Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ve Yargıtay İçtihatlarına göre terekenin borca batık olması halinde mirasçıların hiçbir işleme ve talebe bağlı kalmaksızın mirası hükmen reddettiğinin kabul edildiğini, işbu nedenlerle terekenin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etme zarureti hasıl olmakla dava açmak zorunda kalmış bulunduklarını, açıklanan nedenlerle haklı davalarının kabulü ile terekenin borca batık olduğunun tespitine, mirasın hükmen reddine, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

dan gelen yazı cevabına göre de murisin sigortalı olup, ölümünden sonra eşi ... adına maaş bağlandığı, bu haliyle terekenin borca batık olduğu iddiasının ispatlanamadığı ve davalıların mirası reddettiklerine dair mahkeme ilamı da sunmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı yolunda araştırma yapılmak üzere ; ..., Tapu Müdürlüğü , Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü vs.) kurum ve kuruluşlara yazılar yazılmış ise de, yapılan araştırma kapsamı ve yazı cevapları hüküm kurmaya yeterli değildir....

    araştırılması gerektiğini, bu bağlamda mirasçının, mirası kabul ettiğini gösteren davranışlara girmemiş olması ve terekenin borca batık olduğunun, resmen tespit edilmiş olması gerektiğini, yukarıda belirtilen nedenlerle işbu davanın reddi ile ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran "mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TMK. m. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür....

      Somut olaya gelince; mahkemece, davacıların gösterdiği tüm deliller ve gerekirse resen de araştırma yapılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacılar tarafından terekenin borca batık olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, toplanan deliller ile dahi terekenin borca batık olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, davacıların verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de yerinde değildir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir....

        Türk Medenî Kanununun 612. maddesi uyarınca "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Dosya kapsamından, borçlu müteveffa mirasçıları tarafında ... ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/07/2016 tarihli ve 2016/544 - 2016/518 E.K karar sayılı ilamı ile, mirasçılar tarafından kayıtsız şartsız reddedildiği tespit ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. En yakın yasal mirasçılar tarafından miras reddedildiği takdirde, red kararı veren sulh mahkemesinin re'sen tasfiye işlemlerini de değerlendirmesi gerektiğinden uyuşmazlığın ... ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Mahkemece; resmi kurumlardan mirasbırakanın taşınır ve taşınmaz malvarlığına ilişkin bilgi istenmek, tereke mallarını zilyetliğinde bulunduran veya mirasbırakana borcu olan mirasçıların mirasbırakanın mali durumu ile ilgili bilgi vermekle yükümlü oldukları hatırlatılarak bu hususta mirasçılardan bilgi alınmak suretiyle "Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün" 33. maddesi gereğince; ölüm anı itibarıyla terekedeki (taşınır veya taşınmaz) mal ve hakların tespit edilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/3699 Esas - 2018/8222 Karar) Diğer taraftan terekenin korunmasına yönelik ve tedbir niteliğinde olan terekenin tespiti isteminde, işlemler tamamlanınca terekeden el çekilmesi, koruma ve tespit kararı ile yetinilmesi gerekir. Tasfiye sonucu doğuracak şekilde hüküm kurulamaz. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2015/4861 Esas - 2017/6594 Karar) Murise ait terekenin 4721 s....

          Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/319 Esas, 2018/324 Karar sayılı ilam suretine göre dava dışı mirasçı Ebru İkiz'in muristen kalan mirası reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir....

          UYAP Entegrasyonu