Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, murisin tek mirasçısının oğlu ...olduğu, ancak ...' in muris olan annesi ... ı öldürmek suçundan cezalandırılması nedeniyle TMK 578. maddesi gereğince mirastan yoksunluk sebebinin gerçekleştiği, muris ...' ın mirasının terekenin tasfiyesi yolu ile paylaştırılması gerektiği, davacının alacağını da öncelikle terekeden tahsil etmesinin gerektiği, davacının tereke dosyasında, davalının mirası kabul ettiğini iddia ettiği, ancak tereke dosyasında murisin evindeki eşyaların teslimi yönünden karar verildiği, terekenin paylaştırılması işleminin yapılmadığı, kardeşlerinin mirası kabul ettiklerine dair herhangi bir belge ve mirasçılık durumunu gösterir mirasçılık belgesi de bulunmadığı, murisin terekesinin resmen tasfiye edilmesi gerektiği ve davalının murisin mirasçısı olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine, davacının kötüniyetli takip yaptığı ispat edilemediğinden davalının inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından...

    Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

    Somut olayda mahkemenin gerekçesinde de açıklandığı üzere terekenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/7 Esas ve 2010/66 Karar sayılı dosyasında tasfiye işlemlerine başlandığı ve temsilci atandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, taraf teşkili sağlandığından işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davayı takip edebilecek kimse kalmadığı gerekçesi ile ret kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK'nın 158/1-f-son, 62, 52, 53/1 maddelerine göre 2 yıl 6 ay hapis, 12.500 TL adli para cezası) Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ortağı ve tasfiye memuru olduğu .... Ticaret Limited Şirketi'nin resmen tasfiye edilerek 30.12.2005 tarihinde tüzel kişiliğinin sona erdiği, sanığın buna rağmen aynı adreste ve aynı ünvanı kullanarak ticaret yaptığı ve katılandan aldığı ticari mal karşılığında tasfiye edilmiş şirkete ait ve kimliği tespit olunamamış bir şahsa imzalattığı, suça konu 7.500 TL bedelli çeki verdiği, çeki verdikten sonra imzasını ve ticari ilişkiyi reddettiği anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Somut olayda, yargılama sırasında terekenin borca batık olduğunu tespit eden bilirkişi raporunun dahili davalı ...’a tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı, terekenin borca batık olduğu yönünde def’i ileri süren diğer dahili davalılar ... ve ... gibi def’i ileri sürmeyen dahili davalı ... hakkında da davanın reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek; dahili davalı ...’ın savunma hakkının ihlal edilmesi ve terekenin borca batık olduğu def’ini ileri sürmeyen anılan mirasçıyı da kapsayacak şekilde ...’ın tüm mirasçıları yönünden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir....

          Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya kapsamına ve toplanın delillere göre murisin 13.12.2010 tarihinde öldüğü, mirasın açıldığı tarih itibarıyla malvarlığı değerlerinin tespit edilmediği, terekenin aktifi ve pasifinin yeterince araştırılmadığı, davacıların mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır....

            İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalı alacaklıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir....

              İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalılara ve dosya içerisine alınan icra dosyasındaki alacaklıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir....

                Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin murisin ölüm tarihi itibarıyla açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece; murise ait ......

                  Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b....

                    UYAP Entegrasyonu