Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, davacılar, terekeye döndürülme istekli olarak iptal tescile karar verilmesini istemişler; tereke temsilcisi atanmak suretiyle, tereke temsilcisi huzuruyla yargılamaya devam edilmiş olup; İlk Derece Mahkemesi kararı tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı da tereke temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmemiştir....
Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ve davayı tereke temsilcisi atanmadan açmış bulunan mirasçılardan ... (mirasçıları) tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı ......
.- USD tutarlı senedin ... lehine düzenlenerek ...’ye verildiği, ... tarafından da davalı ...’ye ciro edildiğini, senet borçlusu ...’nın 16.06.2012 tarihinde vefat ettiği, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/12 tereke sayılı dosyası ile tereke tespitinin devam etmekte olduğunu, ...’nin alacağının Aralık 2015 tarihinde tereke dosyasına bildirildiğini, davalı ...’nin Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2016/2406 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmak suretiyle aynı senet bedelini davacı mirasçılardan talep ettiğini, tereke mahkemesinin icra dosyasına 06.05.2016 tarihinde 15.000.- USD karşılığı 43.671....
Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
nın tereke temsilcisi olarak atandığı, eldeki davaya tereke temsilcisinin 24.05.2018 tarihli hükmün açıklandığı celseye tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, kararın 28.05.2019 tarihinde tereke temsilcisine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...'ya tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
Yerel mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine verilmiş, tereke temsilcisi istinaf talebinde bulunmuştur. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 13/11/2020 tarihinde tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin temyiz talebi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09/02/2021 tarihli ek kararı ile 13/11/2020 tarihli kararın kesin olması nedeniyle temyiz dilekçesinin, HMK'nın 366. maddesinin yollaması ile, HMK'nın 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Tereke temsilcisi temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. Somut olayda; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bilindiği üzere; terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, Mahkeme kararının tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, tereke temsilcisi olan (davacı)....'nin tereke temsilcisi sıfatıyla davacılar vekiline vermiş olduğu bir vekaletname de bulunmadığı, kararın ise davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları bulunmamaktadır....
İncelenmesine gerek duyulan, Bolu Tereke Hakimliğinin 1976/32 esas sayılı tereke dosyasının celp edilip eklenmesi, dosyanın bulunamaması halinde Tereke Hakimliğinin karar kartonundan karar suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 26.03.2009 (Perş.)...
Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmakla görülmekte olan dava da davayı takip etme yetkisi tereke temsilcisine ait olduğundan, davacı vekilinin 12.04.2021 tarihli karar düzeltme dilekçesi ile ek kararı temyizine yönelik 02.09.2021 tarihli dilekçesinin ayrı ayrı REDDİNE, Tereke temsilcisinin ek karara yönelik temyiz itirazına gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 08.06.2021 tarihli ek kararın ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcı temyiz eden davalı ...'e iadesine ve temyiz karar harcı peşin alındığından temyiz eden tereke temsilcisi ...'a iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/1354 esas 2004/60 karar sayılı ve 20.01.2004 tarihli ilamı ile mirasbırakan Döndü Yalçın terekesine Avukat ...’ın temsilcisi olarak atandığı, duruşmalara katılan tereke temsilcisine gerekçeli kararın tebliğ edildiği, ancak; kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....