Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece mirasın hükmen reddine karar verilebilmesi için yeterli araştırmaların yapılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle, murisin aczinin açıkça ve resmen tespit edilmediğini, mirasçıların mirası kabul edip etmediklerine dair bir davranışları bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, terekenin aktif ve pasifinin yeterince araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2)....

En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir (TMK m. 612). En yakın mirasçıları tarafından mirasın reddedildiği gerekçesiyle, mirasın mahkemece iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi talebinin TMK'nın 633. Maddesindeki 3 aylık süre ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Muris ...., 12.09.2011 tarihinde vefat etmiş, mirası en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedilmiştir. Mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m. 612/1 ve 636). Buradaki tasfiye süreye tabi değildir. TMK'nın 633. maddesinin uygulama yeri yoktur. Ayrıca sulh hukuk mahkemesince en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin saptanması halinde herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir....

    Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/7818 Esas, 2017/9582 Karar sayılı ilamı) Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 14....

    Maddesinde öngörülerek mirasın hükmi reddine ilişkin terekenin borca batıklığına ilişkin karinenin davalı tarafından ispat edildiği , karinenin aksinin davacı kurum tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla, davalının talebi haklı ve yerinde görüldüğünden davanın reddi ile terekenin borca batık olması nedeniyle mirasçı davalıların, murisinin mirasını reddettiğinin kabulü ile davalılar hakkında davacı kurumca açılan davanın reddine karar verilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Terekenin borca batık olduğu yargılama aşamasında araştırma sonucu ortaya konulduğu, bu bakımdan davalı kurumun ödeme emri düzenlemesinde bir kusurunun bulunmadığı, böylelikle dava açılmasına sebep olmadığı nazara alınarak kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

    Benzer yönde 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesi, "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir. Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir....

      Yasa hükmünden açıkça anlaşıldığı gibi, mirasın hükmen reddi, herhangi bir süreye bağlanmadığını, mirasın hükmen reddinin koşulu, murisin ölümü tarihindeki borçlarının, alacakları ve tüm hakları da dâhil olmak üzere malvarlığından fazla olması olduğunu, miras bırakanın ölümü tarihinde tereke kapsamındaki pasiflerin aktiflerden fazla olması durumunda ödemeden aczinden (borca batıklık durumundan) söz edileceğini, terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olması gerektiğini, söz konusu borca batıklığın resmen tespit edilmiş veya tespit edilebilir olmasının gerektiğini, terekenin borca batık olduğunun resmen tespiti, ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı alınarak sağlanabileceğini, ölen kişinin malvarlığının borçlarını karşılayamayacak halde olduğu, mirasçıları ve yakınları tarafından biliniyorsa da mirasın hükmen reddini talep etmeleri mümkün olduğunu belirterek müteveffa borçlu T9 ölüm tarihi itibariyle taşınır, taşınmaz, nakit ve/veya herhangi bir mal varlığı olmadığını...

      Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Ancak, feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK m.307, 309) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir. Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir. (HMK m.310) Somut olayda, feragatin ilk derece mahkemesi tarafından hükmün verilmesinden sonra ve taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadan önce yapılmış olduğu anlaşılmaktadır....

      Ayrıca TMK.nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/289 E 2011/452 K. sayılı ilamı ile mirası kayıtsız şartsız reddettiği, davacı tarafça vefat eden ... mirasçıları tarafından mirasın reddedilmiş olması nedeniyle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve tasfiye memuru atanmasını teminen Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/78 tereke sayılı dosyasında dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2016/24 K. sayılı 02.06.2016 tarihli kararla müteveffa adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul ile mevduat hesabı bulunmadığının belirlenerek hiçbir malvarlığı bulunmadığı anlaşılan muris ...'...

        Ve Yargıtay İçtihatlarına göre terekenin borca batık olması halinde mirasçıların hiçbir işleme ve talebe bağlı kalmaksızın mirası hükmen reddettiğinin kabul edildiğini, işbu nedenlerle terekenin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etme zarureti hasıl olmakla dava açmak zorunda kalmış bulunduklarını, açıklanan nedenlerle haklı davalarının kabulü ile terekenin borca batık olduğunun tespitine, mirasın hükmen reddine, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu