"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti-Kayyım Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tereke tespiti ve terekeye kayyım tayininine ilişkin olup, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının tereke tespitine ilişkin isteği Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde düzenlenen; terekenin tedbir mahiyetinde tespiti ve tedbirlerin alınmasına yöneliktir. Mahkemece bu yönde istek kabul edilerek hüküm kurulmuştur....
'ın mirasının reddine esas olmak üzere terekesinin defterinin tutulmasını ve terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 620. maddesinde gösterilen usule uygun işlem yapmadan terekenin tespitini yapmış, ayrıca terekeye temsilci atanması talebi hakkında bir karar vermemiştir. Mahkeme kararı ilgilisi tarafından temyiz edilmemiştir. Adalet Bakanlığının talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, taraf teşkili sağlanmadan verilen kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesi ve 620 . maddelerinde, gerek tereke mallarının korunmasına ilişkin istemlerin, gerek mirası reddetmeye hakkı olan mirasçının terekenin defterinin tutulması isteminde, diğer mirasçıların davada taraf olarak yer alması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2015 NUMARASI : 2013/85-2015/39 Uyuşmazlık ve hüküm; murise ait tereke defterinin tutulması ve terekenin tespiti istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 16/05/2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan Gülsel Varıcı vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 619 vd. maddeleri gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir....
ve terekenin defterinin tutulmasını, müvekkillerinin murisi olan T4 terekesinin tespit edilmesi ve tereke defterinin tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
ın 02.11.1974 tarihinde vefat ettiği, tereke tespiti hususunda TMK'nın 590. maddesinin defter tutmaya ilişkin olup ölüm tarihinden itibaren bir ay içinde istemde bulunulması halinde sulh hukuk mahkemesince defter tutulacağının düzenlendiği TMK'nın 619. maddesine göre mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı 1 ay içinde istemde bulunabileceğinden davanın hakdüşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi değil terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK'nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez....
nun terekesinin tespiti ve korunmasına yönelik işlemler yürütülmekte olup müvekkillerinin de tereke memuru olarak atandığını, somut olayda henüz terekeye ait hak ve alacaklar paylaştırılmadığı, dolayısıyla tereke izerindeki elbirliği mülkiyet devam ettiği ve mirasçılar arasında terekeye dahil şirket hisselerinin paylaştırılmasına dair oybirliğiyle alınmış bir karar olmadığı halde mirasçı ...'nun başvurusu üzerine davalı şirket yönetim kurulunun 06.01.2023 Tarih ve 2023/1 kararı ile müteveffa ...'nun hisselerinin mirasçıları arasında miras payları oranında paylaştırılması emredici nitelikteki TMK 640 madde hükmüne aykırı ve batıl olduğunu, nitekim somut olay ile bire bir örtüşen şekilde, müteveffa ...'nun hissedarı olduğu bir diğer şirket olan ... San. ve Paz. Dış Tic. A.Ş.'...
Davacının muristen kredi borcu nedeniyle alacaklı olduğundan terekenin tespiti ve korunması için defterinin tutulmasını istemesinde hukuki yararı vardır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece Türk Medeni Konunun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemleri alması, terekenin tespiti ve defterinin tutulmasına (TMK m590 ) karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....