WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince,talebin TMK'nın 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması ve buna göre terekenin iadersi olduğu Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun ve Antalya Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığının kararına göre tereke işlemlerine Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle gönderme kararı verilmiştir. Antalya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi ise; tereke hakimliğinin görevinin sadece tereke tespiti ve tasfiyesine yönelik olduğu, talebin tereke hakimliğinin görevine girmeyen miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin olduğundan bahisle gönderme kararı verilmiştir. Somut olayda;terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görnesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2022 NUMARASI : 2021/15 TEREKE 2022/18 KARAR DAVA KONUSU : Terekeye Temsilci Tayini KARAR : Denizli 1....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/13 Tereke Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinden T4'ın eşi, diğer müvekkillerinin babası olan T10'ın 24/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın ölümünden sonra ailesine yapılan şifai müracatlarda ve arkadaşlarından edinilen bilgilere göre gerek piyasa borçları ve gerekse vergi borçlarının olduğu duyumunu aldıklarını, müteveffanın ayrıca şahsi mal varlığının olduğunu, ancak müvekkillerinin müteveffanın şahsi mal varlığının borçlarına yetip yetmeyeceği endişesi içinde olduklarını, bunun için TMK 619 ve devamı hükümlerince bir aylık süre içinde terekenin defterinin resmi olarak tutulması ve bu defter sonuçlarına göre mirası kabul veya ret etme beyanları verebilmelerini teminen mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını açıklayarak, mütevefa T10'ın terekesinin TMK 619 ve devamı hükümlerine göre defterinin tutulmasına, müvekkillerinin defter tutma işlemi sonunda mirası kabul ve ret ettiği yolunda beyanda bulunmalarına...

    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Yasa uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Yasa uygulanacaksa 3 aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek Türk Medeni Kanununun 589-591. maddesine dayanan, terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulması talebine ilişkindir. Sulh Hakiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir. Bu sebeple temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2013 (Per.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm terekenin tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.11.2013 (Pzt.)...

          DAVA TÜRÜ : Tereke DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:18.08.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tereke defterinin tutulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

            nin 25.04.2021 tarihinde vefat etmesi üzerine murisin terekesinin tespiti, defterinin tutulması ile idaresinin sağlanması amacıyla TMK 589 vd. md. gereğince terekenin korunması için gerekli önlemlerin alınması talebiyle Bakırköy .... Sulh Hukuk Mahkemesinin .... Tereke sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan davada, tensiben verilen 04.06.2021 tarihli ve 15 numaralı ara karar gereğince müvekkilinin, Muris ... Terekesine tereke temsilcisi olarak atandığını, Muris ... Terekesinin idare edildiğini, Bakırköy .... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Tereke sayılı dosyasında murisin mirasçılarından ...,... ve ...vekili tarafından sunulan 26.05.2021 tarihli dava dilekçesi ve 08.06.2021 tarihli beyan dilekçesinde muris ... terekesine dahil olan çeklerin murisin bir diğer mirasçısı olan eşi ....'nin uhdesinde olduğu beyan edilerek dilekçesi ekinde anılı çeklerin listesini sunduğunu, ilgili dosyada ....'nin vekili konumunda ve huzurda görülen işbu davanın davalısı olan ...'...

              Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

                UYAP Entegrasyonu