WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-MUHALEFET ŞERHİ- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi tarafından kayıt maliki olmayan ancak taraf gösterilen bir kısım davalıların davaya muvafakat etmedikleri gözetilerek, tereke temsilci atanması yönünde işlem yapılmak üzere hüküm kaldırılarak dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece terekeye temsilci atandıktan sonra yapılan yargılama sonunda yeniden davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi tarafından reddedilmiş, davacı tarafından temyiz edilen hüküm Dairenin sayın çoğunluğu tarafından onanmıştır. Bilindiği üzere, terekeye iade istekli davalarda dava dışı mirasçı varsa, davaya muvafakatlarının alınması ya da TMK'nın 640. maddesi gereğince terekeye atanacak temsilci marifetiyle davanın takip edilmesi gerekmektedir....

    Mahkemece, muirisin mal kaçırmak için taşınmazını sattığını ve mirasta iade hükümlerine göre davalının bedeli terekeye iade mecburiyeti olduğu ve davacının kira paralarını isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.07.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Ö.... K...... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S.... Ö.... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal, tescil, tazminat, ecrimisil isteklerine ilişkindir....

      -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteklerine ilişkindir....

        Türk Kanunu Medenisi’nin “İade borcu” başlıklı 603. maddesi uyarınca “Kanuni mirasçılar, miras hissesine mahsuben müteveffanın sağlığında almış oldukları bütün teberruları, terekeye iade ile birbirlerine karşı mükelleftirler. Müteveffa tarafından hilafına açıkça bir teberru yapılmış olmadıkça füru lehinde bahşedilen cihaz, tesis masrafı borçtan ibra suretiyle ve bu kabilden sair suretlerle bahşedilen menfaatler iadeye tabidir.” Şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Hemen belirtmek gerektir ki “karşılıksız kazandırma mutlaka, miras bırakanın sağlığında sağlar arası karşılıksız kazandırma olmalıdır. Ölüme bağlı tasarruflar, miras bırakanın ölümünden sonra hüküm ifade edecek kazandırmalar, sağlar arası karşılıksız kazandırma olmadığından, mirasta denkleştirmeye tabi tutulmayacaktır.” (Özuğur, Ali İhsan, 2009: Miras Hukuku s.225)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASTA DENKLEŞTİRME- TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’ın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı ...'e banka havalesiyle 230.000 Euro para gönderdiğini, davalı ...’ın ise bankadaki paradan vekaletname ile bankamatiklerden çeşitli zamanlarda 57.300Euro çekerek kendi hesabına aktardığını, davalı ...’in gönderilen paralarla kendisi, eşi, diğer çocukları ve gelinin adına taşınır ve taşınmazlar aldığını, dava konusu paralar ile ... adına iki adet, ... adına da bir adet araç satın alındığını ileri sürerek toplam 287.300Euro’nun miras sebebi ile istihkak ve inançlı işleme dayalı olarak yapılması nedeni ile terekeye iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde davalıların bu paralar ile kendi adlarına aldıkları taşınır ve taşınmazların kayıtlarının iptali ile adlarına tescile, olmazsa tasarruflarının tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....

          de davalının hileli işlemlerle muris ile diğer mirasçıları yanılttığını ve terekeye dahil olacak taşınmaz hissesini bedelsiz olarak devraldığını, söz konusu taşınmazın devrine ilişkin muvazaalı ve hileli işlemlere karşı süresi içerisinde dava açılmaması sebebiyle muris adına tescil edilemediğini, taşınmaz hissesinin muvazaalı olarak devredilmesi ve muris tarafından temlik işleminin denkleştirmeye tabi olmayacağına dair açık bir beyanda bulunmaması nedeniyle alt soyu olan davalının devraldığı hissesini terekeye iade etme zorunluluğu mevcut olduğunu belirterek dava konusu Kayseri ili, Develi ilçesi, Yeni mahalle, 11 ada, 3 parsel sayılı taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

          Dahili davacıların devam ettirdikleri davanın iştirak halindeki bir hakka dayanarak sadece kendi payına yönelik bir dava olması, terekeye iade talebi olmaması nedeniyle terekeye temsilci atanması talebi kabul edilmemiş ve sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmiş, her ne kadar davalı tarafça taşınmaza yapıldığı iddia edilen masrafların bedeli talep edilmiş ise de, buna ilişkin süresinde harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığı" .. Gerekçesi ile, "Davanın REDDİNE,.." şeklinde hüküm tesis edilmiştir....

          Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muris vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve terekeye iade mümkün olmazsa tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/168 E. 2018/81 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hüsamettin Ertuğrul’un terekesine Av.Derya Dinçel’in temsilci olarak atandığı,istinaf başvurusunun reddine dair kararın tereke temsilcisi Av.Derya Dinçel’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

            -KARAR- Dava, tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olup, dava tereke temsilcisi tarafından yürütülmüş, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmemiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir. (Yargıtay 3....

              UYAP Entegrasyonu