b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında "tedavi" veya "yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme", "can güvenliği nedeniyle uzaklaşma" gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir. Somut olayda; sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği, dolayısıyla sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında "tedavi" veya "yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme", "can güvenliği nedeniyle uzaklaşma" gibi zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eşinin 02/05/1990 yılında evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden üç tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, hepsinin reşit olduklarını, davalı eşin müvekkilini nedensiz olarak bir yıl önce terk ettiğini, davalı eşin müşterek evi terk etmeden önce çocukları ile davacı koca arasındaki sorunlarda çocukları ile birlikte olmayı tercih ettiğini, çocukları ile birlikte evi terk ettiğini, müvekkilin uzun süre adresine ulaşamadığını, daha sonra eşinin kardeşlerinin yanına Tekirdağ/Çorlu'ya gittiğini öğrendiğini, müvekkilin evden çıkıp bir daha dönmeyen eşini yasal prosedüre uygun olarak terk olayının üzerinden bir yıl geçtikten sonra Çarşamba 2....
Esas sayılı dosyalarında özetle; ticareti terk eden borçlunun 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası anlamında tacir olmasının gerektiği, 6762 sayılı Kanunun 18. maddesinde ticaret şirketlerinin de tacir olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticaret şirketlerinin ve bu anlamda limited şirketin anılan Kanunun 18. maddesi uyarınca tacir olduğunda kuşku bulunmadığı, İİY'nın 44. maddesinde 'ticareti terk eden tacir' ifadesi kullanılmış olup, bu ifadenin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına ilişkin herhangi bir kısıtlayıcı hükmün konulmadığı, o halde tacir sayılan limited şirketlerin temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasasının 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmadığı, diğer yandan İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin “ticareti terk eden kötü niyetli borçluların...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının aynı konudaki itirazına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2012/16.HD - 505, 509 ve 513 Esas sayılı dosyalarında özetle; ticareti terk eden borçlunun 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası anlamında tacir olmasının gerektiği, 6762 sayılı Kanunun 18. maddesinde ticaret şirketlerinin de tacir olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticaret şirketlerinin ve bu anlamda limited şirketin anılan Kanunun 18. maddesi uyarınca tacir olduğunda kuşku bulunmadığı, İİY'nın 44. maddesinde 'ticareti terk eden tacir' ifadesi kullanılmış olup, bu ifadenin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına ilişkin herhangi bir kısıtlayıcı hükmün konulmadığı, o halde tacir sayılan limited şirketlerin temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasasının 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ......
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ...'...
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ...'...
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ...'...
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığını, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, davalı sigorta şirketinin sigortalısına karşı dava dışı üçüncü kişiye yaptığı ödemenin rücuen tahsili için başlattığı icra takibine yönelik davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı dava konusu kaza nedeniyle karşı taraf sürücüsüne ödediği hasar bedelinin sigortalısı olan davacının olay yerini terk ettiğinden rücu şartlarının oluştuğundan bahisle icra takibi başlatmış, davacı da bu icra takiplerine konu borçlar nedeniyle menfi tespit talep etmektedir....
Esas sayılı dosyalarında özetle; ticareti terk eden borçlunun 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası anlamında tacir olmasının gerektiği, 6762 sayılı Kanunun 18. maddesinde ticaret şirketlerinin de tacir olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticaret şirketlerinin ve bu anlamda limited şirketin anılan Kanunun 18. maddesi uyarınca tacir olduğunda kuşku bulunmadığı, İİY'nın 44. maddesinde 'ticareti terk eden tacir' ifadesi kullanılmış olup, bu ifadenin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına ilişkin herhangi bir kısıtlayıcı hükmün konulmadığı, o halde tacir sayılan limited şirketlerin temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasasının 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmadığı, diğer yandan İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin “ticareti terk eden kötü niyetli borçluların...