Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terekeye iade, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tenkis yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, üçüncü kişilere ait davaya konu taşınmazların satın alma bedellerini mirasbırakan ...'in ödediğini ancak yarı paylarını davalı oğlunun adına tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaliyle mirasbırakan ...'in terekesine iadesine, iade kabul edilmediği takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir....

    -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davanın muris muvazaası hukuki sebebine dayalı terekeye iade istekli tapu iptal ve tescil davası olduğu, yargılama sırasında tüm mirasçıların oluru alınamadığından terekeye temsilci olarak ...’ün atandığı, temsilcinin 05.06.2021 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu itibarla, tereke temsilcisi atanmakla davayı takip yetkisi tereke temsilcisine geçtiği ve tereke temsilcisi istinaf aşamasında öldüğünden, terekeye yeni temsilci tayini için davacılar vekiline süre ve imkan verilerek, temsilci tayin edildikten sonra Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulünce yeni temsilciye tebliğ edildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      /01/2002 tarihinden sonra vefat ettiğinden, uyuşmazlığın çözümünde yürürlükte bulunan 4721 sayılı TMK'nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle 4721 sayılı TMK'nın tenkis davası için öngördüğü sürenin 571.maddesi hükmü gereğince hak düşürücü süre olarak kabul ettiği, davalıların süresinde verdiği cevap dilekçelerinde gerek zamanaşımı, gerekse hak düşürücü süre definde bulunduğu, ancak hak düşürücü sürelerin mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerektiği, murisin ölüm tarihi itibari ile tenkis davası için öngörülen sürenin hak düşürücü süre olarak kabul edildiği ve bu davanın açılış tarihi ve farklı bir talebi içermesi nedeni ile 10 yıl sonra açıldığından, hak düşürücü süreyi geçirdiği, ayrıca terekeye iade talepleri bakımından da zamanaşımı sürelerinin dolduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, 1- Davacının terekeye iade yönündeki taleplerinin 10 yıllık zamanaşımı sebebi ile REDDİNE, 2- Davacının tenkise yönelik taleplerinin ise hak düşürücü süreden REDDİNE karar verilmiş...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen......davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan annesi ...'ın davaya konu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalılara temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tüm mirasçılar adına tescile karar verilmesini istemiş; aşamada, dava dışı mirasçıların davaya muvafakat göstermemesi üzerine mirasbırakanın terekesine temsilci tayin edilmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

        Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçelerinin içerikleri ve iddiaların ileri sürülüş biçiminden, gerek asıl gerekse birleştirilen davalarda öncelikli isteğin "terekeye iade"(mirasta iade-denkleştirme) olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 669-675. maddelerinde terekeye iade(mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir. Terekeye iade isteğinin tereke adına ileri sürülmesi gerektiği açık olup; tüm mirasçıların asıl ve birleşen davalarda davacı veya davalı olarak yer almaları, murisin ...'den olma oğlu ... ... 'nın fer'i müdahil olarak davaya muvafakatini göstermesi, murisin ...'den olma oğulları ... ve ...'nın da açılan davalara muvafakat ettiklerini gösterir beyan ve taleplerde bulunmaları dikkate alındığında, davada taraf teşkilinin sağlandığı görülmektedir. Bunun yanında, mirasta iade (denkleştirme) davası murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı açılabilir....

          Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi; dava, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların, muris terekesine iadesi, olmadığı takdirde tenkisi, tenkis mümkün olmaz ise bedelinin tahsili talebine ilişkin olup öncelikli talep terekeye iade olup davanın reddi üzerine hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olduğundan öncelikli talep olan terekeye iade davasının incelenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de terekeye iadesi istemiyle açılan tapu iptal tescil davası 01/04/1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına konu edilen ve uygulamada muris muvazaası olarak adlandırılan hukuksal nedene dayalı olarak açılmış olup iş bu davalarda davaya konu taşınmazların terekeye iadesi istenebileceği gibi mirasçılar adına miras hissesi oranında tapuya tescili de talep olunabilir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin davada verilen kararın temyizi isteminin Yargıtay 1....

          Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yargılamanın yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi ) tartışmasızdır. O halde, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez ....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terekeye iade/denkleştirme istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 669- 675. maddelerinde terekeye iade(mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir. Mirasta iade(denkleştirme) davası murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı açılabilir. Bu dava ile, mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer alması sağlanır. TMK'nın 669. maddesi uyarınca; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen terekeye iade davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, yolsuz tescil, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır....

                UYAP Entegrasyonu