"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2008 gününde verilen dilekçe ile terekeye iade, tenkis ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve feri müdahil tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraf gelmedi. Karşı taraftan davalı ... vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dosyanın incelenmesinden tarafların murisleri ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2008 gününde verilen dilekçe ile terekeye iade tenkis ve tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve feri müdahil tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ile feri müdahil gelmedi. Karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dosyanın incelenmesinde dava konusu hesaplara tedbir konulduğu iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/7 tereke dosyasının, .......
nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve terekeye iade, olmadığı takdirde tenkis, birleştirilen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı, mirasbırakan ...’ün, mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak taşınmazlarının bir kısmı ile menkul mallarını ve şirket hisselerini davalılara devrettiğini, ayrıca işlem tarihinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile terekeye iadesine, batıl olan işlemlerin tenkisine karar verilmesini, birleştirilen davada ise mirasbırakan ...’ün maliki olduğu 622 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki payını kardeşinin eşi davalı ...’ye satış suretiyle devrettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine karar verilmesini istemiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteklerine ilişkindir....
iade mirasta denkleştirme isteyemeyeceğini, müvekkiline daireyi devrederken kendi geçimini sağlaması amacıyla hareket ettiğini, yine davacının tenkis talep edemeyeceği zira tenkis talep edebilmesi için kendi saklı payının zedenmesi gerektiğini, halbuki dava konusu olayda bütün kayıtarı dosyaya geldiğinde görüleceği üzere davacıya saklı payından çok daha fazlasını bağışladığını, haliyle davacının mirasın tenkis edilmesine ilişkin bir talebinin olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın Denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....
Bilindiği üzere, kural olarak terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkacağından davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erip, buna bağlı olarak da hükmü temyiz etme hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer ise de, somut olayda asıl ve birleştirilen davalarda davacının terditli olarak terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde miras payı oranında bedel isteğinde bulunduğu, tereke temsilcisinin yalnızca terekeye iade isteği bakımından atandığı, davacının terditli istekleri olan miras payı oranında tapu iptali ve tescil ile bedel istekleri bakımından davayı takip ve temyiz etme hakkının devam ettiği kuşkusuzdur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların muris tarafından kayıtsız ve şartsız olarak davalıya hibe edildiği, devre ilişkin akitlerde taşınmazların kayıtsız ve şartsız hibe edildiği yazılı olup miras bırakanın bu taşınmazların denkleştirmeye tabi olmadığına yönelik iradesini açık bir şekilde belirtmiş olduğu, dinlenen tanık ifadeleriyle de bu durumun desteklendiği, murisin terekeye iade kastının bulunmadığı gerekçeleriyle denkleştirme isteğine yönelik davanın reddine karar verilmesinde ve terditli açılan tenkis talebinin ise murise vasi atanmasına yönelik ikame edilen vesayet dosyasının incelenmesinde davacının tasarruflardan murisin ölümünden önce de haberdar olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle tenkis davasının da reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir...
Öte yandan, tenkis bakımından da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 571. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; davada mirasçılar adına tescil isteği ile terekeye iade istenildiği halde, TMK'nin 640. maddesi gereği yerine getirilmeksizin davacılar adına tescile karar verilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava ve birleşen dava mirasta denkleştirme ve terekeye iade; bu mümkün olmadığı taktirde tenkis davasıdır. "...Davacı, davalılarla ortak miras bırakanı olan babaannesi Zeliha Akay'ın sağlığında 21.11.1991 tarihinde tapuda yaptığı işlemle sahibi olduğu tek taşınmazın davalılara kayıtsız ve şartsız hibe ettiğini, kanuni miras hakkından yoksun bırakıldığını, murisin sağlığında miras hissesine mahsuben yaptığı ivazsız kazandırmaların Türk medeni Kanunu'nun 669. maddesi uyarınca terekeye iade edilmesine, iade edilmezse tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....