Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle: “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapıldığı, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu nedenle orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilip tescil davasının elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra orman tahdidine itiraz davası ile tescil davası ayrılarak ayrı esaslara kaydedilmiştir. Mahkemece tescil davası yargılaması sonucunda; davanın kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (Y) harfi ile gösterilen 24623.28 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir....
Davalılar vekili, yargılama devam ederken, davacı aleyhine temliken tescil davası açtıklarını ve bu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Yargılama sırasında davalı tarafın açıklamalarından, Üsküdar Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin 2009/215 Esas sayılı dava dosyasıyla davacı hakkında açılmış taşkın inşaat nedeniyle tapu iptal ve tescil davası mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dava ile sözü edilen tapu iptal ve tescil davası arasında birbirinin sonucunu etkileyecek hukuki ve fiili irtibat mevcuttur. Usul ekonomisi açısından her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılması gereklidir. Açıklanan nedenle HUMK’nun 45.maddesi gereğince her iki davanın birlikte görülmesine karar verilecek yerde bu hususun gözardı edilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sırasında davacılar vekili 21/05/2010 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalılar ... İnşaat A.Ş. Ve ... vekili tarafından, reddi hakim talebini inceleyen mercinin kararında davanın tapu iptali-tescil olduğu halde tapu iptali ve alacak olarak kabul edildiği belirtilerek temyiz edilmişse de, bu talep yerinde görülmemiştir. Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/675 esas sayılı dosyasında davacılar davalılar aleyhine ferağa icbar ve tapu iptali-tescil davası açmışlardır. Dava dilekçesindeki talepler açıktır. Mercinin davanın konusunu ve dava türünü değiştirme yetkisi yoktur....
Mahkemece; davacının davalı eşi Haçim Baturay’ın sağlığında bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil davası olarak nitelendirilemeyeceği, resmi evliliğin devam ettiği, tazminatla sonuçlanmış, kesinleşmiş bir boşanma davası olmadığı, bu nedenle tasarrufun iptali davası olarak da nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davaya konu edilen taşınmazın malikinin halen hayatta olduğu gözetildiğinde davacının davada sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın bu gerekçelerle reddi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
Davalı idare vekilinin temyiz istemine gelince; Kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle; dava konusu taşınmazlardan 1050 parsel için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapudan yol olarak terkini istemiyle açılan ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/461 Esas ve 1403 parsel sayılı taşınmaz için ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/462 Esasında açılan davaların sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/135 Esas sayılı dosyası ile ... iptali ve tescil davası açtığını, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Yargılamalar sırasında 11.09.2012 günlü oturumda yapılan incelemede ... iptal davasının ortaklığın satış suretiyle giderilmesi talep edilen dava konusu taşınmazlara ilişkin olduğu anlaşılmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/135 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilecek karar ile satışına karar verilen dava konusu taşınmazın pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden açılan ... iptali ve tescil davası 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele teşkil eder. Mahkemece ... iptali ve tescil davasının sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Belirtilen husus gözetilmeden taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Davalılar ... ve ..., mirasbırakanın yaşamının son dönemlerinde aklı başında ve sağlık durumunun iyi olup, kadastro çalışmaları sırasında davacıların da köyde olduklarını, davacılardan ...’in de başka bir taşınmazı adına tespit ettirdiğini, kadastro tespitinde adlarına tescil edilen taşınmazların yıllar önce satın aldıkları taşınmazlar olduğunu, davacıların kadastro tutanaklarına itiraz etmediklerini, davacıların tenkis davası açması gerekirken zamanaşımına uğrayan iptal tescil davası açtıklarını dahili davalı ... mirasbırakanın gelini olduğunu ve kız çocukların miras haklarından vazgeçip karşılığında para aldıklarını, dahili davalı ... ise adına kayıtlı yerleri üçüncü kişilerden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Her ne kadar Mahkemece, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, elde ki dava, sadece tapu iptali tescil davası olmayıp aynı zaman da on yıllık süre içinde açılan ... kadastrosunun iptali davasıdır. Nitekim yörede 2004 yılında yapılan ... kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz ... olarak sınırlandırılmıştır. 6831 sayılı Kanunun'un 11. maddesi uyarınca ... kadastrosunun iptali davalarında hasım ... Genel Müdürlüğü 'dür. Ne var ki, somut olayda ... kadastrosunun iptali istemi yanında tescil talebi de bulunduğundan tescil davalarında kanunî hasım olan Hazine'nin davada yer almaması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Tapu kaydının iptali ve tescil hakkında açılan davada ... Kadastro ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:: -K A R A R- ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain tapuda ... adına kayıtlı 150 ada 23 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla Orman Yönetimi tarafından ... Kurutay aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince, yargılama sırasında yörede 3302 sayılı Kanun gereği yapılan 2/B uygulama çalışmalarının başlaması sebebiyle dosya görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiştir....