Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ...Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin resmen tasfiyesi ve terekeye mümessil tayini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamından, müteveffanın 21.05.2010 tarihinde vefat ettiği, adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresinin “.../...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Tereke mahkemesi sıfatıyla......

    Sulh Hukuk ve 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçıların mirası reddetmeleri nedeniyle Hazine tarafından açılan terekenin tesbiti ve resmen tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... ilinde müstakil kurulmuş tereke hakimliği bulunmadığı, ancak ... Adalet Komisyonunun 21.04.2006 tarih 200 numaralı kararı ile Tereke işlemlerinin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmesi uygun olacağına dair kararının H.S.Y.K.'nun 22.06.2006 gün 309 Sayılı Kararı ile uygun bulunup ... İlinde Tereke işlerinin 1 numaralı Sulh Hukuk Mahkemesince bakılacağı anlaşılmış olmasına göre bu aşamada uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

      Davalı T3 vekili husumetin yanlış gösterildiğini, murisin aczinin açıkça ve resmen tespit edilmediğini, mirasçıların mirası kabul edip etmediklerine dair bir davranışları bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, terekenin aktif ve pasifinin yeterince araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....

      O halde mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin gerçekleşeceği dikkate alınarak, yukarıda belirtilen mirasın reddi dosyasında terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilip verilmediği araştırılmalı, bu yönde karar verilmedi ise bu hususta ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmalı, tasfiye kararı verilmesi halinde ise terekede mevcut paranın tasfiye dosyasına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, mirası reddeden mirasçıya paranın ödenmesine karar verilmesi hatalı olmakla mirasçılar vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK 353 (1) a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Bankası ve davalı ... vekilleri, murisin müvekkillerine borcu olmadığını; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi vekilleri, davanın süresinde açılmadığını ve terekenin borca batık olmadığını; davalı ... vekili ise, davayı kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, davalı ... ve davalı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi vekili temyiz etmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz....

        Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; mahkemece terekenin aktif ve pasifi belirlenirken ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır....

          İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir....

            İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; terekenin aktifi ve pasifinin belirlemesi amacıyla murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılması gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; muris ...'...

              İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine menkul ve araç olup olmadığı, murise ait taşınmazlarda keşif yapılmışsa da murisin ölüm tarihi itibariyle bedellerinin tespit edilmediği, murisin davalıya varsa dava dışı alacaklılara ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir....

                Md.17) Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu