"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "ortak miras bırakan ...’ın 01.02.1958 tarihinde öldüğü, terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, davanın mirasçılar arasında yürüyen bir dava olduğuna göre, mirasçıların payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmalarının mümkün olduğu bu nedenle mahkemece terekeye temsilci atanması için davacı tarafa kesin süre verilmesi ve kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, kaldı ki; davacılar vekilinin terekeye temsilci tayini konusunda öngörülen süre içerisinde dava açtığını bildirdiği, bundan ayrı olarak davacılar vekilinin, öngörülen süre içerisinde gider avansını yatırdığı bildirilerek gider...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci tayini K A R A R Dava, TMK'nun 640/3. maddesi uyarınca muris ...'nın 08.06.2007 tarihinde vefatı üzerine ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/212 Esas sayılı dosyası ile görülen tapu iptal ve tescil davasının takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile 1507 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/212 Esas sayılı dava dosyasını muris ... terekesi adına takip etmek ve sonuçlandırmak amacıyla ...'in tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; karar davalı vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK 640.madde) özel kayyım niteliğindedir....
G.. tarafından Malkara Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/14 Esas sayılı dosyası ile terekeye temsilci atandığını, bu temsilcinin görevinin devam ettiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Malkara Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.09.2010 tarih, 2010/14 Esas, 2010/686 Karar sayılı ilamı ile terekeye temsilci olarak tayin edilen S.. B..'nun görevinin devam edip etmediğinin araştırılmamış olması, görevi sonlandırılmadan terekeye yeni bir temsilci atanamayacağının gözününe alınmamış olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.. G..'in temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, terekeye temsilci tayini davasının eldeki davada bekletici mesele yapılması ve gerektiğinde kararın kesinleştirilmesi konusunda mahkemesine yazı yazılması gerekirken kesinleştirme işleminin yapılması için kesin süre verilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafından bozma ilamı doğrultusunda terekeye temsilci atanması için dava açılmış olmakla ortada artık dava şartı yoksunluğundan söz edilemeyeceğini belirtip, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, miras yoluyla intikal eden hakka dayalı olarak açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....
Mahkemece, davacı ... dışındaki mirasçılardan açılan davaya onay verip vermediklerinin ve davada davacı olarak yer alıp almayacaklarının sorularak belirlenmesi veya terekeye temsilci tayini için davacıya süre verilmesi, davacı dışındaki mirasçıların davacı olarak davaya katılmaları veya terekeye temsilci tayini durumunda davada taraf teşkili oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanamaması durumunda ise, dava şartı olan ve mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacak olan, taraf ve dava ehliyeti noksanlığı nedeniyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiğinin gözetilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...'...
Talep, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. TMK'nun 640. maddesine göre "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.02.1989 tarih, 1989/9- 1989/95)....
Hal böyle olunca; mahkemece, davacı tarafa, 117 ada 49 parsel sayılı taşınmazın davacılar dışındaki maliklerinin (muris...’in diğer mirasçılarının) maliklerinin tamamının davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayini için süre verilmesi, aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde ise davanın esasını girilerek iddia ve savunma çevresinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir....
Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK. 640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK. 640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Şirketine Mümessil Tayini Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *ret- geri çevrilmesine dair Dairemizin * 18.7.2007 gün ve * 16793-11446 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekeye temsilci tayinine ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 19.02.2008 (Salı)...