nun terekesinin tespiti ve korunmasına yönelik işlemlerin yürütülmekte olup müvekkilin de tereke memuru olarak atanmış olduğunu, Somut olayda henüz terekeye ait hak ve alacaklar paylaştırılmadığı, dolayısıyla tereke üzerindeki elbirliği mülkiyet devam ettiği ve mirasçılar arasında terekeye dahil şirket hisselerinin paylaştırılmasına dair oybirliğiyle alınmış bir karar olmadığı halde mirasçı ...’nun başvurusu üzerine davalı şirket yönetim kurulunun 06.01.2023 tarih ve 2023/1 kararı ile müteveffa ...’nun hisselerinin mirasçıları arasında miras payları oranında paylaştırılmasının, emredici nitelikteki TMK 640 madde hükmüne aykırı olmakla batıl olduğunu, Nitekim somut olay ile birebir örtüşen şekilde, müteveffa ....’nun hissedarı olduğu bir diğer şirket olan ... Tic....
paranın tamamının murise (terekeye) ait olduğunun tespitine, mirasçılara dağıtılmak üzere terekeye teslimine, davalının murisin banka hesaplarından kendisi için çektiği, havale ettiği paraların faizi ile birlikte tespiti ile terekeye iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tereke temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; ilgili karar ile her dört ayda bir mirasçılara ve mahkemeye murislerin malları ve gelirleri hususunda rapor sunulması ve tereke defteri tutulması gibi görevlerinin olduğunu, taşınmazların çok oluşu ve mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların tereke temsilcisi olarak üstleneceği görevin ağırlığını gösterdiğini bu sebeple takdir edilen 400,00 TL emek ve mesaisine karşılık olmayacağını, 400,00 TL ücretin 1.500,00 TL olarak düzeltilmesini ayrıca ücretin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin de belirsiz olduğu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. DELİLLER: Nüfus kayıtları, veraset ilamı, taraf beyanları, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı vekili ve tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir. Ölümle birlikte bir kişinin terekesi bir bütün olarak kanun gereğince mirasçılarına geçer (MK 599)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 589-591. maddelerine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hakiminin tedbir olarak terekeyi tespitine ilişkin işlemler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir. (2.H.D'nin 04.11.1999 tarih ve 9326-11757 sayılı kararı) Bu sebeple temyizi kabil bulunmayan karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçenin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2013(Pzt.)...
SHM’de 2017/2 tereke dosyasıyla atanan tereke idare memuru tarafından idare edildiğini, tereke dosyasına tereke memuru atanmışken bireysel olarak davacının tereke hakkında dava açmasının hukuken (HMK’ya göre ) mümkün olmadığını, tereke ile ilgili tüm davaları tereke memurun açması ve terekeye karşı açılan davarı da tereke memurunun takip etmesi gerektiğini, T1 terekenin tespiti istemi ile bir dava (Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, E: 2017 / 2) açtığını, mahkemece Av....
kabul edilmediği, taraflar arasında tereke temsilcisi atanması hususunda anlaşma olmadığından Denizli Baro Başkanlığına müzekkere yazılarak bir tereke temsilcisinin bildirilmesinin istenildiği, Denizli Barosu tarafından T6 tereke temsilcisi olarak bildirildiği, temsilciye usulüne uygun tebligat yapıldığı, temsilcinin mahkeme huzurunda alınan beyanında söz konusu dosyada terekeyi temsil etmeyi kabul ettiğini beyan ettiği, tereke temsilcisi tarafından uygun bir ücret talep edildiği, terekede bulunan mal varlığı gözönüne alınarak tereke temsilcisine aylık 4.000,00TL ücret takdirine ve bu ücretin tereke gelirinden karşılanmasına, muris T3 terekesinin yönetimi için T6 terekeye temsilci olarak atanmasına karar vermek gerektiği" gerekçesiyle Davacının davasının kabulü ile; muris T3 terekesinin yönetimi için T6 tereke temsilcisi olarak atanmasına, Tereke temsilcisine 4.000 TL aylık ücret takdirine, ücretin tereke gelirinden karşılanmasına, şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada Bala Sulh Hukuk ile Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yer de yerleşim yeri olarak kabul edilir. Dosya kapsamından, miras defterinin tutulması istenilen ......
Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 Tereke, 2017/59 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hasan Er’in terekesine Av. ...'ın tereke temsilcisi olarak atandığı, eldeki davaya tereke temsilcisinin 13/03/2018 ve 08/05/2018 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/27 Tereke Esas, 2016/7 Karar sayılı ve 26/01/2016 tarihli dosyada ise mirasçılardan ... ile ...’in mirası reddetmesi, yine mirasçılardan ...’nin mirası reddetmediği gibi terekenin tespiti ve resmi defterinin tutulması yönünde talebi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3.3.1 Talep edenler vekili, tereke defter tutma işlemleri tamamlanmadan, İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/27 Tereke Esas, 2016/7 Karar sayılı ve 26/01/2016 tarihli dosya derdest iken 06.01.2015 tarihinde mirasın reddi talebinde bulunmuştur....