Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, 25/08/2016 tarihinde ölen muris Fatma Sönmez'in davalı kuruma borcunun bulunması nedeniyle mirasın terekenin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, murisin ölüm tarihi itibariyla gerekli ve yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır....

Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz....

DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi tarafından davacıların kötüniyetli davrandıklarına dair herhangi bir araştırma yapılmaksızın soyut ve tek yanlı bir gerekçe ile müvekkili bankanın davacıların murisine kullandırdığı 51.737,76.-TL tutarındaki alacağının davacılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak adeta gasp edilmesine hukuki gerekçe yaratıldığını, 4271 sayılı TMK'nın konuya ilişkin düzenlemesinde," Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas dairesi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali davası açabileceğine, reddin iptaline karar verilirse, mirası resmen tasfiye edileceği, bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir....

Anılan madde uyarınca mirasbırakanın ölüm tarihinde aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras ret edilmiş sayılır. Terekenin borca batık olup olmadığı mirasbırakanın terekesinin aktif ve pasifinin tamamen bilinmesi ile mümkündür. Mahkemece yapılacak iş mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekesinin aktif ve pasifini belirlemek ve sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden mirasbırakanın terekesinin aktifi yerine davacının malvarlığı araştırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; davalılardan ... A.Ş. tarafından verilen cevap dilekçesinde mirasbırakandan olan alacaklarının üçüncü kişiye temlik edildiği belirtildiğinden temlik alan davaya dahil edilmeden yargılamaya devam olunması da doğru görülmemiştir...’’ şeklindeki gerekçeler ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında istem; TMK'nın 605/2. maddesinde; "Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." şeklinde düzenlenen mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça, yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Terekenin borca batık olduğunun tespiti, mirasın hükmen reddi istemli dava, tereke alacaklılarına karşı yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılabilir. Bu nedenle, eldeki dosyaya bakma görevinin Hozat Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır....

    Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

    Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup - olmadığının tespiti gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup - olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup - olmadığı, murisinin malvarlığı bulunup - bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil Dairesi'nin, vergi daireleri, belediyeler ve tapu dairesi'nin vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak dosya içerisinde getirtilen murise ait tapuda kayıtlı taşınmazların değeri uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak aktif ve pasifin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

    İnceleme konusu dosyada davacı mirasçıların talebi TMK.nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespitine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....

    Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

    DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı, dava dilekçesinde tereke borca batık olduğundan yasa gereği mirasın reddedilmiş durumda olduğunu ileri sürmüştür. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkca belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır.(TMK. m.605/2). Bu davada görev miras bırakanın borcunun miktarı ve değerine göre tespit olunur.Bu sebeple miras bırakanın borcunun miktarı ve değeri açıklattırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Terekenin borca batık olduğunun tespitine dair davanın alacaklılar hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekir.Bu yön gözetilmeden hasımsız olarak açılan bir dava ile işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      UYAP Entegrasyonu