WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Defterinin Tutulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.25.05.2010(Salı)...

    Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

    -KARAR- Dava, tereke adına açılmış olup terekeye yargılama aşamasında temsilci atanmıştır. Her ne kadar, mirasçı olan ... dava açmışsa da, istek tereke adına olduğuna ve terekeye de temsilci atandığına göre; artık dava açan kişinin davada sıfatının, bir başka ifadeyle dava takip yetkisinin kalmayacağı sabittir. Somut olayda, yerel mahkemece ittihaz edilen davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisinin tebliğ edilmesine karşın, temsilci kararı temyiz etmemiş, ancak mirasçılardan davayı açan Ali Bekar'ın vekili temyiz etmiştir. Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden, tereke temsilcisinin kararı temyiz eden avukata tereke adına verdiği bir vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre sıfatı olmayan kişinin vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine olanak yoktur....

      Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

        Mahkemece, davanın tereke defterinin tutulması talebine ilişkin olup süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. TMK'nın 589. maddesi "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hakimin resen karar verdiği hallerde Devlet tarafından karşılanır....

          İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında 28/06/2022 tarihli ara karar ile; "Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/725 KARAR NO : 2022/491 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MİLAS SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2021/17 TEREKE ESAS - 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : Tereke KARAR : Belirtilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yoluna başvuru sonucu dosya dairemize gönderilmekle yapılan öninceleme ve değerlendirmede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle"...tereke tespiti-terekenin defterinin tutulması ve müvekkili adına tapu intikali yapılmasına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın aktif husumet eksikliği sebebiyle reddine karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Açılan dava TMK 'nun Miras Hukuku hükümlerinden kaynaklanan taleplerden ibarettir.Karar Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir....

          Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi değil terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 589. maddesi, miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakiminin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağını, gerekli giderleri terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanacağını, murisin yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde de o yerin sulh hakiminin, murisin ölümünü murisin yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip, miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunu hükme bağlamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti, terekenin ihtiyadi tedbir alacak defterinin tutulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Uyap sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre; tereke temsilcisi ...’ın 27/12/2020 tarihinde öldüğü, mahkeme kararının tereke temsilcisi vekiline ölümünden sonra 13/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve vekil tarafından 25/10/2021 tarihinde kararın temyiz edildiği anlaşılmakla; ölümle vekaletin sona erdiği gözetilerek, yeni tereke temsilcisi atanıp atanmadığının tespiti ile atanmış ise anılan vekile verdiği vekaletname varsa temin edilmesi, yok ise yeni tereke temsilcisine tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, yeni temsilci atanmamış ise TMK.nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması yönünde dava açmak üzere taraflara süre ve yetki verilmesi, yeni temsilci atanır ise tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenilmesi, geri çevirme ile istenilen hususların eksiksiz yerine getirtilip getirtilmediği mahkeme hâkimi tarafından bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.02.2022...

                UYAP Entegrasyonu