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazla ilgili ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/53 Esas sayılı dosyası ile dava konusu bağımsız bölüm ile ilgili tapu iptali ve tescil davası açtıklarını ileri sürdüğünden ve tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaş durumu değişebileceğinden mahkemece, ... 2....

        SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı ... vekilinin şerh iptali ve tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 25.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi....

          Hukuk Dairesine göre alacaklıyı yasal haklarından birini kullanmaya zorlamak mümkün değildir, isterse TBK’nın 19. maddesine dayanarak muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası da açabilir. Kanaatimizce de bu hususta hiçbir tereddüt yoktur.Ancak bu aşamada şu hususu özellikle vurgulamak gerekir ki alacaklı, borçlunun mal kaçırmak amacıyla tasarrufta bulunduğu kanaatine vardığında önünde seçimlik iki hak vardır: Koşulları varsa İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve özel nitelikte koruma sağlayan tasarrufun iptali davası veya TBK’nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilir. Diğer bir deyişle İİK anlamında alacaklı ve dolayısıyla dava açmakta hukuki yararı olduğunu ispat eden herkes iptal davası yerine genel muvazaa davası da açabilir. Davacının bu anlamda seçim hakkı veya terditli dava açma hakkını kabul etmek gerekir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 157 ada 1 parsel sayılı 9070.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ile Hazine adına kayıtlı olmakla birlikte, lehlerine 3402 sayılı Yasa’nın 46/1. ve 14. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği belirtilerek verasette iştiraken ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit ve 11.12.1998 tarihinde tescil edilmiş; 15.11.2002 tarihinde satış nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, 05.11.2008 tarihli dava dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL- TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, miras bırakanın veraset ilamının ibraz edilmediği, böylece dava ön koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle davacının açtığı veraset davasında nüfus kayıtlarına ulaşılamamasından dolayı davanın takibinden vazgeçildiğine göre, eldeki davanın yazılı gerekçe ile reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

                Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ancak, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. TMK'nın 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”; TMK’nın 1025/1. maddesinde, “'Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.” düzenlemelerine yer verildiği de açıktır. Bu açıklamalar ışığında; eldeki dava TMK'nın 1025....

                Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek paydaşı bulunduğu taşınmazda dava dışı paydaş tarafından harici satım sözleşmesi ile bir kısım payın davalıya devredildiği iddiasıyla davalı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonunda dava konusu payların davalı adına hükmen tescil edildiğini ancak bu paylar üzerinde müvekkillerinin yasal önalım hakkının bulunduğunu belirtilerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

                  karar verildiği,kararın 4.....1998 tarihinde kesinleştiği,taşınmazın karar gereğince tescil işlemleri yapılmadan davalı tarafından 17.4.2003 tarihinde dava dışı ...’e satıldığı,davacıların bu kez davalı ve dava dışı ... aleyhine ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1026 esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtıkları,bu davanın reddedilerek 20.4.2006 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar taraflar arasında da ihtilafsızdır.Davacılar davalı aleyhine açtıkları tapu iptali ve tescil davası lehlerine sonuçlandığına göre taşınmazın adlarına tescilinin imkansız hale geldiği ve taşınmazın devri nedeniyle davalı ve dava dışı ... aleyhine açtıkları tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 20.4.2006 tarihindeki rayiç değeri isteyebilirler.Mahkemece bu rayiç bedel belirlenmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Uyuşmazlık konusu taşınmazda dava dışı ...’in de hissesi olduğu ve bu kişi...

                    UYAP Entegrasyonu