-KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil olmazsa tapu iptali ile terekeye iade olmazsa taşınmazın gerçek bedelinin terekeye döndürülmesi, birleştirilen dava aynı hukuksal nedenlere dayalı bedel isteğine ilişkindir. Temyiz eden davalı ... v.d. vekiline eksik temyiz harç ve masraflarının tamamlanması yönünde muhtıra çıkarıldığı ve verilen 7 günlük kesin süre içerisinde muhtıra gereğinin yerine getirilmediği takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, ancak anılan muhtıranın davalılar vekiline 12.09.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 7 günlük kesin süre içinde eksik harcın yatırılmadığı, süresinden sonra yatırıldığı anlaşılmakla; HMK'nun 366.maddesi yollamasıyla Kanunun 344....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2014 NUMARASI : 2010/356-2014/413 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava birleşen davalarda öncelikli istek mirasta iade hükümleri uyarınca terekeye iade isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve terekeye iade istemine ilişkin olup asliye hukuk mahkemesince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HD'nin 2018/1201 Esas - 2018/1068 Karar sayılı kararı ile; "Dava, terekenin tespiti; Terekeye iade; Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tasarrufun iptali ile terekeye iadesi; İnanç sözleşmesi gereğince davalı İsa Zora'ya verilmiş olan paranın tespiti ile terekeye iadesi; Terekeye iade edilmesi gereken davalılar adlarına geçirilmiş tapu kayıtlarının iptali ile miras hissesi oranında davacı adına tescili; Tescil mümkün değil ise dava tarihi itibari ile terekeye iadesi geken kısmın bedeli tahsili, bu taleplerinin de kabul görmemesi halinde tenkise tabi tasarrufların tenkisi isteminden ibarettir. Mahkemece, TMK'nun 589 ve devamı maddeleri gereğince terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesine ilişkin tedbir işlemlerinde Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....
Asliye mahkemesi kararının temyiz dilekçelerinde mümessil tayinine gerek olmadığının belirtilmesine ve bu hususun muhterem mahkemeye arz edilmesine rağmen, Yargıtay kararı beklenmeden mümessil tayini yasaya aykırı bulunduğunu, yapılan yargılamada muris Melina Yanıkyan'ın bir terekesi olmadığı adına bankada hesap olmadığı taşınmaz kaydı olmadığı sabit iken, terekeye dönüştürme davasına dayalı olarak ortada bir terekeye dönüştürme davası olmadığı halde mümessil tayini yasaya aykırı olduğunu, kararın bozma suretiyle ortadan kaldırılması gerektiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. TMK'nun 640. maddesine göre; birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2018/598 2020/196 DAVA KONUSU : Terekeye iade istemi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili ve tereke temsilcisi tarafından istenilmekle dosya incelendi....
ın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Temyiz edenlerin diğer temyiz itirazlarına gelince; Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Davacı vekili terekenin tespiti yanında TMK'nın 640. maddesi uyarınca 04.08.2012 tarihinde vefat eden muris ...'un miras şirketine temsilci atanmasını istemiştir....
Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir....
Somut olayda, davanın, terekeye iade istekli olarak açıldığı, mirasbırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğu görülmektedir. Hâl böyle olunca, davada taraf olarak yeralmayan mirasçıların davaya olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer husuların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....