Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/316 Esas sayılı dosyanında davalıların taraf olmadığı, terekeye temsilci atanması talebinin nedeninin belli olmadığı, mirasçılara tebligat yoluyla ulaşılabildiği, terekeye temsilci atanması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir (TMK. md. 640/1) ve miras ortaklığının varlığı durumunda, mirasçılardan birisinin istemi üzerine ortaklığa paylaşmaya kadar bir temsilci atanabilir (TMK. md. 640/3). Somut olayda; davacı tapu iptali ve tescil davasında tereke adına talepte bulunduğundan TMK'nın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu durumda mahkemece sadece elbirliği maliklerinden ...’ın davaya muvafakatinin sağlanması yahut terekeye temsilci tayini için davacıya süre verilmesi gerekirken payda elbirliği maliki olmayan ... ın davaya muvafakatlerinin sağlanması için verilen 08.11.2018 tarihli ara karar usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle geçerli bir ara kararı kurulmadığından buna dayalı olarak da hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece davacı ile tapudaki payda elbirliği maliki olan ...’ın davaya muvafakatinin sağlanması, mümkün olmadığı takdirde de terekeye temsilci atanması gerekirken usule uygun olmayan ara karara dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davalı T48 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Ümmügülsüm kızı Nalbant Hüseyin Ağa zevcesi Hatice Hanım'ın ve Hacı Reşit Ağa ve Ümmügülsüm'den olma Galip Efendi'nin terekesi ile ilgili tapu iptali ve tescil davaları sebebi ile terekeye temsilci atanması amacıyla mahkeme huzurunda iş bu davayı ikame ettiğini, ancak bilindiği üzere terekeye temsilci atanması durumunda temsilcinin mirasçılar ile arasında menfaat çatışması bulunmaması gerektiğini, davacı tarafın temsilci adayı olarak göstermiş olduğu T1'nun mirasçıları ile arasında menfaat çatışması olmasına ilişkin olarak herhangi bir delil ikame etmediğini, dolayısıyla mahkemece temsilci adayı ile mirasçılar arasında menfaat çatışması olup olmadığını araştırılması, olması durumunda sayın mahkemece resen temsilci atanması gerektiğini bildirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/545 Esas sayılı dosyanın 20/05/2021 tarihli duruşmanın 13 nolu ara kararında mirasçıların muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması hususunda dava açmak için kesin süre verildiğini, Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/545 Esas sayılı dosyasında davalı T15 de mirasçı olması ve davanın da muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davası olmasından dolayı mirasçların davaya muvafakatlerini almak mümkün olmadığından terekeye temsilci tayinin yapılması gerektiğini, terekeye temsilci olarak mirasçı T19 veya T18 olmazsa mahkeme tarafından uygun görülen üçüncü bir şahısın atanmasını dava ve talep etmiştir. Davalı T14 15/10/2021 havale tarihli dilekçesinden özetle; terekeye temsilci olması istenen T19 ve Nebi AKTÜRK ile aralarında husumet olduğunu, uygun görülecek başka bir kimsenin terekeye temsilci olarak atanmasını istediğini, ayrıca davaya dahil olmak istemediğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.12.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci tayini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ...,... ve ...... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Terekeye Temsilci Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 11.11.2010 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 24/11/2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 23/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir. Davacı vekili, babası Mülayim Yıldıran’ın 03.10.2014 tarihinde öldüğünü, terekenin tespitine ilişkin Tefenni Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/6 Tereke sayılı dosyasının 24/10/2014 tarihli duruşmasında 1 nol'u ara karar ile terekeye temsilci atanması için verilen süre nedeniyle ...’ın terekeye temsilci olarak atanmasını talep etmiştir. Bir kısım dahili davalılar 2. duruşmaya katılarak, ... terekeye temsilci olarak atanmasına itirazlarının olmadığını beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Davacı, Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/321 Esas sayılı dosyasında ve Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/555 Esas sayılı dosyalarında muris ...'nin terekesini temsil etmek üzere terekeye temsilci olarak atanmasını talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne ve terekeye ...’nin temsilci olarak atanmasına karar vermiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki terekeye temsilci atanması istemi davasının kabulüne dair Tire Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.02.2012 gün ve 524/133 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar, 01.07.2008 tarihinde vefat eden murislerinden intikal eden 9 adet taşınmazın mirasçılar arasında taksim yapılmamasına rağmen, mirasçılardan davalılar ... ve ... tarafından kullanıldığını açıklayarak, taşınmazların idaresi için davacılardan ...'nın terekeye temsilci olarak atanmasını istemişlerdir. Davalı ... vekili, davacılar tarafından temsilci olarak atanması istenen kişiyi kabul etmediklerini ve Baro tarafından bildirilen kişinin temsilci olarak atanmasını istemiştir....
İştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan taşınmaz ile ilgili açılan dava ortaklardan birkaçı tarafından dava edilmiştir. Mirasçıların bir kısmı tarafından dava açılması nedeniyle mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başına yürütemeyeceğinden davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya TMK. 640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir....