WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca terekeye iade estindiği gözetilerek öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması ya da Türk Medeni Kanununun 640.maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, ondan sonra işin esası bakımından gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması ve böylece miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen ikinci karara karşı davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairece; ''... dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır....

    Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., mirasbırakan babaannesi.... el yazısı ile düzenlediği vasiyetnamesiyle taşınmazlarını paylaştırdığını; ancak sonradan, vasiyete konu 17 nolu dairesini satış yoluyla muvazaalı biçimde davalı oğlu .... temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve terekeye iadesi; vasiyetnamenin TMK'nın 560. maddesi uyarınca denkleştirilmesi, olmadığı takdirde tenkisi isteklerinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuş; birleşen davasında da, davalıların murise ait daireleri bedelsiz olarak kullanmalarından ötürü denkleştirme tazminatına karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılardan murisin torunlar....., asıl davadaki isteklere kendilerinin de katıldıklarını ve davanın kabul edilmesini istediklerini bildirmişler; .... ise davaya cevap vermemiştir....

      Birleştirilen dava ile de menkul malların terekeye iadesini talep etmiş, yargılama sırasında bu isteğinden feragat etmiştir. Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır. Asıl dava bakımından muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile iptal ve tescil isteğinin kabulüne, birleşen dava bakımından ise feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “ ...mirasbırakanın yaptığı temliklerin savunmada öngörüldüğü anlamda paylaştırma ve denkleştirme amaçlı olmadığı, muvazaalı bulunduğu saptandığına göre davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Denkleştirme ve Ortaklığın Giderilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların müşterek mirasbırakanı İsa 21.1.2005 tarihinde ölmüştür. Davacı, mirasbırakanın sağken traktörünü satıp, bu satımdan elde edilen parayı ve süt satımı karşılığı aldığı (10.000 Tl. tutarındaki) çeki, davalıya karşılıksız olarak verdiğini ileri sürerek, traktörün satımından elde edilen para ile çek bedelinden miras payına düşen miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Bu paraların davalıya mirasbırakan tarafından herhangi bir karşılık alınmaksızın verildiği dava dilekçesinde belirtildiğine göre, bu istek, niteliği itibariyle mirasta denkleştirmeye (TMK: m. 669) ilişkindir....

          Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünden karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalılara düşer....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre davacı, mirasta (iade) denkleştirme istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              hesaplanabilmesi için davacının önceki müşteri portföyüne ilişkin belgelerin, dosyaya ispat yükü kendi üzerinde olan davacı tarafından sunulması gerektiği, kesin ve ihtarlı süreye rağmen belgelerin sunulmadığı, mevcut duruma göre de denkleştirme tazminatının hesaplanmasının mümkün olmadığı, ek rapor alınması için yazılan talimat da bu sebeple iade edildiği, davacının kazanç kaybı ve denkleştirme tazminatı talepleri ispatlanamadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

                (TMK md. 669- 675) Mirasta iade davasının açılabilmesi için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. Mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamlanana kadar gerçekleştirilebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava konusu olaya bakıldığında; tarafların ortak murisi olan Mustafa Onur’un 28.12.2005 tarihinde öldüğü, davacılar tarafından 27.12.2006 tarihinde bu davanın açıldığı, bu davadan önce ve sonra murisin terekesinin taksimine yönelik ortaklığın giderilmesi davalarının ikame edildiği, yani iş bu dava tarihi itibariyle murisin terekesinin henüz paylaşılmadığına göre zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

                -KARAR- Dava, muris muvazaası nedenine dayalı terekeye iade istekli tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Dairenin ilk bozma kararı üzerine terekeye temsilci olarak ... ve ...’in atandığı ve davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 13.10.2021 tarihli ve 2021/7640 Esas, 2021/5508 sayılı kararıyla " ... temlikin mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı yapıldığı iddiasının davacı tarafından "... HMK'nın 190. ve TMK'nın 6. maddeleri uyarınca usulünce kanıtlanamadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir... " gerekçesiyle bozulmuştur. Davacı asil vekili tarafından süresi içerisinde Daire kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuştur....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2022/169 ESAS DAVA KONUSU : Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Terekeye İade, Olmazsa Tenkis KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin muris tarafından ödendiğinin ileri sürerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile, olmazsa terekeye iadeye, olmazsa tenkise ve tedbire yönelik karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu