Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.07.2017 gün ve 2016/261 Esas - 2017/240 Karar sayılı hükmün temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 29.06.2020 gün ve 455 Esas - 3199 Karar sayılı kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olup, davanın reddine karar verilmiş; hükmü temyiz eden davacının temyiz dilekçesi miras şirketini temsilen tereke temsilcisi atandığı bu nedenle davayı takip yetkisi kalmadığından bahisle reddedilmiştir. Gerçekten de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, tenkis ve terekeye iade istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      TMK'nın 669- 675.maddelerinde terekeye iade (mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir. Mirasta denkleştirme, mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK'nın 669. maddesi gereğince "Yasal mirasçılar miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

        TMK'nın 669- 675.maddelerinde terekeye iade (mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir. Mirasta denkleştirme, mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK'nın 669. maddesi gereğince "Yasal mirasçılar miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

          Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında mirasbırakana teb'an açılan ehliyetsizlik vs. davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından mirasçı olmayan kişiye karşı ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmeyeceği de açıktır....

            Dosya içeriği, toplanan delillerden, 1939 doğumlu mirasbırakan ...’un 17.02.2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı ikinci eşi .... ile, önceki evliliğinden olma çocukları ....,.kaldıkları, murise ait 54 ada 182 parsel sayılı taşınmazın muris adına vekaleten davalı ... tarafından 08.01.2007 tarihinde davalı ...’ye satış yolu ile devredildiği, davalı ... tarafından ise 26.02.2007 tarihinde diğer davalı ...’na devredildiği, eldeki davada davacının terekeye iade istediği, yargılama sırasında terekeye temsilci atanması için .... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2013/888 E sayılı davanın gider avansı yatırılmaması nedeni ile usulden reddedildiği, ancak daha sonra yeniden terekeye temsilci tayin edilmesi için dava açıldığı hususu mahkemeye bildirilmesine rağmen, bu davanın neticelenmesi beklenmeden, davacının tek başına dava açamayacağı gerekçesi ile davanın husumet nedeni ile reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan .......

              Bu halde malvarlığının terekeye dönmesi gerektiğinden mirasçıların birlikte dava açmaları veya terekeye temsilci tayin edilmesi gerekir. Temlik yapılan mirasçı ise ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin iddiasıyla miras payı oranında dava açılabilir....

              -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istekli tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mirasbırakan...’nün ölümü üzerine geride çocukları ...,...,...,nın mirasçı olarak kaldığı, davanın davacı ... tarafından terekeye iade istekli açıldığı ve aşamada mirasçılardan ...’nün davaya muvafakat ettiği, mirasçı...’ün davaya muvafakati alınmadan İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09/04/2019 tarihli ve 2018/557 Esas - 2019/403 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ...’ün terekesine ...’nın tereke temsilcisi olarak atandığı ve tereke temsilcisinin yargılamaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; dava konusu 1600 ada, 109 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümün 18/08/2015 tarihinde davalı ...'...

                Mahkemece, Adlı Tıp Kurumundan alınan raporla mirasbırakanın temlik tarihinde ehliyetli olduğunun saptandığı gerekçesiyle tapu iptal tescil isteğinin bağışın terekeye iade edilmemek koşuluyla yapıldığı için tenkise tabi olmadığı gerekçesiyle de tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 402 parsel sayılı taşınmazını 22.11.2013 tarihinde terekeye iade edilmemek şartıyla oğlu ...’a bağışladığı, ...’nın 01.02.2015 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kızları ..., ... ve ... ile oğlu ...’ün kaldıkları Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 08.02.2016 tarihli rapor ile ...’nın akit tarihi olan 22.11.2013 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 17. maddesi)....

                  Hal böyle olunca terekeye iade estindiği gözetilerek öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması ya da Türk Medeni Kanununun 640.maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, ondan sonra işin esası bakımından gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması ve böylece miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen ikinci karara karşı davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairece; ''... dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır....

                    UYAP Entegrasyonu